Emine Erdoğan himayelerinde ‘Kapadokya Pazarı’ kuruldu! Türk mutfağının iyileştirici etkileri vurgulanmalı
Sabah sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Emine Erdoğan, himayelerinde hayata geçirilen Anadoludakiler Projesi kapsamında Nevşehir'e geldi. Türk Mutfağı Haftası kapsamında iki önemli projeyi birleştirerek "Anadoludakiler Kapadokya Pazarı"nın açılışının yapıldığı programa Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da katıldı.
Erdoğan, konuşmasında şeflerden, akademisyenlerden ve tüm temsil makamlarından beklentilerinin büyük olduğunu belirterek "Bildiğiniz gibi Türk mutfağı, dünya için halihazırda güçlü bir cazibe merkezidir. Gastronomi duraklarımız, önemli birer turizm motivasyonudur. Gastro-diplomasi alanında büyük bir güce sahibiz. Şimdi bu gücü, mutfağımızın sağlıklı yaşam teklifiyle daha da artırabiliriz. Onun şifa sunan yönlerini tanıtarak, insanlığın hizmetine sunmanın, hepimizin ortak görevi olduğu inancındayım.
BATI TİPİ BESLENME OBEZİTE VE DİYABETE YOL AÇIYOR
Batı tarzı beslenmenin sağlığı tehlikeye attığına değinen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
Obezite, diyabet ve kalp hastalığı gibi birçok hastalık küresel bir fenomen haline gelen bu Batı tipi beslenmenin sonuçlarıdır. Bir araştırmaya göre Amerika'da 64 milyon insan kardiyovaskürel hastalıklardan muzdariptir. Ek olarak 11 milyon kişi tip 2 diyabet hastasıdır. Ülkedeki tüm kanser ölümlerinin üçte biri kötü beslenmeden kaynaklanmaktadır. Bu istatistikler sadece bir sayı değil açık birer uyarıdır. İşte bu noktada mutfağımızın beden ve ruh sağlığına olan iyileştirici etkilerinin uluslararası platformlarda daha fazla vurgulanması gerektiğine inanıyorum.
TÜRK MUFAĞI 'YAVAŞ YEMEK' HAREKETİNİN EN DOĞRU KARŞILIĞI
Türk mutfağının sadece bir lezzetler dünyası değil, aynı zamanda bir değerler manzumesi olduğunu belirten Erdoğan, "Son günlerde çok rağbet gören yavaş yemek hareketinin en doğru karşılığıdır. Mesela tencerede ağır ağır pişen yemek insana hayatın aceleye gelmeyeceğini fısıldar. Sabrı ve emeği yaşanın merkezine alır. Sirkeler, turşular, reçeller, hoşaflar gibi ürünler birer tekamül hikayesidir. Tencerede karıştırılan yemeğe dualar eşlik eder. Yemeğe besleme ile başlamak, şükürler içirmek, manevi bir eğitimin temelidir. Yiyeceğe nimet ve rızık nazarıyla bakınca her lokma şifa olur" ifadelerini kullandı.
KAPADOKYA PAZARI, ZENGİN KÜLTÜRÜ YANSITIYOR
Her yörede seslerin, renklerin, motiflerin ve tatların değiştiğini bu nedenle de bu hafızayı zamana karşı dirençli kılmak için özel bir gayret gerektiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Geçen sene başlattığımız Anadoludakiler Projemiz ile zanaat geleneklerimizi, yöresel ürünleri ve üretim tekniklerini korumaya aldık. Kooperatiflere, yerel üreticilere ve kadın girişimcilere omuz verdik. Bu kapsamda Anadolu'dakiler Kapadokya Pazarı kurduk. Kapadokya'nın köklü mutfağının zengin ürün çeşitliliğini ve özgün üretimini bu pazarda bir araya getirdik.
YÖRESEL ÜRÜNLER EKONOMİK DEĞERE DÖNÜŞECEK
Emine Erdoğan'ın himayelerinde ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda hayata geçirilen birlikte yürütülen Anadoludakiler Projesi ile yöresel ürünlerin taşıdığı potansiyelin daha iyi kullanılabilmesi, üretici-girişimci-tüketici zincirinin daha sağlıklı, katma değerli ve sürdürülebilir işleyebilmesi amaçlanıyor. Ahiler Kalkınma Ajansı iş birliğiyle Türk Mutfağı Haftası'nın kutlanacağı Kapadokya'da yöresel ürünleri ve zanaatkârlık geleneği ekonomik değere dönüştürmek amacıyla, Anadoludakiler Projesi kapsamında bir Anadoludakiler Pazarı kuruldu.


