En deneyimli ekipleri bile zorluyor! Neden artmaya başladı? En çok hangi rotalarda gerçekleşiyor? ‘İnsanlar tavana çarptı ve deprem gibi sarsıldık’
Hurriyet sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Geçtiğimiz hafta Delta Havayolları’na ait bir yolcu uçağında yaşanan şiddetli türbülans, yolcular ve mürettebat için korku dolu anlara sahne oldu. Salt Lake City’den Hollanda’nın başkenti Amsterdam’a gitmekte olan DL56 sefer sayılı uçak, havada sarsıntıların artması üzerine Minneapolis-Saint Paul Uluslararası Havalimanı’na acil iniş yaptı. Uçak, olayın ardından güvenli bir şekilde piste inerken, 25 kişi hastaneye kaldırıldı.
Delta Havayolları tarafından yapılan açıklamaya göre, Airbus A330-900 tipi uçak yerel saatle 19.45 civarında önemli düzeyde türbülansa maruz kaldı. Yaşanan sarsıntıların ardından mürettebat, yolcuların güvenliğini sağlamak amacıyla acil iniş prosedürünü devreye soktu.
Uçak Minneapolis’e güvenli bir şekilde iniş yaptıktan sonra havalimanı acil müdahale ekipleri devreye girdi. Havalimanı itfaiyesi ve acil sağlık ekipleri kısa sürede uçağa yönlendirilerek yolculara ve mürettebata müdahale etti.
‘UÇAK BOŞLUĞA DÜŞTÜ, İNSANLAR TAVANA ÇARPTI VE DEPREM GİBİ SARSILDIK’
Yaşanan olay sırasında uçakta bulunan bazı yolcular, sarsıntıların aniden başladığını ve birkaç saniye içinde kontrol edilemez hale geldiğini ifade etti. Bir yolcu, “Sanki uçak boşluğa düştü. İnsanlar tavana çarptı, servis arabaları kabinin öbür ucuna fırladı. Gerçekten deprem gibi hissettik” dedi. Şiddetli sarsıntıların ardından kabin içinde panik havası oluştuğu, birçok yolcunun uçağın düşeceğini düşündüğü belirtildi.
Delta, olayın ardından yaptığı açıklamada, “Varışta tıbbi ekipler yolcu ve kabin ekibini değerlendirdi. 25 kişi hastaneye sevk edilerek tedavi altına alındı” ifadelerini kullandı. Şirket ayrıca acil durum ekiplerine desteklerinden dolayı teşekkür ettiğini belirtti. Airbus’ın verilerine göre A330-900 modeli uçaklar azami 465 yolcu kapasitesine sahip.
ARTIK TÜRBÜLANSLAR ARTIYOR!
Bu tür olaylar havacılıkta yeni değil. Mart ayında da Missouri’den Houston’a gitmekte olan bir United Express uçağı türbülansa girerek Texas’ın Waco şehrine acil iniş yapmak zorunda kalmıştı. Olayda beş yolcu hafif yaralanmıştı. Ancak bu son Delta vakası, türbülansın ne kadar ciddi olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Uzmanlar, atmosferdeki bozulmaların ve jet akımlarının türbülansa neden olan en önemli faktörler arasında yer aldığını belirtiyor. Hava, bir nehir gibi akarken karşısına çıkan dağlar veya fırtınalar gibi engeller, bu akışı bozarak türbülans yaratıyor. Özellikle dağlık bölgelerde, örneğin And Dağları ya da Himalayalar gibi alanlarda hava akımlarının şiddetle değişmesi bu tür çalkantılı uçuşlara zemin hazırlıyor.
DÜNYANIN EN ÇALKANTILI UÇUŞ HATLARI NERELER?
Turbülans tahmin platformu Turbli’nin, CNN ve The Independent gibi kaynaklarla paylaştığı verilere göre, dünyanın en çalkantılı uçuş rotaları belirlendi. Bu rotaların büyük çoğunluğu, yüksek dağ sıralarının oluşturduğu karmaşık hava akımları ve jet akımları nedeniyle türbülans açısından oldukça riskli kabul ediliyor.
Güney Amerika kıtasında, Arjantin’in Mendoza kentinden Şili’nin başkenti Santiago’ya yapılan uçuş, dünyadaki en türbülanslı hat olarak öne çıkıyor. Aynı bölgede yer alan Cordoba-Santiago, Mendoza-Salta ve Mendoza-San Carlos de Bariloche uçuşları da benzer şekilde şiddetli sarsıntılarla dikkat çekiyor. And Dağları’nın etkisiyle bu hatlarda oluşan hava dalgalanmaları, uçuş güvenliği açısından pilotlar ve yolcular için zorluk oluşturuyor. Şili, Arjantin ve Bolivya arasında sık kullanılan Santa Cruz-Santiago hattı da türbülans riski taşıyan rotalardan biri olarak listede yer aldı.
Asya kıtasında ise, özellikle Himalaya Dağları’nın çevresinden geçen uçuşlar dikkat çekiyor. Nepal’in başkenti Kathmandu’dan Tibet’in başkenti Lhasa’ya yapılan uçuş, bölgenin en sarsıntılı rotalarından biri olarak öne çıkarken; Çin’in Chengdu kentinden Lhasa’ya yapılan sefer de benzer şekilde yüksek türbülans riski taşıyor. Ayrıca Kathmandu–Paro (Bhutan) ve Chengdu–Xining (Çin) rotaları da listede yer alan diğer önemli hatlar arasında bulunuyor.
KUZEY AMERİKA’DA EN SARSICI ROTALAR BURALAR
Türbülansın yalnızca bu bölgelere özgü olmadığı da verilerle ortaya konuyor. Kuzey Amerika’da, ABD’nin batısında yer alan Albuquerque (New Mexico)-Denver (Colorado) hattı, ülkenin en türbülanslı uçuş rotası olarak gösteriliyor.
Bunun yanı sıra Denver-Jackson Hole, Jackson Hole-Salt Lake City ve Salt Lake City-Denver gibi Rocky Dağları’nı aşan rotalar da türbülans riski nedeniyle öne çıkıyor. Ontario-San Diego gibi daha kısa mesafeli ama dağlık arazilerden geçen uçuşlar da benzer şekilde riskli rotalar arasında yer alıyor. Bu bilgilere New York Post, Investopedia ve The Weather Channel gibi kaynaklar da yer verdi.
AVRUPA’DA EN ÇOK TÜRBÜLANS HANGİ ROTALARDA GERÇEKLEŞİYOR?
Avrupa kıtasında ise Alpler’in etkisi belirgin şekilde hissediliyor. Nice-Cenevre (İsviçre) hattı, kıtanın en çalkantılı uçuşu olarak tanımlanıyor. Buna ek olarak, Nice-Zürih, Milan-Zürih, Nice-Basel, Cenevre-Lyon, Lyon-Zürih ve Venedik-Zürih hatları da Alpler’in yarattığı zorlu hava koşulları nedeniyle yüksek türbülans riski taşıyan rotalar arasında gösteriliyor. Avrupa’daki bu rota analizlerine The Sun ve The Scottish Sun da geniş yer verdi.
Asya’da Almaty (Kazakistan)-Bishkek (Kırgızistan), Lanzhou-Chengdu (Çin) ve Japonya’da Centrair-Sendai gibi hatlar, dağlık bölgeler nedeniyle sık sık türbülansla karşılaşılan uçuşlar arasında yer alıyor.
GÖRÜNMEZ TEHLİKE: TEMİZ HAVA TÜRBÜLANSI
Pilotlar için en zorlu durumlardan biri de ‘temiz hava türbülansı’ olarak adlandırılan ve hiçbir görsel uyarı vermeyen sarsıntılar. Genellikle yüksek irtifada, jet akımlarının yakınında meydana gelen bu tür türbülanslar, rüzgâr kesmesi nedeniyle oluşuyor ve tahmin edilmesi son derece güç.
İngiltere Meteoroloji Ofisi’nden havacılık bilimcisi Piers Buchanan, bu tür türbülansların özellikle tehlikeli olduğunu belirtiyor. Buchanan, “Ne radarlarla tespit edilebiliyor ne de pilotların görebileceği bir ipucu veriyor. Bu yüzden aniden yaşanıyor ve savunmasız yolcular için büyük risk oluşturuyor” diyor.
Asya’da Japonya’nın Natori ve Tokoname şehirleri arasındaki rota bu açıdan en çalkantılı yollardan biri olarak gösteriliyor. Bunun nedeni ise bölgenin güçlü jet akımlarıyla çevrili olması. II. Dünya Savaşı sırasında Amerikalı pilotlar, bombalarının hedeflerinden sapmasına neden olan güçlü rüzgârların varlığını ilk kez bu bölgede fark etmişlerdi.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TÜRBÜLANSI DAHA DA KÖTÜLEŞTİRİYOR
Araştırmalara göre küresel ısınma, sadece deniz seviyesini değil, gökyüzünü de etkiliyor. Üst atmosferdeki sıcaklık farkları arttıkça, jet akımları daha karmaşık ve değişken hale geliyor. 2023 yılında yapılan bir araştırma, Kuzey Atlantik üzerindeki açık hava türbülanslarının 1979’a kıyasla yüzde 55 oranında arttığını ortaya koydu. ABD ana karasında da bu oran yüzde 41 olarak kaydedildi.
Dahası, 2017 tarihli bir araştırma, bu tür sarsıntıların yüzyılın sonuna kadar dünya genelinde iki ila üç kat artacağını öngörüyor. Uzmanlar, atmosferde artan nem miktarının daha yoğun fırtınalara ve dolayısıyla daha şiddetli türbülanslara yol açabileceğini düşünüyor. Bu durum özellikle Ekvator kuşağında belirgin hale geliyor.
UÇMAK HÂLÂ EN GÜVENLİ YOLCULUK YÖNTEMİ
Tüm bu gelişmelere rağmen uzmanlar, havayolu ulaşımının hâlâ en güvenli seyahat biçimi olduğunun altını çiziyor. Uçaklar, en şiddetli türbülanslara bile dayanacak şekilde tasarlanıyor. Ancak yolculara en önemli uyarı, emniyet kemerlerini her zaman bağlı tutmaları yönünde. Türbülans nedeniyle yaşanan yaralanmaların büyük çoğunluğu, emniyet kemeri takmayan yolcularda meydana geliyor.
Reading Üniversitesi’nde meteoroloji araştırmacısı Joana Medeiros’a göre, teknolojik gelişmeler sayesinde türbülansın yaklaşık yüzde 75’i artık doğru şekilde tahmin edilebiliyor. Ancak iklim değişikliği ve artan hava trafiği, bu tahminlerin daha da geliştirilmesini zorunlu kılıyor.
Delta Havayolları, yaşanan bu son olayın ardından yolcularla birebir ilgilenildiğini, ihtiyaçlarının karşılanması için ‘Delta Care Team’ adlı özel bir ekibin görevlendirildiğini açıkladı. Şirketin yolcularına bu tür durumlarda sunduğu destek, havacılık sektöründe kriz yönetiminin ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Bu haberin hazırlanmasında CNN’in “Turbulence is getting worse. Here are the planet’s bumpiest flight routes”, New York Post’un “Terrified of turbulence? The ten bumpiest routes in the US you’ll want to avoid when flying” ve The Scottish Sun’ın “UP IN THE AIR: The European flight route nervous travellers should avoid as it has the WORST turbulence” başlıklı içeriklerinden faydalanılmıştır.


