Filistin dokusunda rol çalmak! Sözcü Gazetesi

Filistin dokusu: Kibirlenmek. Kendini büyük görmek. Mağdur olmak. İkiyüzlülük yapmak. Mağlup olmak. Sürgün edilmek. Ölüme yatmak. Kuru öfke çoğaltmak. Gerçekte hiçbir şey yapmayarak içe propaganda yükseltmek.

Rol çalmak.

Rol yapmak.

★★★

“Filistin halkına sahip çıkmış olduk” boş böbürlenmesine, kof kibirlenmesine, yalan büyüklenmesine sarılmaya devam etmek. 19 bini çocuk toplam 70 bin ölü (100 bin diyen de var) verdikten ve taş üstünde taş kalmamacasına yıkıldıktan sonra “ateşkes bizim MİT Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız sayesinde oldu” diye görüntü vermek, algı yaratmak, algı avlamak.

Bu algı niçin?

Bu parlatma niye?

Kime ne fayda?

★★★

Filistin dokusuna yeni olarak “soykırım vahşeti de” eklendi. Bütün dünya insanlığı olanı biteni 2 yıl boyunca, her gün, açıkça gördü: İsrail Ordusu, Gazze’ye HAMAS’ ın askeri gücünü savaşamaz duruma sokmaya değil sivil; bebek, çocuk, anne, baba, dede, nine katletmek için saldırdı. Hedefine “günlük ev bombalama kotası koyarak” ve 1 İsrail askerine karşı 1000 sivili canından ederek Filistin’in geleceği mahvedildi.

★★★

2 milyon Gazze nüfusu, harabeye döndürülmüş kentin yüzde 12.7’lik kısmına sıkışıp kalmaya razı oldu, ateşkes işte o zaman geldi.

Niçin “bu ağır soykırım saldırısından bir zavallı zafer çıkartmaya” çalışıyorsunuz? Neyi örtüp, hangi gerçeği karartmaya çalışıyorsunuz?

★★★

Herkes görüyor:

Ateşkes, sizin çabalarınızla değil, Filistinlinin geleceği mahvedildikten sonra ilan edildi.  Gazze yeniden kurulması imkansız yıkıma uğratıldı. Kentte 102 bin bina tamamen sıfırlandı.500 bin insan açılık çekiyor. Binaların yüzde 78’i oturulamayacak derecede hasarlı. İsrail ordusu bombalarının kentte yarattığı moloz yığını 53.5 milyon tona ulaştı. Dünya Bankası raporuna göre 100 kamyon 21 yıl boyunca her gün 24 saat durmadan çalışırsa ancak bu miktar moloz yığınını taşıyıp temizleyebilir. Tarlalar, bahçeler, bostanlar, tarım arazisinin yüzde 95’i kullanılamaz, ekilemez, biçilemez hale geldi. Böylesine ağır bir yıkım gerçekleşti sonra ateşkes ilan edildi.

Bunun neresi zafer?

Siz seviniyorsunuz.

Biz neyine sevinelim?

★★★

İsrail ordusunun arkasında ABD’nin süper askeri gücü vardı. Soykırım; “ABD’li Trump’ın İsrail tarihinin en kötü, en ahlaksız başbakanı Netanyahu’ ya verdiği açık destekle” gerçekleşti. Şimdi Arap ülkeleri Mısır, Katar, Ürdün, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin yanında Türk devleti de Trump’ın ateş kes ve barış planında rol almak, rol kapmak için seferber edildi.

Neresini alkışlayalım?

★★★

Yandaş, iktidar yakını gazeteciler hemen programlandılar; “ateşkes görüşmesi haberleri” sunuyor, yazıp yayımlayama özendirildiler. Sözüm ona halkı bilgilendiriyor:

Saat 10.00’du.

MİT Başkanı.

HAMAS ile görüştü.

Görüşmede olanı biteni Cumhurbaşkanı’na telefonla anlattı. Cumhurbaşkanı “Devam... Devam...” dedi.

★★★

Neye devam?

Filistin dokusuna “soykırım vahşeti eklenmesine” ortamı HAMAS hazırladı ve bunun için 7 Ekim 2023’de İsrail’e saldırı düzenledi, sivil insanları öldürdü. Nasıl olduysa çelik gök kafesi olan İsrail, HAMAS’ ın bu saldırısını görmedi, göremedi, önlemedi, halkını HAMAS saldırısından korumak istemedi.

★★★

Böylece İsrail Ordusu’na “Gazze’de soykırım yapma fırsatını” HAMAS yaratmış oldu.  HAMAS, İsrail Ordusu’ndan Filistin halkına karşı bir misilleme geleceğini biliyordu, bilmesi gerekirdi. İlk saldırıyı yapan HAMAS’ ın Gazze halkını koruyacak bir stratejisinin olmadığı da ortaya çıktı.

★★★

Bu durumda HAMAS ve ABD’li Trump ile İsrailli Netanyahu’ bir oldular; “Filistin dokusuna soykırım halkası da” eklediler.

Ve soykırım bitti.

Ateşkes o zaman geldi.

Bunun neresi zafer?

Neresi başarı?

Neresi büyüklenme?

★★★

Filistin dokusunun girdiği bu son kalıp içinde Türkiye, “Batı Şeria ve Gazze’yi içine alan o toparlaklarda yaşayan 7 Milyon Filistinli ile 7.5 milyon Yahudi’yi barış içinde yaşamayı kabul ettirebilecek” bölgesel bir güç, sözü dinlenen bir yol gösterici, gücüne güven duyulacak bir barıştırıcı lider ülke olmalıydı.

Olamadı.

★★★

Trump’a aracı.

HAMAS’ a mektupçu.

Bunun neresi zafer!

Neresi başarı!

Neresi büyüklenme!

Bu aciz propaganda!

Bu zavallı parlatma!