Erhan Afyoncu VAV TV de Gençlerle Baş Başa programında konuştu: Düşmanın silahıyla düşmanla savaşamazsın
Sabah sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Tarihçi ve Milli Savunma Üniversitesi rektörü Erhan Afyoncu, VAV TV'de Gençlerle Baş Başa programında açıklamalarda bulundu.

İşte Erhan Afyoncu'nun açıklamalarından öne çıkanlar:
NÜFUSU ARTIRMAK İÇİN NE YAPILMASI LAZIM?
Bütün Doğu Türkistan, aslında bir simgeydi. Varlıklarını sürdürme imkanı olmayan bir Türk topluluğu var. Bunlar zaman zaman Türkiye'ye geldi. Doğurganlık sınırımızın istenilen seviyeye gelmesinin imkanı yok ama inşallah getirebiliriz. Ama bu Türk dünyasından nüfus takviyesi yapılması lazım. İsrail bunu yapıyor, dışarıdan Yahudi göçü alıyor. Ama maalesef Türkiye'de çocuk nüfusu elli yıldır düşüyor. Genç nüfusun fazla olması lazım. Burada Türkiye eğer gereken tedbirleri almazsa yaşlı bir ülke olacak. Nüfus kendini yönetemez olacak. Kuzey Avrupa'da özellikle orada aile yapısının da dağılmasıyla birlikte birlikte bir sürü sorun ortaya çıkmıştır. Bir İmparatorluğu biz nüfus yüzünden kaybettik bu noktada gerekeni yapmamız lazım.

BİR MEDENİYETİN ÇÖKÜŞÜ NASIL BAŞLAR?
Fikir üretemezseniz medeniyetiniz olmaz. Mesela Japonlar sanayide çok önde ama medeniyet üretemiyorlar. Osmanlı Avrupa'da gördüğü hiçbir şeyi sevmezdi mesela. Bu aslında Osmanlı'nın bir bakış açısı. Bunun aslında bir dezavantajı da var. Oradaki gelişmeleri kaçırabiliyorsun mesela. Batı örnek alınmaya başlandığı zaman da medeniyet çizgisi çökmeye başladı. Ama buradaki amaç gelişmeleri kaçırmamaktı. Yeni nesil Batıya karşı daha özgüvenli yetişti. Türkiye bugün Avrupa'da olmayan, BAYKAR'ın öncülüğünde İHA ve SİHA'lar yaptı. Şimdi gittiğimiz bölgelerde bize bakıyorlar.


"DÜŞMANIN SİLAHIYLA DÜŞMANLA SAVAŞAMAZSIN"
Kardak Krizinde, Türkiye hakkını ararken o dönemde Yunan Dışişleri Bakanı'nın hatıralarında, Amerikalılara "niye müdahale etmediniz" diye sorduğumuzda bize, "Siz savaşamayacaktınız ki, iki tarafın da attığı bombalar balıkları vuracaktı." Dediler. Yani, düşmanın verdiği silahla düşmanla savaşamazsınız. İşte orijinal silahınızla İstanbul'u bile fethedebiliyorsunuz.

TARİH BUGÜNÜN POLİTİK İHTİYAÇLARINA GÖRE YENİDEN Mİ YAZILIYOR?
Yüz küsür yıldır Abdulhamit'in tahttan indirilmesi ile birlikte tarih ideolojik kamplara bölündü. Bugün A partisine kızan onun izdüşümüne de kızıyor. Tarihteki bu kamplaşma günümüzün tarihe yansımasından oluyor. Bu da son derece sağlıksız bir zemin hazırlıyor. Tarihçinin iyi bir metodu olması lazım. Sizin tarih diye gördüğünüz tarihçinin tasavvurudur. Bizde de var mesela tarihi ideolojik yorumlarla yazıyor. Bugünün dışına çıkamıyor. Ama iyi bir metodunuz olursa daha objektife yakın işler başarırsınız.


