Erdal İnönü nün eşi Sevinç İnönü: Memleketi böyle görse çok üzülürdü
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Eski Başbakan Yardımcısı, SHP Onursal Genel Başkanı ve bilim insanı Prof. Dr. Erdal İnönü, 99’uncu doğum gününde Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldı. 2007 yılında hayatını kaybeden İnönü için düzenlenen anma törenine eşi Sevinç İnönü’nün yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP İstanbul İl Başkan Yardımcıları Kemal Ercan ve Mehmet Aslan, CHP Şişli İlçe Başkanı Tamer Özcanlı, CHP Parti Meclisi Üyesi Ecevit Keleş ile Üsküdar İlçe Başkan Yardımcısı Sönmez Küpeli katıldı. İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ise törene çelenk gönderdi.
Dua okunmasının ardından Sevinç İnönü ve Suat Özçağdaş birer konuşma yaptı.
"ÇOK ÜZÜLÜRDÜ"Erdal İnönü’nün esprili kişiliğini anlatan bir anısını paylaşan Sevinç İnönü, eşini şu sözlerle andı:
“Müstesna bir insandı. Hep onu iyilikle, güzellikle anıyoruz. Karikatüre falan hiç kızmadık biz, tam tersi çok eğlenirdik. Hatta vefatından sonra karikatür sergisi düzenledik. 100’üncü yılında, yeni bir sergi yapmak istiyorum.”
İnönü’nün dostu olan Fizikçi Feza Gürsey’le ilişkisine de değinen Sevinç İnönü şöyle devam etti:
“Feza Gürsey çok yakın arkadaşıydı. Çok değerli bir fizikçimiz. O yani bütün dünyada kabul edilmiş çok değerli, muhakkak alacaktı atom, şeyi pardon, Nobel, mükafatını ama o da rahatsızlandı, ömrü yetmedi. Onunla yazışmaları var. Ben tıpkı Atatürk'le İsmet Paşa'nın dostluğuna benzetiyorum onların dostluğunu.”Konuşmasının sonunda ise duygularını şu cümlelerle paylaştı:
“Yokluğunu hep hissediyorum. Onun için sevgi dolu bir insandı. Memleketin böyle olduğunu görse... Çok üzülürdü eminim çok üzülürdü. Ama inşallah herkes uğraşıyor. Gençliğimize geleceklerde iyi günler yaratmak için. Çok teşekkür ederim tüm arkadaşlarıma. Buraya kadar zahmet ettiniz. Beni yalnız bırakmadınız"CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ise konuşmasında İnönü soyadının Türkiye tarihindeki önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“İnönü soyadı, bu ülkenin kuruluş ve kurtuluş mücadelesinin merkezinde olan bir kahramanlık öyküsünden gelir.
Erdal Bey, yalnızca önemli bir siyasi figür olmadı, önemli bir bilim insanıydı. Türkiye’nin önde gelen bilim insanlarından biriydi, ODTÜ’nün efsanevi rektörüydü. Türkiye siyasetine de aslında hiç niyeti olmamasına rağmen, 12 Eylül darbesinden sonra kendi deyimiyle ‘Aslan sosyal demokratların' ihtiyacı olduğu için, ülkenin ihtiyacı olduğu için, darbeci askerlerin kendisini veto etmesine rağmen yola çıktı, sosyal demokratları derledi, topladı.”
Özçağdaş, Erdal İnönü’nün siyasette bıraktığı mirasa da dikkat çekti:
Çok mücadele etti. Bazen ülkede mücadele etti, bazen siyasetin kötü özelliklerine iyi örnek olarak mücadele etti ve geride bir hoş seda bıraktı. Sayın Erdal İnönü, Türkiye siyasetinde gerçek bir insanın ne demek olduğuna dair bugün çokça aradığımız yüzlerce güzel örnek bıraktı.”
Bugün o insani duyguları kaybetmiş olanların ülkeye neler yaşattıklarını görüyoruz. Siyasetçilerin her şeyden önce bir insan, onunla birlikte de bir yurtsever olması gerekliliğinin altının bu kadar çizildiği bir dönem olmamıştı. Erdal Bey, gerek bilim insanı gerek siyasetçi rolüyle, her zaman Cumhuriyet'in eşit yurttaşlarına saygı duydu, hizmet etti. Ruhu şad olsun. Maalesef her gün daha çok özlüyoruz, o birbirine saygı duyan, sevgi duyan, uzlaşı arayan siyasetçileri, insanları.”


