Güvenlik ve ekonomi Erdal Tanas Karagöl
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Güvenlik ve ekonomi birbirini karşılıklı olarak etkilediği gibi çoğu zaman ülke için bir fırsat maliyetini de beraberinde getirmektedir.
GÜVENLİĞİN MALİYETİ
Terörün olmadığı, güvenlik sorununun konuşulmadığı bir ortam, ülke ekonomisi için
olmazsa olmaz şartlardan birisi olduğu gibi güvenlik ortamının sağlanması için gerekli olan
harcamaların miktarını ve ekonomide kaynakların hangi alanlara aktarılacağını
da önemli ölçüde belirlemektedir.
Dolayısıyla, devletin güvenliği sağlamak ve terörle mücadele için kullandığı kaynak miktarının artması ve bunun sürekli hal alması uzun vadede ülkenin ekonomik büyümesini ve kalkınmasını olumsuz yönde etkilemektedir.
Bu alanlara kaynak aktarımı ekonomide üretimi doğrudan ve dolaylı olarak belirleyen sektörlerden,
yani sağlık, eğitim veya önemli altyapı projelerinden kaynakların çekilmesi anlamına gelmektedir.
Diğer yandan,
ekonominin uluslararası yatırımlara ihtiyacının olduğu ve turizm sektörünün dünya ile rekabet ettiği bir ülkede
istikrar ve güven ortamı ekonomi için olmazsa olmaz koşullardan birisidir.
Çünkü yatırımcılar, siyasi istikrarsızlık, terör olayları ve iç karışıklıkların yaşandığı bölgelere yatırım yapma konusunda isteksiz olurlar.
Bu da yatırımları ve dolaysıyla üretimi önemli ölçüde etkilemektedir.
Bununla berber, Türkiye, ekonomisi
için gerekli olan büyük altyapı projelerinin tamamlanma-ması özellikle de büyük enerji projelerini hayata geçirmede yaşadığı zorluklar, gerçekleşmeyen yatırımlar ve ülkenin geleceği için kritik olan beyin göçü
ile ekonomide önemli maliyetlerin oluşmasına neden oldu.
YENİ DÖNEM FIRSATLARI
PKK’nın silah bırakma kararıyla beraber başlayan Terörsüz Türkiye dönemi, Türkiye için yeni bir dönemi işaret etmektedir.
Türkiye, 40 yılı aşkın sürede devam eden mücadelesinde, terörün hem ekonomik hem de toplumsal maliyetlerini derinden hissetti.
Rakamlar farklı olsa da terörün bugüne kadar Türkiye ekonomisine ciddi bir faturaya neden olduğu tahmin edilmektedir.
Dolayısıyla, ülkede oluşan güven ve kardeşlik ortamı ve ekonomiye tüm bölgelerden üretime katılım ile ekonomik aktivitede meydana gelecek artış, geçmiş yıllarda meydana gelen ekonomik ve toplumsal kayıpların telafi edileceği ve ekonomide yeni bir ivmenin oluşacağı öngörülmektedir.


