File bu yüzden dolmuyor, ne ala memleket 11 e al 48 e sat
Haber Global sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Ekonomideki dalgalı seyir, vatandaşın en temel harcaması olan gıda fiyatlarına doğrudan yansıyor. Enflasyonun genel eğiliminde kısmi bir yavaşlama olduğuna dair resmi açıklamalar yapılsa da, mutfak masraflarında artış eğilimi hız kesmeden devam ediyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO), Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin (TZOB) ağustos ayına ilişkin raporları, sofralara yansıyan ağır tabloyu bütün boyutlarıyla ortaya koyuyor.
İSTANBUL ATEŞ PAHASIİstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) son verilerine göre, İstanbul’da perakende fiyatlar aylık bazda yüzde 1.84 artarken, yıllık enflasyon yüzde 40.83 seviyesinde gerçekleşti. Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda ise fiyat artışı yüzde 2.28 olarak kaydedildi. İTO verileri, İstanbul’da gıda enflasyonunun yıllık ortalama bazda yüzde 30.94 olduğunu ortaya koyarken, bu oran, dar gelirli haneler için en büyük yükün gıda tarafında devam ettiğini gösterdi.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından açıklanan Gıda Fiyat Endeksi (TEGE) verileri ise ağustos ayında gıda enflasyonunun yüzde 2.58 olduğunu ortaya koydu. Böylece üç ay sonra aylık gıda enflasyonu yeniden yüzde 2’nin üzerine çıktı. Haziran ayında sadece yüzde 0.11 olan, temmuzda ise yüzde 0.73’e yükselen gıda enflasyonundaki bu ivme, mutfaklardaki baskının katlandığını gözler önüne serdi. TEPAV’ın ürün bazlı analizine göre, ağustosta en dikkat çekici fiyat artışı kıvırcık marulda yaşandı. Sadece bir ay içinde fiyatı yüzde 66 artan kıvırcığın tanesi marketlerde 40-70 lira bandına yükseldi.
DON VE KURAKLIK ETKİSİTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da,Fiyat Gelişmeleri Raporu’nda enflasyonun ana eğiliminde yavaşlamaya rağmen gıda fiyatlarında artışın hızlandığı açıklandı. Rapora göre, gıda ve alkolsüz içeceklerde ağustosta aylık artış yüzde 3.02, yıllık artış ise yüzde 33.28 oldu. Raporda yükselişte “zirai don ve kuraklık” gibi olumsuz hava koşullarının etkili olduğu da vurgulandı. Merkez Bankası raporuna göre işlenmemiş gıda fiyatları taze meyve, kırmızı ve beyaz et ile yumurta öncülüğünde yüzde 2.02 artarken, işlenmiş gıda fiyatları ise ekmek, tahıllar, süt ürünleri ve alkolsüz içeceklerin katkısıyla yüzde 3.83 yükseldi. Sadece ekmek ve tahıllardaki artış oranı yüzde 5.77 oldu.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) tarafından açıklanan ağustos raporu da üreticiden tüketiciye uzanan zincirdeki fahiş fiyat farklarını gözler önüne serdi. Marketteki 37 temel tarım ürününden 30’unun fiyatı arttı. En çarpıcı örnek havuçta yaşandı. Üreticiden 11 TL’ye çıkan havuç, market raflarında tam 47.88 TL’ye kadar yükseldi. Bu da yüzde 335’lik rekor bir fark anlamı olarak kayda girdi. Fiyat farkında havucu; yüzde 299.9 ile kabak, yüzde 293.7 ile limon, yüzde 270.5 ile patlıcan ve yüzde 222.8 ile sivri biber izledi. Tüketicinin günlük hayatında en çok hissettiği artış ise taze fasulyede görüldü. Markette temmuzda 64 TL olan fasulyenin kilosu, ağustosta 100 TL’ye çıktı ve yüzde 56’lık artışla adeta katlandı. Buna karşılık markette fiyatı en çok düşen ürün yüzde 9 ile kuru soğan oldu.

Kamuoyu Araştırmacısı Volkan Tebrizcik ise İTO, TEPAV, TCMB ve TZOB verilerini değerlendirirken, şunları söyledi: "Manşet enflasyondaki yavaşlama söylemleri mutfakta karşılığını bulmuyor. Halkın cebine yansıyan gerçek, her ay giderek artan mutfak masrafı. Özellikle sebze ve meyvedeki sert artışlar, dar gelirli haneler için sağlıklı beslenmeyi zorlaştırıyor. Üretici-tüketici arasındaki zincir fahiş fiyat farkı, enflasyonun sadece maliyetlerden değil, aynı zamanda yapısal sorunlardan da kaynaklandığını gösteriyor. Taşıma, depolama, aracılar ve piyasa denetimindeki eksiklikler bu farkı derinleştiriyor."
Kaynak: Web Özel


