Felaketin ayak sesleri! Kuraklık sarkarsa kıtlık başlar mı?
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Türkiye, ciddi bir meteorolojik ve hidrolojik kuraklık tehdidi altında bulunuyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı son analiz haritalarına göre, özellikle İç Anadolu, Ege’nin iç kesimleri, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde kuraklık giderek şiddetini artırırken, tarım üretiminde de alarm zilleri çalıyor. Son 7 aylık "Normal Yağış Yüzdesi" ve "Standart Yağış İndeksi" verilerine göre, birçok ilde yağışlar 1991-2020 normallerine göre yüzde 60 ila yüzde 90 arasında azaldı. Yaz döneminde Türkiye genelinde ortalama yağış miktarı yalnızca 12,5 mm olarak ölçülürken, Doğu Anadolu’da birçok barajın doluluk oranı yüzde 20’nin altına indi. Uzmanlar ise kuraklık eğiliminin kalıcı bir kriz tablosuna dönüşeceği uyarısını yinelediler.

Son verilere göre, kuraklığın en yoğun hissedildiği kentler; Konya, Kayseri, Gaziantep, Şanlıurfa, Eskişehir ve Ankara olarak sıralanıyor. Şanlıurfa’nın Harran Ovası’nda 2025’in ilk 7 aylık yağış toplamı, son 30 yılın en düşük ikinci seviyesinde kalırken; Eskişehir’in Mihalıççık ve Sivrihisar ilçelerinde yaz yağışları yalnızca 3 mm civarında gerçekleşti. Ege ve Batı Akdeniz’in iç kesimlerinde de tablo oldukça vahim. Afyonkarahisar’ın Şuhut, Dinar ve Emirdağ çevresi “aşırı kuraklık” sınıfına girerken, Kütahya’nın Gediz ve Simav ovalarında tahıl verimi yüzde 40 oranında düşmüş durumda. Isparta ve Burdur’daki lavanta ve elma üreticilerinin de su kıtlığı nedeniyle büyük rekolte kaybı yaşıyor.
BARAJLAR BOŞALDIVahim meteorolojik tablo, doğrudan tarımsal üretime de yansıyor. Tarım İl Müdürlükleri ve Ziraat Odaları’na göre, 2025 yılında buğday, arpa, mısır, mercimek ve ayçiçeği üretiminde yüzde 30 ile 60 arasında rekolte kaybı bekleniyor. Konya Ovası’nda tahıl üretimi geçen yıla göre yüzde 55 azalırken, Şanlıurfa’da mercimek ve pamukta ürün kaybının yüzde 45’i geçtiğine dikkat çekiliyor. Devlet Su İşleri verilerine göre, yaz itibarıyla Türkiye genelindeki barajların doluluk oranı ortalama yüzde 34’e gerilerken, İç Anadolu’daki küçük barajlarda bu oran yüzde 18’e kadar düştü. Doğu Anadolu’da yer altı su seviyesi ortalama 3,2 metre azaldı.
Su Politikaları Uzmanı, DSİ eki yöneticilerinden Dursun Yıldız ise Türkiye'nin 2025 yazında yapısal bir kuraklıkla karşı karşıya olduğunu belirtirken şunları söyledi: "Mevcut veriler yalnızca iklimin değil, aynı zamanda yıllardır sürdürülebilir olmayan su ve tarım politikalarının sonucunu gösteriyor. Konya Ovası’nda 5 mm’lik yağış ve yüzde 55’lik rekolte kaybı, sadece iklimle açıklanamaz. Yer altı suyu tüketiminde denetimsizlik, vahşi sulama, su kayıpları ve planlama eksikliği bu tabloyu ağırlaştırıyor."
KITLIK YAŞANIR"Barajlar boşaldı, yer altı suları çekildi ama halen bütüncül bir kuraklık yönetim planımız yok. Oysa bu tablo sadece tarımı değil, içme suyu güvenliğini ve kırsal istihdamı da tehdit ediyor. Türkiye acilen kuraklığa karşı dayanıklı bir tarım yapısı kurmak ve suyu havza bazında yöneten bir sistem geliştirmek zorundadır. Aksi halde bu kuraklık döngüsü, kalıcı bir kıtlık sürecine dönüşebilir.”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar tarafından yapılan açıklamada ise "Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere birçok bölgede kuraklığın önceden öngörülmüştü. Maalesef çiftçiler yüzde 85’lere varan verim kaybıyla karşılaştı. Kuru tarım yapılan tahıl alanlarında verimin dekara 50 kilograma kadar düştü Trakya’da kuraklık tehdidinin ciddi boyutta" uyarısı dikkat çekti.
Kaynak: Web Özel


