Erdoğan ne dedi ne demek istedi?
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Erdoğan Macaristan dönüşü gazetecilere gündemdeki konularda açıklama yapmış… Fikrini beyan etmiş. Konuşması çok ama çok önemli mesajlar içeriyor…
Şifreli açıklaması var, soru yağmuruna tutulması gereken sözleri var…
Var oğlu var…
Her zaman olduğu gibi uçak gazetecileri resmi açıklama ile yetinmişler Erdoğan’ın sözlerini sorularla deşmeyi, kamuoyunu aydınlatmayı tercih etmemişler…
Cesaret edememişler de denebilir, bir daha uçağa binememeyi göze alamamışlar da denebilir…
Neyse dönelim Erdoğan’ın sözlerine…
Demiş ki; Benim tekrar seçilme veya tekrar aday olma gibi bir derdim yok.
Bu ifadesin nasıl okumalıyız…
BİR: Bir daha seçime girmeyi düşünmüyor. 2028’i emeklilik yılı ilan etti…
İKİ: DEM partisini de yanına çekti. Erken seçimi için yeterli sayıyı bulmayı garantiledi. Aday olmak, aday olursam da seçimi kaybetmem mümkün değil modunda bu sebeple böyle bir derdim yok dedi.
ÜÇ: Tekrar aday olmayacak ve seçime girmeyecek. Çünkü önümüzdeki dönem seçim olmayacak. Anayasa değişikliğiyle görev süresini uzattıracak. Bu yüzden tekrar seçilme veya aday olma derdim kalmadı dedi…
Size göre Erdoğan’ın sözlerini nasıl tercüme etmeliyiz. Saydığım üç maddeden hangisi?
Bana sorarsanız üçüncüsü!..
Gelelim soru yağmuruna tutulması gereken sözlerine... Uçak gazetecileri bu konuda tek soru sormamışlar.
Yanıtı gelmeyeceğini biliyorum ama bari ben sorayım…
Erdoğan demiş ki; Bu kadar hızlı değişen dünyada, eski Türkiye’nin üstelik de darbenin şartlarında hazırlanmış, ne kadar değişiklik yapılırsa yapılsın darbeci zihniyetin satırlarında gezindiği bir anayasa ile bir yere varmak mümkün müdür?
1982 Anayasası’nı savunan yok. Ama 1982’de darbecilerin yaptığı Anayasa 2017 Anayasa’sından daha demokrattı. 1982 Anayasa’sı tatmin etmese de otoriter eğilim taşısa da tam demokrasiden birkaç fersah uzak olsa da bugünkünden iyiydi…
Çünkü bugünkü Anayasa siyaset bilimine göre demokrasiyi değil otokrasiyi getirdi.
Türkiye’yi tek adam yönetimine geçirdi. Kuvvetler ayrılığına son verdi, kuvvetlerin uyumu adı altında kuvvetler birliğini sağladı.
Erdoğan Anayasa’da darbeci zihniyetin satır araladığına gözlediği zihniyetle bir yere varmanın mümkün olmadığını da söylemiş…
Soru şu: Satır aralarına gizlenen zihniyet nedir? Bir yere varmamızı engelleyen maddeler veya ifadeler hangisi?
Uçak gazeteciler bu meseleyi merak edip sormamışlar…
Geçelim ikinci sözüne…
Erdoğan demiş ki; darbecilerin yazdığı Anayasa ile toplumu birleştirmenin ne kadar zor olduğunu 40 yıldır yaşayarak görmüyor muyuz?
Kutuplaşmanın alasını AKP iktidarında yaşadık. Partili Cumhurbaşkanı ile daniskasını gördük. Cumhurbaşkanı partisinde olmayan belediyeleri silkeleyin talimatı veriyor, muhalefet partilerine verip veriştiriyor. Seçmenlerini yok sayıyor. Onların iradesini/tercihini mahkum ediyor. Milyonların miting alanlarında toplanıp tepki göstermesine ‘bizden değiller’ penceresinden bakıyor.
Bir başka sözü…
Erdoğan demiş ki; Bugün yaşadığımız birçok sorunun temelinde darbe anayasasının olduğunu bilmeyen var mı?
Bugün yaşadığımız sorunlar belli… En başında hayat pahalılığı onunla eşit düzeyde sorun olan adaletsizlik geliyor. Sesini çıkaranı gözaltına almalar, ceza amaçlı tutuklamalar, iki üç ay hapis yatırmalar….
Sorunların üçüncü sırasında 3Y üç var...AKP’nin 2002’de meydanlara verdiği söz...
3Y neydi?
Yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar…
Yoksulluğun dibine vurduk. Çocuklar bırakın çikolatayı, bırakın dondurmayı, bırakın muzu, çileği, kirazı. Sebzeye, ota hasret kaldı. Ota!..
Yolsuzluk konusunda dünya çapında ölçümler Türkiye’nin tavan yaptığını söylüyor. İnanmayan yolsuzluk endeksine baksın…
Yasaklara gelince, üniversitelerde festival düzenlemek bile yasak daha ne diyeyim!..


