Eski insanlar yanılmamış: Uyanınca bunu yapan kişiler 3 günde değişiyor Sözcü Gazetesi

Giderek hızlanan modern yaşamda, birçok kişi için sabah erken saatler “biraz daha uyuma” zamanıyken, bazıları için adeta gizli bir güç kaynağına dönüşmüş durumda.

Bilimsel veriler, psikolojik gözlemler ve tarihsel yaşam biçimleri bir araya geldiğinde tek bir gerçeğe işaret ediyor: Sabah saatleri, hayatın ritmini ve ruhun dengesini yeniden kurmak için eşsiz bir fırsat sunuyor.

ESKİ İNSANLAR HER GÜN YAPTI

İnsanlık tarihinin büyük bölümü doğayla iç içe geçti. Güneşin doğuşu, ilk insanlar için yalnızca bir ışık kaynağı değil, yaşamın ritmini belirleyen kutsal bir işaretti. Tarım toplumlarından avcı-toplayıcılara kadar pek çok eski uygarlık, günün ilk saatlerini hem verimli hem de zihinsel olarak berrak zaman dilimi olarak değerlendirdi. Sabah saatleri, doğanın henüz uyanmakta olduğu; hayvanların, kuşların, ağaçların bile yeni güne taze bir nefesle başladığı anlardır. Eski insanlar için bu saatlerde uyanık olmak, hayatta kalmakla eşdeğerdi.

BİLİM O SAATLERİ İŞARET EDEREK '20-30 DAKİKA BİLE YETER' DİYOR

Modern bilim de bu tarihî sezgiyi doğruluyor. İnsan bedeninin biyolojik saati, yani “sirkadiyen ritmi”, sabah erken saatlerde kortizol hormonu salınımını artırıyor. Kortizolun kötü bir ünü olsa da, sabahları salgılanan doğal düzeyi odaklanmayı, enerjiyi ve fiziksel hareketliliği destekliyor. Aynı zamanda serotonin düzeyi de gün ışığıyla birlikte artış gösterdiğinden, dışarıda geçirilen sabah saatleri ruh halini yükseltiyor.

Michigan Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, sabah güneş ışığına çıkan kişilerin daha az depresyon yaşadığını ve uyku düzenlerinin daha sağlıklı olduğunu ortaya koydu. Bir başka çalışmaya göre ise sabah erken saatlerde 20-30 dakikalık bir yürüyüş, metabolizmayı gün boyu hızlandırıyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

ZİHİN DOĞAYLA UYUMLANIYOR

Sabah erken saatlerde dışarıda bulunmak sadece fiziksel değil, zihinsel olarak da bir “yeniden başlama” hissi veriyor. Psikologlara göre bu saatler, zihinsel gürültünün en az olduğu zaman dilimidir. Çevre daha sessiz, insanlar daha az ve dikkat dağıtıcı unsurlar daha sınırlıdır. Bu da sabahları doğada kısa süreli bir yürüyüş ya da sessizce oturmanın meditasyon etkisi yaratmasına neden olur.

GERÇEK KADİM GELENEK: ERKEN UYANMAK

Son yıllarda, özellikle şehir yaşamının stresinden kaçmak isteyen pek çok insan “erken kalkma” rutinlerini hayatına dahil etmeye başladı. Gün doğumunda yürüyüş yapanlar, sabah serinliğinde parklarda kitap okuyanlar ya da sadece kuş seslerini dinleyenler giderek artıyor. Sosyal medya üzerinden yapılan binlerce paylaşımda, sabah erken saatlerde dışarıda geçirilen zamanın “hayat değiştirdiği” vurgulanıyor.