Evleri yıkıldı ev sahibiyken kiracı oldular! Kağıthane de hukuk çıkmazı
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
İstanbul'un Kağıthane ilçesinde, 1999 yılında satın aldıkları dairelerin bulunduğu binanın ağır hasarlı olduğu tespit edilince evlerinden tahliye edilen dört aile, yaklaşık bir yıldır büyük bir mağduriyet yaşıyor. Aileler, yıkılan binalarını yeniden inşa etmek isteseler de, kendi tapulu arazileri üzerinde bulunan ve kendilerine ait olduğunu sonradan öğrendikleri bir gecekondu nedeniyle inşaata başlayamıyor. Bu süreçte herhangi bir kira yardımı alamayan ailelerin yaşadığı zorluklar, arazilerindeki yapı için kesilen 'işgal' cezasının da kendilerine tebliğ edilmesiyle daha da arttı.

Süreç, 2024 yılında ailelerin yaşadığı binanın tavanında meydana gelen çökmenin yetkililere bildirilmesiyle başladı. Kağıthane Belediyesi ekiplerinin yaptığı inceleme ve alınan karot örneği sonucunda yapının ağır hasarlı olduğu belirlenerek tahliye kararı verildi. Bunun üzerine evlerini boşaltıp kiralık evlere taşınan aileler, yeniden inşa için harekete geçtiklerinde beklenmedik bir durumla karşılaştı. Bitişikte bulunan ve kendilerine denetim yapılmayan gecekondunun, kendi ortak tapulu arazileri içinde yer alan kaçak bir yapı olduğunu öğrendiler. Gecekondu sakinlerinin yapıyı tahliye etmemesi nedeniyle inşaat süreci dururken, tapulu daire sahiplerine bir de 'işgal' cezası kesildi. Aileler, "Onlar orada işgalci olarak görünüyorlar. Fakat ceza bize geliyor. Sanki o kaçak yapıyı biz yapmışız gibi bize ceza kesildi. Çok zor durumdayız" diyerek yetkililerden çözüm talep ediyor.

Mağdur daire sahiplerinden Nuray Çadırcı, yaşadıkları süreci şöyle anlattı:
"1999'da biz buradan 4 katlı bir binaydı, bir tane daire aldık. 26 yıl geçti aradan. Buranın böyle göçük olduğuna bakmayın, burada 4 katlı bir bina vardı. Geçen sene buranın tavanı göçtü, zabıtayı aradık. Zabıta geldi, Kağıthane Belediyesi'nden mühendis çağırdı. Mühendis geldi, buradan karot örneği alınması gerektiğini söyledi. Sonra, karot alındı. Bizi tekrar belediyeye çağırdılar ve bina çürük olduğu için bizim çıkmamızı söylediler. Biz buradan 4 aile her birimiz kiraya gittik. Gecekondunun bize ait olduğunu, burada bina kentsel dönüşüme girdiğinde öğrendik. Biz belediyeye gittik, bizim binamız zarar görmesin diye. Dediler ki 'Yan tarafınızda gecekondu var. Orası da size ait. Orayı da yıktırın' dediler. Ama bizden karot örneği alındı ama onlardan alınmadığı için onlar çıkmıyor. Bizim evi yıktılar, karot örneği aldılar ama onlardan almadılar ve onlar hala oturuyor. 2024'ten bugüne kadar devam ediyor ve biz hala daha hiçbir şey yapamıyoruz ve inşaatımız başlamıyor. Biz bir yıldır kiradayız, oturamıyoruz, zor durumdayız."

Bir başka daire sahibi Bülent Ölmez ise yaşadıkları maddi ve manevi zorluklara şu sözlerle dikkat çekti:
"Arkamda gördüğünüz ve bu yıkık binada benim de bir dairem vardı. Ben de o mağdurlardanım ve bir senedir bize 'Kira yardımı veya taşıma masrafı ödenecek, verilecek' denmişti yetkililer tarafından. Ama ne yazık ki ne kira yardımı alabildik ne de taşınma masrafı. O yüzden mağduruz. İnşaatımız başlasa artık kira yardımı veya taşınma masrafını da artık kabullenmiyoruz. Önemli olan bizim bir an önce inşaatımızın başlaması. Mağduriyetten kurtulmamız lazım. Benim sağlık sorunum var. Ben iki yıl önce kalp ameliyatı oldum. Doğru düzgün çalışamıyorum. Kirayı ödeyemiyorum. Bugün en kötü şartta bir kira 20 bin liranın üstünde. Ben doğru düzgün çalışsam, 3 gün çalışsam, 2 gün evde yatıyorum rahatsızlığım nedeniyle. Yandaki gecekonduyu da nasıl bir çözüm üretir yetkililer de, bir an önce bu inşaatı başlatır. Bizim amacımız o. Artık biz kiradan, taşınma masrafından bundan da artık vazgeçtik. Bir yıldır yatmıyor mesela, bir yıldır mağduruz."

Daire sahibi Nihal Kebapçı ise yaşadıkları çelişkiyi ve çaresizliği şu sözlerle dile getirdi:
"Biz burada arkamda gördüğünüz inşaatı, yıkılmış olan bu inşaatı 2000 yılında aldık. Orada bir gecekondu varmış içinde biz bilmiyorduk. Yandaki bina yapıldığı zaman öğrendik biz. Geçen sene buranın tavanı göçtü. Biz yetkililere haber verdik. Binamızın çürük olduğu anlaşıldı. Bize 'Çıkın' dendi. Mecburen çıktık. Ben iki çocuğumla yalnız yaşıyorum. Mecbur kiraya gittim. Ondan sonra gecekonduyu da öğrendik biz orada. Onun için de bütün yetkililere başvurduk. Bizim evimiz yapılmıyor, inşaatına başlanmıyor onların yüzünden. Yetkililere, her yere başvurduk. Yetkililer diyor ki, 'Siz orayı alırken niye oraya bakmadınız, niye orayı aldınız o gecekondu oradayken' diyorlar. Ama biz 'Görünmüyor, bizim arsanın içinde hiçbir şey görünmüyor. Ne yapabiliriz biz?' diyoruz. Bir seneden beri mağduruz. Ben çok zor durumdayım. Komşularımız da öyle. Bir an önce bunun çözülmesini istiyoruz. Yetkilileri de her yere de biz başvurduk. Bir çözüm alamadık. Onlar orada işgalci olarak görünüyorlar. Bir de bize ceza geliyor. Onlara o kaçak yapıyı biz yapmışız gibi bize ceza geldi. Biz çok zor durumdayız."

Mağdurlardan Şahin Çadırcı ise durumu, "Şu an ev sahibiyken kiracı olduk. Mağdur durumdayız. Bu durumla yetkili kişiler ilgilenmiyor. Gecekonduda yaşayanların 'işgalci' olduğunu bilmiyorduk. Sonradan öğrendik. Yan bina yapılırken öğrendik. Yetkili kişilerin çözmesini istiyoruz bu durumu" sözleriyle özetledi.


