Fardo saldırısının perde arkası: Trump dünyayı nasıl kandırdı? Sözcü Gazetesi

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, perşembe günü düzenlediği basın toplantısında, "doğrudan başkandan gelen" bir mesajı güler yüzle okudu.

Mesajda, Orta Doğu'da İran ve İsrail arasındaki savaşta diplomatik bir çözüm arandığını ve ABD'nin savaşa girmeye istekli olmadığı vurgulanıyordu. L

Başkan Trump’ın açıklamasına göre, İran’a yönelik askeri saldırı kararı için iki haftalık bir süre ayrılmıştı. Leavitt, "Başkan Trump'ın savaşa diplomatik bir çözüm aradığını" yineledi. 

Hepimizin bildiği üzere, bu bir aldatmacaydı. Leavitt'in gülümsemesinin perde arkasında hazırlıklar çoktan başlamıştı.

Sadece 30 saat sonra Trump, malikanesine inen helikoptere apar topar bindi. Trump, burada savunma bakanı Hegseth'ten arama geldi. Trump, yol ayrıma girmişti: Ya günlerdir süren planları iskartaya çıkartacak, ya da düğmeye basacaktı.

Ancak Trump'ın, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun söylediklerinde bir şüphhesi yoktu. İran'ın nükleer bomba elde etmesi kabul edilemezdi. Trump, İran’ın nükleer tesislerine yönelik bombardıman emrini verdi.

Trump'ın iki haftası, iki saate kısaldı. ABD'nin kullancağı 'hayalet' B-2 uçakları ise anında yola çıktı. Dışişleri Bakanı Rubio ise durumu farklı yorumladı: 'İki saat, iki haftalık sürenin içindeydi'

Trump, sadece bir operasyonu değil ayrıca son yılların en büyük siyasi aldatmacalarından birini de sahneledi.

Trump yönetimi içinde sekiz gün boyunca yaşanan bu karmaşık süreçte, başkanın etrafındaki farklı gruplar, Trump’ı ya savaşa ya da diplomasiye yönlendirmeye çalıştı. Ancak plan çok önceden hazırdı. Bu gruplar sadece saldırı gerçeğinin üzerindeki bir başka perde oldu.

Yakıt ikmal tankerleri ve savaş uçakları günler önce konuşlandırılmıştı. 35'ten fazla tanker, yüzden fazla uçakla bölgeye konuşlandırılmıştı.

B-2 hayalet bombardıman uçaklarının da Missouri’den İran’a yönelik uzun menzilli saldırı için kalkışa hazır olduğu da biliniyordu.

Ancak bu uçakların çoğu kullanılmadı, zira bu da bir aldatmacaydı. Trump, İran'a karşı dev bir saldırıya hazır oldukları izlenimi vermek istedi.

Bir grup B-2 uçağı, gözle görülür biçimde Pasifik yönüne uçarken, saldırıyı gerçekleştirecek yedi uçak sessizce İran’a yöneldi. 

Bu taktik, küçük saldırı filosu için büyük başarı getirdi. İran büyük bir saldırı beklerken, İsrail güçleri ABD'nin 'Gece Yarısı Çekici' için çoktan doğru hava savunma sistemlerini yok etmişti.

Trump’ın kamuoyuna verdiği “iki hafta içinde karar” mesajı ise esasen askeri planların gizliliğini sağlamak ve olası bilgi sızıntılarını önlemek için kurgulanmıştı.

Bombalar, gecenin köründe aniden inmeye başladı. İranlı kaynaklar, yerin deprem gibi sallandığını söyledi.

Bu sırada kamuoyundaki savaş karşıtı isimler ve Trump’a yakın bazı yorumcular, ABD’nin savaşa doğrudan dahil olmasının yaratabileceği tepkiler konusunda endişelerini dile getiriyordu.

Trump’ın sosyal medyadaki sert mesajları Pentagon’da ve Merkez Komutanlık’ta kaygıya yol açtı. Operasyon planına kasıtlı olarak yanıltıcı unsurlar eklendi.

Aynı zamanda denizaltılardan 30 Tomahawk füzesi fırlatıldı. Uçaklar Fordo ve Natanz üzerindeyken savaş uçakları önden girerek İran hava savunma sistemlerini bastırdı.

İran yerel saatiyle pazar sabahı 02.10’da ilk GBU-57 bombaları Fordo üzerine bırakıldı. Operasyon sırasında toplam 14 adet sığınak delici bomba kullanıldı.

Trump, saldırının hemen ardından yaptığı açıklamada, İran’ın nükleer kapasitesinin “tamamen yok edildiğini” iddia etti.

Ancak Pentagon yetkilileri daha temkinliydi. Tahrip edilen tesislerin ciddi hasar aldığı ancak tamamen imha edilmediği belirtildi.

ABD’nin İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stoklarının durumuna dair net bilgiye sahip olmadığı vurgulandı.

Başkan Yardımcısı JD Vance ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio, yönetimin hedefinin rejim değişikliği olmadığını, sadece İran’ın nükleer programını durdurmak olduğunu açıkladı.

Trump ise sosyal medya mesajlarında daha farklı bir tona yöneldi. “Rejim değişikliği” teriminin kullanılmasının politik olarak doğru olmadığını belirtti, ancak mevcut İran yönetiminin ülkeyi “yeniden büyük” yapamaması durumunda neden böyle bir değişikliğin olmasın diye sordu.