Gökyüzü gri, umut soluk! Depremin verdiği görünmeyen hasar
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Deprem sadece binaları değil, soluduğumuz havayı da yıktı. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinden etkilenen kentlerde hava kirliliğinin kritik boyutlara ulaştığı anlaşıldı. Son verileri gündeme taşıyan isim olan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Merve Erçelik, 2023 yılında Hatay’daki hava kirliliğinin yüzde 42 oranında arttığını, İskenderun Merkez’de de benzer tablonun oluştuğunu belirtirken, "Bu artış geçici değil. Depremden bir yıl sonra bile kirlilik seviyesi normal değerlere inmedi" dedi. Ortaya çıkan hava kirliliği tablosunun halk sağlığına doğrudan etkisi olduğunu söyleyen Erçelik, 2023 yılında partikül madde (PM10) kirliliğine bağlı 53 bin erken ölüm gerçekleştiğini, bu ölümlerin 30 yaş üzeri grubunda her 10 kişiden birini etkilediğini de aktardı.

Türkiye genelinde 2024 yılında PM10 düzeylerini ölçen 341 istasyon bulunmasına rağmen, bu istasyonların yalnızca yüzde 77’sinde yeterli veri toplandı. Ancak asıl vahim olan tablo ise ölümlerde yaşandı. Yalnızca 2023 yılında hava kirliliğine bağlı 53 bin erken ölüm yaşandı. Son yıllarda ölçüm yapılan merkezlerin tamamında hava kirliliği limit değerlerin üstünde çıkarken, kirliliğin en fazla görüldüğü iller Iğdır ve Malatya oldu.
ÖLÇÜMLER YETERSİZGöğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Orbay Tutku Seren de, geçtiğimiz gerçekleşen Toraks Kongresinde yaptığı değerlendirmeleri gündeme taşıdı. Seren, Türkiye’nin en önemli halk sağlığı sorunlarından birinin hava kirliliği olduğunu ifade ederken, "İnce partikül maddeye (PM2.5) dair yeterli ölçüm yapılmıyor. Yapılan ölçümlerin tamamında halkın kirli hava soluduğunu görüyoruz. Öte yandan, sadece hava değil, şehirlerin kendisinin de halk sağlığı sorunu haline geldi. Artan betonlaşma, azalan yeşil alan ve yükselen şehir sıcaklıkları sağlığı tehdit ediyor. Kirli hava ve artan sıcaklıklar birleşince halk sağlığı ciddi tehdit altına giriyor” diye konuştu.
Meslek Hastalıkları Uzmanı Dr. Selin Çakmakçı ise Akbelen Ormanı’ndaki duruma dikkat çekerken şunları söyledi: "Kömür madeni faaliyetlerinin başlamasının ardından yapılan bir aylık hava kalitesi ölçümünde, PM10 değerleri Dünya Sağlık Örgütü limitlerinin 4.5 kat üzerine çıktı. Bu seviye, Muğla, Milas ve Yatağan’daki kömürlü termik santral alanlarından bile daha yüksek."
3 KAT FAZLATemiz Hava Hakkı Platformu ve Hatay Tabip Odası Antakya Şubesi tarafından 10-11 Haziran 2023 günleri yapılan 22 saat 13 dakikalık kesintisiz ölçümler, PM2.5 ortalaması 48 mikrogram/metreküp olarak tespit edilirken, bu değerin, Dünya Sağlık Örgütü'nün 24 saatlik kılavuz değerinin en az 3 katından fazla olduğu saptanmıştı. Aynı gün ölçülen en yüksek PM2.5 değeri ise 185 mikrogram/metreküp olarak kayda geçmişti.

6-17 Haziran günleri yapılan ve 23 saat 16 dakikalık kesintisiz ölçümde ise PM2.5 ortalamasının 16 mikrogram/metreküp olduğu, 10-11 Temmuz günleri yapılan ve 21 saat 10 dakika süren kesintisiz ölçümde, PM2.5 ortalamasının 17 mikrogram/metreküp olarak tespit edildiği anlaşılırken, aynı gün ölçülen en yüksek PM2.5 değerinin ise 121 mikrogram/metreküp olarak kaydedilmesi vehametin boyutunu gözler önüne sermişti. Uzmanlar ise Türkiye'deki çevre mevzuatında PM10 için limit değerler olmasına rağmen, PM2.5 için belirlenmiş bir limit değer bulunmadığına dikkat çekiyor.
Kaynak: Web Özel


