Fas Kralı nın kuzeni Kızıl Prens ten çok çarpıcı Filistin açıklaması
Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Moulay Hicham Alauí, New Jersey’deki Princeton Üniversitesi’nde Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya Çağdaş Çalışmaları Enstitüsü’nün direktörü Aynı zamanda, çocuklukta birlikte büyüyüp eğitim aldığı Fas Kralı VI. Muhammed’in öz kuzeni.
Geçmişte, İspanya’daki gibi anayasal monarşiyi savunan görüşleri nedeniyle “Kızıl Prens” ya da “Asi Prens” olarak anıldı. Yıllardır Alaouit hanedanının aykırı sesi durumunda ve saraydan uzak, ABD’de yaşıyor; ancak aileyle temasını sürdürmeye devam ediyor. 61 yaşındaki Alauí, artık geri planda kalmak istediğini söylüyor; fakat teknik olarak taht sıralamasında beşinci durumda. Akademik konumunun yanı sıra Arap aristokrasisindeki yüksek yeri nedeniyle bölgeyi yakından gözlemleme ayrıcalığına sahip ve bu konuda birçok kitap yayımladı.
Kendisinin Suudi hanedanıyla da doğrudan akrabalığı var. Prens Al Waleed Bin Talal’ın kuzeni. Anne tarafından dedesi ise Lübnan’ın bağımsızlıktan sonraki ilk başbakanı Riad Solh. Ayrıca, çoğu Fas dışında olmak üzere çeşitli sektörlerde yatırımları bulunuyor.
Moulay Hicham Alauí, Madrid’in merkezinde bir otelde El Confidencial'a bir röportaj verdi. Alaui özellikle İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırım, Fas'ın ve diğer Arap ülkelerinin bu konudaki duruşları ve Trump'ın politikalarıyla ilgili konuştu.
Soru: Gazze’de Filistinliler katlediliyor, fakat Arap dünyasının çoğu hükümeti görmezden geliyor. Bu öfkenin patlaması kaçınılmaz mı?Artık tereddüt etmiyorum; bu bir soykırım. İsrail, askeri olarak, İran’a karşı da,kazandı ve Filistin sorununu sonsuza dek bitirebileceğini düşünüyor. Arap hükümetleri ise hiçbir zaman gerçekten Filistin yanlısı olmadı, çünkü ABD’yi memnun etmek istediler. Toplumlarda dayanışma duygusu büyüyor, bu yüzden yönetimler çok zor bir çizgide yürüyor.
Soru: Bu çizgiyi ne kadar sürdürebilirler?İsrail’le ilişkileri koparmamak için mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyorlar. Ama bu savaş 1–2 yıl değil, on yıllar sürecek. Kudüs’te sürgün girişimleri ya da kutsal mekânlar etrafında çatışmalar olduğunda, Arap rejimleri çok büyük istikrarsızlık yaşayacak. İsrail askeri olarak kazandı ama politik ve moral anlamda kaybetti. Bugün İsrail, mesihçi bir ideolojiyle yönetiliyor, bu yüzden amaçlarını tamamlamak için istedikleri kadar zaman ayırabilirler.
Soru: Öfke nerede ve ne zaman patlar?Patlama, Filistinliler sürgün edilmek istendiğinde yaşanacak. ABD’nin Gazze’yi yönetmesi konuşuluyor, çünkü hiçbir Arap ülkesi müdahil olmak istemiyor. Proje, Gazze’yi küçük bir turistik Riviera’ya çevirmek, biraz iş gücü bırakmak ve geri kalan herkesi sürmek. Ama Filistinliler 1948 Nakba’sından biliyorlar ki giderlerse geri dönemezler. O yüzden kalıyorlar ve bence tarihi bir direniş sergileyerek sonunda galip gelecekler.
İki devletli çözüm artık imkânsız. İsrail tüm toprakları kolonileştirdi, yollar ve duvarlar inşa etti. Bundan sonra ya bir konfederasyon ya da paylaşımlı egemenlik gibi modeller gündeme gelebilir. Zamanı geldiğinde yeni bir yol bulunacak.
Soru: Fas halkı güçlü şekilde Filistin’i destekliyor ama hükümet İsrail’le müttefik. Bu çelişki sürdürülebilir mi?Fas, Mısır veya Ürdün gibi risklerle karşı karşıya değil. Bu yüzden halk Gazze’de yaşananlara daha sert tepki veriyor. Ancak yönetim, İsrail’le stratejik ilişkiyi sürdürüyor. Bu yeni bir ilişki değil; 1960’lardan beri var. Mossad’ın Arap zirvelerine sızmasını Fas sağlamıştı. Kraliyet için bu, Filistin davasını satmak değildi; Arap milliyetçiliğinin ikiyüzlülüğünü görmekti.
Soru: İsrail’in Fas’a yardımı ne yöndeydi?Özellikle muhaliflerin izini sürmekte ve Cezayir’e karşı askeri denge sağlamada. Fas’ın Batı Sahra’da inşa ettiği savunma hattı, İsrail’in Sina’daki Bar Lev Hattı’ndan ilham aldı ve İsrailli danışmanlar tarafından desteklendi. Bu işbirliği sayesinde Fas, askeri açıdan Cezayir’in önüne geçti.
Soru: Bu ilişki bugüne kadar nasıl geldi?Kral II. Hasan’dan bu yana İsrail’le kurumsal bağlar sürüyor. Kral VI. Muhammed bu yapıyı devraldı. Bugün İsrail, Fas’ın güvenliğinin ana direği. Bu nedenle Rabat yönetimi, Netanyahu hükümetiyle bağları koparmadan İsrail halkıyla doğrudan ilişki kurmanın yollarını aramalı. Fas’ın tarihsel çok kültürlü geleneğini kullanarak İsraillilerle diyalog geliştirmesi gerekiyor.
Soru: İran ve bölgeye dair görüşünüz nedir?İsrail, son 15 yılda İran’ın gücünü zayıflatmayı başardı. Ama bu zafer uzun vadede ters tepebilir. Çünkü istikrar, İsrail’in çıkarına değil. ABD’yi yeni bir rejim değişikliğine zorlamaları felaket olur; İran halkı rejimden hoşnutsuz ama Amerikalılardan daha da hoşlanmıyor. Böyle bir saldırı sadece İran’daki sertlik yanlılarını güçlendirir.
Soru: Trump’ın politikası hakkında ne düşünüyorsunuz?Trump, İran nükleer anlaşmasından çekilmekle tamamen haksız değildi. Çünkü anlaşma sadece nükleer konuyu kapsıyordu. Asıl mesele, füze programı ve bölgedeki milislerle ilişkileriydi. Obama yetersizdi, Trump ise yanlış nedenlerle de olsa doğru noktayı hedef aldı.


