Filo Günlükleri: Türkiye limanlarından neden mi gemi çıkmıyor? Ersin Çelik
Yenisafak sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Bugün bir meseleye açıklık getirmek istiyorum.
Global Sumud Filosu, dört ülkedeki limanlardan demir alıyor. Açılma kararı ilan edildiğinde netleşen ülkeler İspanya, Tunus ve İtalya’ydı. Yunanistan ise birkaç gün önce ilan edildi. Filo delegasyonunda Akdeniz’e kıyısı olan ve olmayan 44 ülke yer alıyor. Sivil ancak kendi içinde bir resmiyeti olan yapılanmadan söz ediyoruz. Kararlar ortak alınıyor. Haliyle gemilerin kalkacağı limanlar da delegasyon tarafından belirlenmiş.
Takip ettiğiniz üzere bir haftadır Türkiye’den 9 kişilik kafileyle İtalya’dayız. Ben gazeteciliğin yanında bu grubun saha sorumlusuyum. Türkiye delegasyonu ile çok sık görüşüyorum. Alınan anlık kararları arkadaşlarıma bildiriyorum. Şu zamana kadar hamdolsun bir sıkıntı yaşamadık ve kısa sürede sıkı bir dostluk geliştirdik. Avrupa’da yaşayan Türk filo yolcularını da eklersek 15 kişiyiz. Hemen her akşam buluşup kendi aramızda değerlendirmeler yapıyoruz. Sosyal medyada yazılanları da takip ediyoruz.
En fazla muhatap olduğumuz soru şuydu:
“Türkiye’deki limanlardan neden gemi kalkmıyor?” Bu sorunun yanıtını en başlarda biz de çok merak etmiştik. Aldığımız yanıt ise netti. Açıkçası ikna olduk. Kendi içimizde yaptığımız değerlendirmelerin dışında, İtalya’daki eğitim günlerimizde Filo delegasyonundan isimlerle de konuşunca bir mantık örgüsü çıktı ortaya. Fakat resmi bir açıklama yapılmadığı için bizler bu konuyu gündemimize hiç almadık.
Ancak, son günlerde bu sorunun Filo aleyhinde bir propagandaya dönüştürüldüğünü fark ettik. Sosyal medya paylaşımlarımızın altına, bu yolculuğu küçümseyen yorumlar yazılmaya ve Türkiye’den yola çıkma cesareti gösteremediğimiz için İtalya’ya gitmek zorunda kaldığımız yazılmaya başlandı. İyi niyetle ve Türkiye’nin bu vicdan kalkışmasına limanları ile dahil olmamasını üzülerek beyan edenleri tenzih ediyorum. Bu üzüntüyü bizler de yaşadık. Ancak durum sosyal medyada “sakız” edildiği gibi değil.
Türkiye delegasyonu ile görüştükten sonra bu yazıyı kaleme almam gerektiğine karar verdim.
O halde sorunun yanıtına geçeyim…
Delegasyonunda 44 ülke ve 48 ülkeden katılımcıların olduğu Global Sumud Flotilla’nın, Türkiye limanlarından gemiler çıkarmak gibi bir talebi hiç olmamış. Bunun nedenini merak ettim ve şu bilgileri edindim: Filo’nun Avrupa merkezli oluşması delegasyonun ortak kararı. Geçmişte yaşanan Mavi Marmara saldırısı ve İsrail’in gemilere müdahale politikası da mutlaka herkesin gündeminde. Türkiye’den çıkacak gemilerin direkt hedef olma riski de bu karara etki eden faktörlerin başında geliyor.
Bu arada Mavi Marmara’nın destansı yolculuğu Sicilya’daki derslerimizde çok fazla gündeme geliyor. Kafilemizde Mavi Marmara yolcularından Avukat Gülden Sönmez ve Doktor Halil Çanakçı da yer alıyor. Burada herkes onlarla konuşmak istiyor, tecrübelerini dinliyorlar. Ancak Global Sumud Flotilla delegasyonu aynı zamanda İsrail’in travmatik reflekslerle Mavi Marmara üzerinden ürettiği politika ve söylemlerin de farkındalar.
Şunu da ifade edeyim; filoya dahil olan tekneler devletlerin izni ile çıkıyorlar. Yani, İspanya, İtalya, Tunus ve Yunanistan devletlerinin şu zamana kadar bir müdahalesi olmadı. Aksine halk desteğine politik destekler de eklenmeye başladı. Bu durumda “Türkiye izin vermedi mi?” sorusu da akıllara gelecektir. Global Sumud Flotilla Delegasyonunca Türkiye’ye herhangi bir izin başvurusu yapılmamış dolayısıyla bir izin alma ya da verip vermeme süreci zaten oluşmamış.
Delegasyon, büyük bir vicdan misyonunu ortaya çıkardı. Aynı zamanda stratejik hareket ediliyor. Gazze’ye doğru güçlü bir filo çıkarma fikri vücut bulunca masaya onlarca liman önerisi gelmiş ve delegasyon bu öneriler üzerlerinde çalışmaya başlamış. Az önce de vurguladım, 48 ülkeden katılımcısı var. Aktivistlerin liman şehirlerine transfer edilmesi, yaklaşık bir haftayı aşkın süreli kara eğitimlerinin organize edilmesi, titizlikle yürütülmesi gereken önemli bir aşama. Çoklu liman operasyonu, süreçleri organize etmek, binlerce kişinin sevk ve idaresi, konaklamaları, vizeleri bu işin boyutlarından biri. Bütün bu detaylar düşünülerek limanlar belirlenmiş. Akıllarda hep Mavi Marmara var. Fakat teknelerde millet gruplaşması asla olmayacak.
Türkiye’nin filodaki rolü ise en az limanlar kadar önemli. Stratejik bir yükü var. Filonun en büyük iki gemisi Türk kaptanlara emanet edildi. Delegasyonda çok fazla Türk görevli var ve filonun sevk ile idaresinde Türk denizcileri kritik roller üstlendiler. Ancak bu vicdan hareketinde kimse ülke ve millet propagandası yapmayı aklına dahi getirmediği için bunları ilan etme gereğinde bulunmuyorlar. Zaten gerek de yok.
Gemilerin kalkma aşamasında iç siyasete malzeme edilmesi sadece filoya zarar verir ve kara desteğini zayıflatır. Farklı ajandalar, dünyanın dört bir yanından Gazze’ye ulaşmak isteyenleri taşıyan tarihin en büyük sivil filosunun amacına gölge düşürür. Gazze günbegün soykırım altında inlerken dünyanın ayağa kalkmasını öncülük eden Sumud Filo’suna politik destek tabii ki gerekiyor. Bu da siyaset üstü bir dil ve yaklaşımla sağlanırsa olabilir.
***
Hareket takviminde yine değişiklik oldu. İspanya’dan kalkan gemiler Tunus’a dün itibari ile vardılar ve mesafe olarak İtalya’daki kalkış noktasından iki gün gerideler. Biz de fırsattan istifade, teorik eğitimlerin yanında uygulamalı eğitimlere başladık. Artık limanda talim yapacağız. Detayları Filo Günlükleri’nde aktarmaya devam edeceğim.


