En çok kuaförler şaşırttı, vergi beyanları inandırıcı mı?
Haber Global sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Türkiye’de kayıt dışı ekonomi, hem istihdam hem de vergi gelirleri açısından ciddi bir yapısal sorun olmayı sürdürüyor. OECD’nin 2025 yılı itibarıyla yayımladığı verilere göre, Türkiye’de kayıt dışı ekonomi oranı yüzde 25'in üzerinde seyrediyor. Bu oran, OECD ülkeleri içinde en yüksek seviyeye işaret ederken, yaklaşık 8,5 milyon kişinin herhangi bir sigorta bildirimi yapılmadan, yani tamamen kayıt dışı biçimde çalıştırıldığı tahmin ediliyor. Bu tablo yalnızca sosyal güvenlik sistemini zayıflatmakla kalmıyor, aynı zamanda devletin vergi gelirlerinde ciddi kayıplara da yol açıyor.
DALGA GEÇER GİBİ!Öte yandan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, bazı meslek gruplarının 2024 yılı için Gelir İdaresi Başkanlığı’na beyan ettiği aylık ortalama brüt gelirleri açıklaması, kayıt dışılık sorununu daha görünür hale getirdi. Açıklanan verilere göre, aktörler aylık ortalama 157 bin 265 TL, müzisyen ve sunucular 136 bin 900 TL gelir beyan etti. Buna karşın, kuyumcular yalnızca 42 bin TL, avukatlar 33 bin TL, restoran işletmeleri 20 bin TL, taksiciler 12 bin 961 TL, büfeler 11 bin 529 TL, bakkal ve marketler ise sadece 10 bin 149 TL aylık gelir bildirdi. En çarpıcı fark ise kuaförlerde ortaya çıktı: Kadın kuaförleri 4 bin 729 TL, erkek kuaförleri ise sadece 3 bin 633 TL gelir beyan etti.

Uzmanlar ise kayıt dışılıkla mücadele edebilmek için yalnızca denetimlerin artırılması değil, aynı zamanda dijital altyapıların güçlendirilmesi, POS cihazı ve fatura sistemlerinin zorunlu hale getirilmesi, sektör bazlı asgari kazanç tespitinin yapılması ve etkin bir denetim mekanizmasıyla takip edilmesi gerektiğinin altını çiziyorlar.
BEYANLAR ÇOK DÜŞÜKTürkiye’de kayıt dışı çalıştırma sonucu devletin vergi ve sosyal güvenlik primi gelirlerindeki yıllık kaybının on milyarlarca lirayı bulduğunu söyleyen 19 Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi bölümünden Prof. Dr. Murat Batı ise, "Gelir vergisi mükellefleri, elde ettikleri kazançlarını bir sonraki yıl mart ayında beyan eder ve hesaplanan vergilerini mart ve temmuz ayında öderler. 2024 yılı gelirlerini de 2025 Mart ayında beyan ettiler ve ilk taksitlerini Mart ayında ödediler. Ancak Bakan Mehmet Şimşek’in açıklamasına göre birçok meslek grubunun beyanı oldukça düşük" dedi.
"Örneğin, yalnızca SGK prim kaybı 36 milyar TL’yi, vergi kaybı ise 2,3 milyar TL’yi aşabiliyor" diyen Prof. Dr. Batı, "Bu durumun en büyük mağduru ise, sabit maaşla çalışan ve gelirini gizleme şansı olmayan kesimler. Özellikle banka üzerinden yapılması gereken ödemeler bankadan yapılmıyor. Vergi yükü kayıtlı olanın sırtında kalıyor, kayıt dışı çalışan ise sistemin dışına sığınıyor" diye konuştu.
YÜZDE 27'LİK KAYIPProf. Dr. Batı, tüm meslek mensuplarını aynı kefeye koymanın doğru olmayacağını vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Bakanın açıkladığı rakamlar ortalama tutarlardır; bu tutarların çok üzerinde gelir beyan eden kişiler de vardır. Ayrıca, her yıl bütçe kanununa ekli olarak yayımlanan muafiyet ve istisnalardan oluşan vergi harcama listesi nedeniyle, devlet 2025 yılı bütçe gelirinin yaklaşık yüzde 27’sinden bilerek ve isteyerek vazgeçmektedir. Yani devlet, eğer 100 lira vergi toplayabilecekse, bunun 27 lirasını kendi tercihleri doğrultusunda tahsil etmemektedir.”

Sosyal Güvenlik Uzmanı ve Avukat Ozan Bardakçı ise konuya dair şunları söyledi: "Kayıt dışılığın bir de sosyal güvenlik boyutu var. Sosyal güvenlik anlamında kayıt dışı çalıştırma sigortalıyı hiç bildirmemek dışında kazançlarını eksik göstermeyi de kapsıyor. İşletmelerin ciroları düşük gösterildikçe çalışanların gerçek kazançları da düşük gösterilebiliyor.
Ayrıca ulusal bayram ve tatil günlerinde çalıştırılan işçiler için iki yevmiye verilmesi gerekirken birçok işletme buna uymuyor. Bu da kayıt dışı istihdamın başka bir boyutunu oluşturuyor."
Kaynak: Web Özel


