Fatih Altaylı dan fesih yorumu: Herkes memnunsa, orada bir fırıldak dönüyordur

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim'de başlattığı İmralı süreci, terör örgütü PKK'nın fesih kararının ardından yeni bir aşamaya geçmiş oldu.

Örgüt tarafından yapılan açıklamada 5-7 Mayıs tarihleri arasında toplanan 12. Kongrenin fesih kararı aldığı duyuruldu. Örgütün "PKK adıyla yürütülen çalışmaları"nın sonlandırıldığı ve silahlı mücadelenin sona erdiği ifade edildi.

Fesih açıklamasında yer alan Lozan ve 1924 Anayasa'sına ilişkin ifadeler tepki çekerken, sürecin nasıl devam edeceği ise henüz net değil.

İşte PKK'nın fesih açıklamasında dikkat çeken detaylar

Gazeteci Fatih Altaylı da YouTube kanalında örgütün fesih kararını yorumladı. Altaylı gelişmelere ilişkin "Bu çok rastlanır bir şey değil. Barzani memnun, YPG memnun, PKK memnun, Amerika memnun, Batı dünyası memnun. Yani bu kadar insan memnunsa orada bir fırıldaklık dönüyor" yorumunda bulundu.

Son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iktidarın CHP'yi terörle ilişkilendirme çabalarını hatırlatan Altaylı, "2023 seçimlerinin ana teması CHP'nin PKK yandaşı olduğu, Cumhur İttifakındaki AKP ve MHP'nin de PKK'yı sona erdirmek, PKK'yı yok etmek için savaşan kahraman milliyetçiler olduğuydu. Ne değişti? CHP DEM'leniyordu, şimdi MHP PKK'leniyor" diye konuştu.

Altaylı'nın değerlendirmeleri şu şekilde:

Çok ilginç. Niye ilginç? Eee, bunu okuduğunuz zaman şunu görüyorsunuz. PKK bir yenilgiden, bir geri adımdan, bir dönüşten, Türkiye Cumhuriyeti'nin, eee, bir davayı kazandığından, kendinin bir şey kaybettiğinden falan söz etmiyor. Tam aksine, son derece üstenci bir tonda, üstten bir perdeden, sanki 1900'lerde başlayan Ulusal Kürt hareketinin temsilcisi olarak en sonunda zafere ulaştıklarını açıklayan bir bildiri gibi. Yani diyor ki, biz bölgedeki farklı yerlerde taleplerimizi elde etmiştik. Türkiye Cumhuriyeti'nde de bu talebimizi kabul ettirdik gibisinden bir anlam var.

Bunu bu açıklıkta elbette yazmıyor ama satır aralarını okuduğunuz zaman bunu görüyorsun. Niye bunu görüyorsun? Mesela Lozan'ı yok sayıyor. 1924 Anayasasını yok sayıyor ve daha önceye dönüyor. Yani sanki Türkiye Cumhuriyeti Lozan Anlaşmasını imzalamamış gibi davranıyor ve Türkiye'yi Sevr'e, hatta ondan daha eskiye, Roma Anlaşmasına falan, götürüyor. Neyi kastettiğini merak edenler, eee, Uğur Mumcu'nun PKK ile ilgili kitaplarını, eee, okuyabilirler. Yani şey öncesi, Lozan öncesi, Batılı devletler, Türkiye topraklarının da büyük bölümünü içeren bir Kürdistan kurmak üzere harekete geçmiş ama bu hareket bir türlü gerçekleşememişti.

Ve sanki bu 40 yıllık,savaşın kazanan tarafı kendileriymiş gibi. Yani artık mücadeleye, silahlı ve siyasi mücadeleye gerek kalmadı. Çünkü biz kazandık tonunda bir şey kaleme almışlar. Ayrıca da neyin feshedildiği, neyin feshedilmediği de çok belli değil. Şu açıdan belli değil. Şimdi, biliyoruz ki PKK, bunların unsurlarından sadece bir tanesi. Yani bu yapılanmanın unsurundan bir tanesi. Mesela KCK ne oldu? Çünkü esas önemli yapı, Kürt hareketi, siyasal Kürt hareketi açısından KCK. PKK bunun silahlı kollarından biri. KCK devam ediyor mu? Ulusal Kürt Kongresi vardı bunların, biliyorsun. O devam ediyor mu? Onun bundan sonraki hedefi ne? Ne yapacaklar? Bunlarla ilgili bilgi yok. KCK devam ediyor mu? Bununla ilgili de bir şey yok. KCK'da feshedildi mi? Bununla da ilgili bir şey yok. YPG ne olacak? Bununla da ilgili bir şey yok. Çünkü zaten YPG ile ilişkiyi inkar ettikleri için, kurumsal yapı olarak gördükleri için, bununla ilgili bir şey yok.

Diğer mesele Türkiye'deki durum. Anlatılanlara bakılırsa, yani iktidar kanadının ve Türkiye'nin sözde Milliyetçi Partisi'nin anlattıklarına bakılırsa, muazzam bir şey var ortada, başarı var. Ne dedi Devlet Bahçeli? Durduk yere çantasından bu süreci çıkaran Devlet Bahçeli ne dedi? Barış çiçekleri, barış tomurcukları nihayet çiçek verdi dedi, değil mi? Bir romantik üslup içerisinde. Yani iyice Kürt romantizmine bürünmüş, belli ki ya da daha doğrusu PKK romantizmine bürünmüş. Peki, şahane, çok güzel. Barış geldi, analar ağlamayacak.

Devlet Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi denilen partinin genel başkanı, Devlet Bahçeli, son 25 yılda şehit olmuş binlerce insana, ailesine ve kendilerine şunu anlatsın. Devlet Bey, madem bu kadar kolaydı ve madem bu kadar rahattınız, kardeşim 25 sene önce niye barış çiçeklerinin tohumurcuk açmasını engellediniz? Madem böyle bir şey vardı, 25 sene önce Öcalan yakalanmıştı. Amerika tarafından Türkiye'ye teslim edilmişti.

2023 seçimlerinin ana teması CHP'nin PKK yandaşı olduğu, Cumhur İttifakındaki AKP ve MHP'nin de PKK'yı sona erdirmek, PKK'yı yok etmek için savaşan kahraman milliyetçiler olduğuydu. Ne değişti? CHP DEM'leniyordu, şimdi MHP PKK'leniyor. Şimdi korkarım şu olacak. Korkmam da beklerim çünkü. Acaba mesela 2015 seçimlerinde çantasından 'ekmek için Ekmelettin'i çıkaran Devlet Bey bir dahaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde acaba Öcalan'ı da Cumhurbaşkanı adayı yapabilir mi? Olur mu olur? Yani şaşırmam. Niye? Çünkü Öcalan artık barış güvercini.

Ne demek abi teröre bulaşmamış PKK'lı? Şimdi mesela bütün PKK'dan gelecek silahların üzerinde tek tek parmak izi tespit edip bunu teslim olan ya da işte dönerse eğer... ama yanlış yapmayalım 'gerilla' diyelim biz de artık. Bütün MHP'liler ve AKP'liler PKK'lılara 'terörist' değil 'gerilla' demeye başladılar ya. 'Gerilla' diyelim. Gerillaların parmak izleriyle karşılaştırıp şey mi yapacaklar? Ha sen teröre bulaşmadın mı diyecekler? Yoksa parmak izi çıkan gerillalara üstün hizmet madalyası mı takacaklar?

Şimdi Selahattin Demirtaş içeride. Selahattin Demirtaş teröre mi bulaştı? Eline silah mı aldı? Dağa mı çıktı? Niye Selahattin Bey içeride? Salsanıza adamı. Yoksa onun suçu aslında PKK değil de 'Seni başkan yapmayacağız' demiş olması mı? Çıkarın abi adamı. Ne istiyorsunuz? Ne derdiniz bu adamla? Madem affediyorsunuz herkesi, PKK'lıları da affediyorsunuz. Teröre bulaşmadı adam. Eline silah almadı. Hatta ben Selahattin Demirtaş'ın pek çok şeyini çok beğenirim. Çok yani öyle PKK'nın çok sevdiği bir adam da değildi. Dağ kadrosu Demirtaş'ı çok sevmezdi. Belki de o yüzden içerde. Onu da bilmiyoruz.

Şimdi bak bir hakem veya bir maçtan sonra tartışıldığı zaman tarafların hepsi memnuniyetsizse ortada adil kararlar var demektir. Şimdi burada bakıyorum ben çok ilginç bir şey. Bu çok rastlanır bir şey değil. Barzani memnun, YPG memnun, PKK memnun, Amerika memnun, Batı dünyası memnun. Abi herkesin memnun olduğu işte birinin birisi memnun değildir. Birisine bir şey yapıyorlardır yani. Onun kim olduğunu söylemeyeceğim. Yani bu kadar insan memnunsa orada bir şey var. Bir bir bir normal olmayan bir şey var. Orada bir bir fırıldak dönüyor hem. Hem Barzani memnun, hem KCK memnun, hem YPG memnun, hem Batı dünyası memnun. İlginç. İlginç.

PKK'nın fesih kararı gazete manşetlerinde nasıl yer buldu?

Cumhur'da PKK çatlağı: Fesih açıklamasına sert tepki

SON DAKİKA! İmamoğlu'ndan PKK'nın feshiyle ilgili açıklama

SON DAKİKA! PKK'nın feshi sonrası Erdoğan'dan ilk açıklama

Son Dakika | PKK'nın feshine Bahçeli'den ilk açıklama