Erdoğan’ın BM gündemi Gazze’deki felaket
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
ABD’de yarın 15’inci kez Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na hitap edecek olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD’ye hareketi öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde konuştu. Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şunları söyledi:
BM’NİN YAPISI YETERSİZ KALIYOR
“Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin tamamının temsil edildiği Genel Kurul toplantılarına bu yıl 140’tan fazla ülkenin devlet ve hükümet başkanı düzeyinde iştirak bekleniyor. Genel Kurul, ‘Birlikte daha iyi barış, kalkınma ve insan hakları için 80 yıl ve daha fazla’ temasıyla yapılacak. 80 yıl öncesinin koşullarını yansıtan Birleşmiş Milletler’in mevcut yapısının kendisine verilen asli görevleri ifa etmekte yetersiz kaldığını görüyoruz. Özellikle insani krizlerin çözümünün güvenlik konseyin veto yetkisine haiz ülkelerinin insafına bırakılmasının hiçbir izahı yok. Bu acı gerçeği bundan 12 yıl önce Birleşmiş Milletler kürsüsünden “Dünya beşten büyüktür” diyerek ilan etmiştik. Aradan geçen sürede tespitimizin haklılığı defalarca teyit edildi. Hatta genel sekreter düzeyinde Birleşmiş Milletlerin acil reform ihtiyacı açıkça dile getirilmeye başlandı. Birleşmiş Milletler reformu çabalarına hep destek olduk, olmaya da devam edeceğiz.
BARIŞA KATKILARIMIZI VURGULAYACAĞIM
İnsanlığın vicdanını yansıtan, sorunları çözen, sorunların çözümüne katkı veren duruşumuzu Genel Kurul vesilesiyle bir kez daha vurgulayacağım. Bu bağlamda görüşmelerin ilk gününde, 23 Eylül Salı günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na hitap edeceğim. Konuşmamda Gazze’deki insani felaket ve mezalimi özellikle gündeme getireceğim. Ayrıca Türkiye’nin bölgesinde istikrarı sağlamaya dönük gayretlerinin yanı sıra uluslararası barışın korunmasına yaptığı katkılara değineceğim. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki kardeşlerimizin hak ve hukuku yine gündemimizde olacak. Türkiye’nin çift başlı Selçuklu kartalından ilhamını alan derin bir tasavvur, yaklaşım ve bakış açısıyla yürüttüğü dış politikasını bir kez daha tüm dünyaya anlatma imkânı bulacağım.
SURİYELİ KARDEŞLERİMİZ HUZURA KAVUŞMALI
80’inci Genel Kurulu diğerlerinden farklı kılan özelliği, birçok ülkenin Filistin Devleti’ni tanıyacak olmasıdır. Biz, bu tanıma kararlarının iki devletli çözümün hayata geçirilmesine ivme kazandırmasını temenni ediyoruz. Tabii, 14 yıllık kanlı ve karanlık bir dönemin ardından 8 Aralık Devrimi’yle özgürlüğüne kavuşan komşumuz Suriye’nin yeni yönetiminin de orada bulunması bizim için son derece sevindirici bir gelişmedir. İnanıyorum ki bu Genel Kurul, çok büyük acılar çeken, hürriyetleri uğruna gerçekten çok ağır bedeller ödeyen Suriyeli kardeşlerimizin kalıcı huzura kavuşmalarına katkı yapar. Ziyaretimiz sırasında çok sayıda devlet ve hükümet başkanıyla ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Guterres’le görüşmeler gerçekleştirmeyi planlıyorum.”
ABD’YE GENİŞ HEYETLE GİTTİ
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ABD ziyaretinde, eşi Emine Erdoğan’ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım ve İletişim Başkanı Burhanettin Duran eşlik etti.
TÜRKEVİ ÖNÜNDE SEVGİ GÖSTERİSİ
- CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, New York’ta ikamet edeceği ve ikili görüşmelerini yapacağı Türkevi’ne girişinde sevgi gösterileriyle karşılandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin sorusu üzerine, “Sayın Şara ile ilgili olarak yapacağımız ikili görüşmelerimiz var. Sayın Trump ile bununla ilgili yapacağımız görüşmeler var. Çünkü bölgeyi ilgilendiriyor. Bizim için Ortadoğu’da atılacak her adım hayatidir. Bunları da tabii Sayın Trump ile görüşmemiz gerekiyor, çok çok önemli” yanıtını verdi.
TRUMP’LA GÖRÜŞME GÜNDEMİ
- CUMHURBAŞKANI Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’la yapacağı görüşmeye ilişkin şu bilgileri verdi:
“Sayın Trump’ın katılımıyla tertiplenecek Gazze konulu bölgesel toplantıda, kardeş ülkelerin liderleriyle beraber Gazze’deki kanı durdurmak için atılabilecek ortak adımları değerlendireceğiz. New York’ta bulunduğum süre zarfında ayrıca Türk, Amerikan ve soydaş toplumu ile Türk ve Amerikan iş çevreleriyle bir araya geleceğim. Değerli arkadaşlar, 25 Eylül Perşembe günü ise Washington’a geçerek değerli dostum Sayın Trump’la bir görüşme gerçekleştireceğiz. Görüşmemizde ticaret, yatırım, savunma sanayi başta olmak üzere ikili iş birliğimizi güçlendirecek konuları değerlendireceğiz. Bölgesel meseleler elbette gündemimizin ilk sırasında yer alacak. İki dost ve müttefik olarak yakın istişare ve koordinasyonumuzun önemi her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Sayın Trump’ın küresel barış vizyonuna ve bu uğurda ortaya koyduğu çabalara desteğimizi daha önce ifade etmiştik. Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağına inanıyoruz.
BİZ LİDERLERE BÜYÜK SORUMLULUK DÜŞÜYOR
Bölgemizde barışın korunması, istikrarın güçlendirilmesi, çatışma ve gerilimlerin durdurulmasında biz liderlere büyük sorumluluk düşüyor. İlk günden beri hep bu anlayışla çalıştık. Mekik diplomasisiyle sorunlara, diyalogla çözüm yolları geliştirmeye gayret ettik. Aynı tavrımızı muhafaza ediyoruz. Coğrafyamızda kan ve gözyaşının artık tamamen dinmesini, bunun yerine sulh ve sükûnun her metrekarede hâkim olmasını arzu ediyoruz. Ne yapıyorsak sadece ve sadece bunun için yapıyoruz.”
FİLİSTİN’İN HER ZAMAN YANINDAYIZ
- ERDOĞAN basın mensuplarının sorularını yanıtlarken özetle şu mesajları verdi:
“(Filistin’in BM’de tanınma süreci) Bildiğiniz gibi iki gün önce Mahmud Abbas bizim ziyaretçimiz oldu. Ankara’da etraflıca görüşmelerimizi yaptık. Filistin bugüne kadar bölgede her zaman çok ciddi sıkıntılar yaşadı, yaşamaya da devam ediyor. Bizler de her zaman yanında olduk, olmaya devam ediyoruz, devam edeceğiz. Tabii bütün bunlarla beraber dünya maalesef Filistin’in yanında yer almadı. Ama son dönemde, şu an itibarıyla Birleşmiş Milletler’de yaklaşık 140 ülke Filistin’i tanımış durumda. Bu tabii sevindirici. Ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda bu defa birkaç devletin daha Filistin’i tanıdığını göreceğiz. Bunlar da bizler için ayrıca sevindirici olacak. Temennimiz odur ki bu sayı ne kadar artarsa Filistin’in tanınmışlığı da o kadar süratle gelişecektir.
SURİYE’DE YENİ DÖNEM
Tabii uzun bir süre geçti. Ve bu uzun süreden sonra Suriye’nin kendi benliğine, bağımsızlığına kavuşmuş olması gerçekten bir komşumuz olarak bizleri de huzurlu kılmıştır. Bizler de bazı arkadaşlarımızın sürekli olarak Suriye’ye gidiş gelişi ve oradaki dayanışmamızın artması, Suriye’de yeni bir sürecin başlamasına vesile olmuştur. En son Katar’da Sayın Ahmet Şara ve Dışişleri Bakanı ile bir görüşmemiz oldu. Bu görüşmeyle birlikte ardından istihbarat başkanımızın bir Suriye ziyareti gerçekleşti. Yakın bir süre içerisinde de gerek Sayın Cumhurbaşkanı gerek Dışişleri Bakanı’nı Ankara’da ağırlayacağız. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu vesilesiyle de Amerika’da Türk Evi’nde onlarla bir araya gelme fırsatımız olacak. Suriye’yi yalnız bırakmayacağız ve Suriye’nin her geçen gün daha da güçlenmesi için elimizden gelen bütün imkânları kullanacağız.”
ÖZGÜR ÖZEL’İN İDDİASINA YANIT: UÇAK ALIMLARINI ÖZEL’E SORMAYIZ
- CUMHURBAŞKANI Erdoğan, CHP Lideri Özgür Özel’in dile getirdiği “ABD Başkanı Donald Trump’un oğlu ile Gazze pazarlığı yaptığı iddiası”na ilişkin soruyu şöyle yanıtladı: “Ne pazarlığı yapmışız? Gazze konusunda, öyle mi? Gazze konusunda İstanbul’da kendisiyle görüşüp bir pazarlık yaptığımızı iddia ediyor öyle mi? O da yanımızda mıydı? İnanmıyorsunuz bu tür şeylere, değil mi? Arkadaşlar, atalarımız, sağıra hakaret istemem de ‘sağır duymaz, uydurur’ der. Bu adam da durmadan böyle uydurup duruyor. Buna partimizin sözcüsü gereken cevabı en güzel şekilde verdi. Bizler de ilk fırsatta çok daha geniş manada gereken cevabı vereceğiz. Bizler uçak alımlarını Özgür Özel’e sorarak bugüne kadar yapmadık, yapmayız da. Zaten bu işlerden de anlamaz, onun kıratı değildir. Dolayısıyla biz Sayın Trump’la herhangi bir alışveriş, Türkiye–Amerika arasında bir görüşme yapacak olursak, bunu zaten oğluyla yapmamıza gerek yok, Trump’ın bizzat kendisiyle yaparız.”


