Güneydoğu nun Afrika ülkelerine hububat ihracatı yüzde 32,9 arttı

Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) verilerinden derlenen bilgilere göre, bölgeden 2025'in ilk 6 ayında toplam 1 milyar 762 milyon 472 bin dolarlık hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatı gerçekleştirildi.

Bu ihracatın yüzde 30,6'sına denk gelen 539 milyon 81 bin dolarlık kısmı Afrika ülkelerine yapıldı. Geçen yıl aynı dönemde bu rakam 405 milyon 603 bin dolar olarak gerçekleşmişti. Böylece Afrika'ya yapılan ihracatta yüzde 32,9'luk bir artış kaydedildi.

İhracat yapılan ülkelerin başında 129 milyon 607 bin dolarla Cibuti gelirken, bu ülkeyi 65 milyon 156 dolarla Gana ve 40 milyon 973 bin dolarla Sudan takip etti.

Güneydoğu Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, bölge ekonomisinin gelişiminde gıda sanayicilerinin rolünün son yıllarda arttığını söyledi.

Gıda sanayisine yönelik yatırımların artması ve bölgede yükselen markalaşma eğiliminin, bu sektörü Güneydoğu ekonomisinin temel taşlarından biri haline getirdiğini belirten Kadooğlu, şunları kaydetti:

"Son 2 yılda, bölgesel ihracattaki payını yüzde 29,1'den yüzde 30,5'e yükselten hububat sektörü, bu artışla birlikte bölgemizin ihracat lideri haline geldi. Aynı dönemde Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşlarını içeren İSO 500 listesine 3 üyemizin daha katılmasıyla, listede yer alan toplam firma sayımız 12'ye ulaştı. Türkiye genelinde yapılan 5,9 milyon tonluk hububat ihracatının 2,1 milyon tondan fazlasının bölgemizden gerçekleştirilmesi, gıda sanayisindeki potansiyelimizin ve üretim kapasitemizin bir göstergesidir."

Kadooğlu, bölgedeki gıda işletmelerinin, tarımsal üreticiden lojistik firmalarına, paketlemeden dağıtıma kadar geniş bir tedarik zinciriyle çalıştığını ve kadın istihdamını artırarak yerel iş gücüne dayalı bir kalkınma modeli geliştirdiğini ifade etti.

Afrika ve Orta Doğu ülkeleriyle kurulan stratejik bağlara da değinen Kadooğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu bölgelerdeki ülkelerle kurduğumuz ticari ilişkiler, ikili bağların güçlenmesini sağlıyor. Irak ve Suriye gibi komşularımızla kurduğumuz istikrarlı ilişkiler, jeopolitik dalgalanmalara karşı daha dayanıklı bir ticaret ortamı yaratırken, Afrika'da derinleşen bağlantılarımız, bu kıtada uzun soluklu ve sürdürülebilir bir gıda ticareti modelinin altyapısını oluşturuyor."