Hacıbektaş bölücü zihniyete teslim edilmeyecek!
Halktv sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
“Felsefeni rehber kıldım kendime
Hiçbir hile düşürmedim bendime
Nevşehir’in Hacıbektaş yurduna
Pirim Hacı Bektaş ben sana geldim”
Aşık Murteza Yalçın
Alevi toplumunun hassasiyetlerini kişisel ve siyasi çıkarlarına alet eden İslamo Faşist siyasetçiler, Hacı Bektaş Veli yurduna yönelik girişimlerine karşı Hacıbektaş halkı ayağa kalktı. Hacıbektaşlı akademisyenler, gazeteciler, yazarlar, demokratik kitle örgütleri temsilcileri ve kanaat önderleri; Devlet Bahçeli’nin teslim aldığı “Makbul Aleviler” aracılığıyla Hacıbektaş’ı işgal etme girişimine tepki göstererek “Hacıbektaş teslim olmayacak” diyorlar.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yandaş Alevilerine bağışladığı arsa üzerine devletin olanakları kullanılarak inşa edilen külliyenin açılışı 11 Ekim’de gerçekleştirilecek. Açılış törenine katılacak olan Devlet Bahçeli’nin “Alevi Açılımı” konusunda start vereceği de gelen bilgiler arasında..
Bu girişime karşı çıkan Hacıbektaş Halk Platformu ile Alevi Bektaşi Federasyonu’nun 10 Ekim (yarın) Hacı Bektaş Veli Külliyesi önünde yapacakları açıklamada, bu sahte külliyenin Aleviliğe saldırı niteliğinde bölücü ve ırkçı bir girişim olması nedeniyle tepkilerini dile getirecekler. Yapılacak açıklamada şu görüşlere yer veriliyor:
“Alevi ve Bektaşi yoluna, inancına, hafızasına sahip çıkıyoruz!
Bugün Hacıbektaş’ın kalbinde, Alevi ve Bektaşi inancının ve kültürünün beşiğinde, bizleri derinden yaralayan bir tabloyla karşı karşıyayız. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yıllar önce aldığı ve makbul ‘Alevi’ derneğine bağışladığı bir arsada, “Horasan Erenleri Kültür ve Cemevi Külliyesi” adıyla bir yapı yükseliyor.
Bu proje; inancımızın özünü, yolumuzun ruhunu, tarihimizin acılarını görmezden gelen, dahası o acıların hiçbir özeleştiri vermeyen, özür dilemeyen ve faili siyasal geçmişi temsil eden bir partinin girişimi olarak karşımızdadır.
Hacı Bektaş Veli 13. yüzyıldan beri, Anadolu’daki insan, bilgelik ve sevgi merkezli bir felsefenin uyanış tarihidir. Egemenlerin tarih anlayışında Hacı Bektaş Veli, gerçek kimliğine yabancılaştırılır, sömürülür ve dönüştürülür. Hacı Bektaş Veli adına kurulmuş Dergah insan ve akıl merkezli Hakk Mektebi’dir. Halka hizmeti, Hakk için hizmet bilmiş olan Hacı Bektaş Veli, insan hakları için mücadeleyi kendine rehber ederek, barışı ve sevgiyi toplumsallaştırmayı ilke edinmiş bilge bir halk ve inanç önderidir.
Ama bugün yapılanlar Hacı Bektaş Veli’nin inancına, felsefesine ve kültürüne tamamen aykırıdır.
Biz bugün Hacıbektaş’ta yapılan bu girişimi inanç merkezimize yönelik bir siyasal işgal hamlesi, Alevi ve Bektaşi kimliğini asimile etme ve kontrol altına alma çabası olarak görüyoruz.
***
Alevilik Satılık Değildir!
Alevilik bir oy deposu değildir.
İşbirlikçi Hızır Paşalar da sahnede… Geçmişte Hacı Bektaş Veli'ye karşı çıkan Sarı İsmail’in günümüz versiyonları da var ve günümüzün Sarı İsmailleri haram sofrasına oturuyorlar. Hacıbektaş’ı küçültmek için var güçleriyle çalışıyorlar. Hacıbektaş’ta o sofraya oturan asimilasyona hizmet edenleri kınıyoruz
Cemevlerimiz birer propaganda alanı değildir.
Dergâhlarımız, hakikat kapılarımız; inançla, sevgiyle, erkanla yoğrulmuş mekânlardır.
Hiçbir siyasi parti, hangi ideolojiden olursa olsun, Aleviliği kendi imajını temizleme aracı yapamaz.
Biz biliyoruz ki bu tür “kültür ve inanç” kisvesi altındaki girişimler, devlet eliyle Alevi inancını yeniden tanımlama, yönlendirme ve kimliğini dönüştürme amacını taşımaktadır.
Bu, inancımıza yönelik yumuşak bir asimilasyon politikasıdır.
***
Hacıbektaş Halkına Çağrımızdır:
Hacıbektaş, yüzyıllardır Alevi ve Bektaşi yolunun kalbidir.
Burada bir “alternatif dergâh” ya da “resmî cemevi” inşa etmek, bu inancın özüne karşı çıkmaktır.
Bizler bu toprakların irfanına, Hakk-Muhammed-Ali sevgisine, 72 millete bir nazarla bakan öğretisine sahip çıkanlarız.
O yüzden diyoruz ki:
Biz bu cihana sığmayız…
Bu külliye, Aleviliği temsil etmiyor.
Bu külliye, Hacıbektaş Dergâhı’nın alternatifi olamaz!
Bu külliye, inancımızın değil, siyasetin projesidir.
Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu adı, bu toprakların inanç önderlerinin adını taşıyor; ancak bugün, o adın altında yapılan iş, o inanç önderlerinin mirasına değil, siyasetin kirli emellerine hizmet ediyor.
Alevi ve Bektaşi yolunun hiçbir ferdi, iktidarın, partilerin ya da rantın aracı olamaz.
Eğer bu projeye ortaklık ettiyseniz, bu tarih önünde bir işbirlikçiliktir.
Hacıbektaş halkının talebi olmadan, rızalığı alınmadan; Hacıbektaş halkının istemediği, inancımızla, kültürümüzle ve dünya görüşümüzle alakası olmayanlar tarafından Cemevi-Külliye adı altında bir bina yapılmıştır.
İnkarcı, asimilasyoncu, ırkçı dünya görüşlerini Hacıbektaş'a sokabilmek için, Alevilerin Cemevi hassasiyetlerini nasıl kullandıklarını da, işsiz gençlerin ve ailelerinin umutlarını nasıl istismar ettiklerini de çok iyi biliyoruz.
Bu harekat Hacıbektaş felsefesini asimile etme, Hacıbektaş’ı işgal etme harekatıdır. Devletin bütün olanaklarını arkasına alanların, Hınzırlar’ın başında bulunduğu örgütlerin yaptığı Cemevi’ni kabul etmiyoruz. Bizler Pir Sultan Abdal’ın safındayız. Yezid’in sofrasında harama kaşık çalanların tam karşısındayız. Hızır Paşalar, halkımızın nezdinde lanetlenmeye mahkumdurlar. Parayla Alevileri teslim alabileceklerini sanıyorlar. İnancımızı özgürce yaşamamıza engel olmak istiyorlar. Alevi köylerimize zorla camiler inşa edilmiş, Alevi çocuklarımız zorunlu din dersleri zulmüne maruz kalmışlardır. Aleviler organize bir asimilasyon, inkar ve imha politikası ile karşı karşıyalar. Rüşvet ve maaş karşılığı tahsis edilen devşirme kadroları eli ile Aleviler kendi içinden ayrıştırılmak, çatıştırılmak isteniyor.
***
Hacı Bektaş Veli düşüncesi, Emevi zihniyetinin kuşatması altında ilmik ilmik asimile edilmeye çalışılıyor.
Oysa Hacı Bektaş Veli ırkların değil, yetmiş iki millete aynı nazarla bakan, hiçbir millete ayrımcılık yapılmamasını öğütleyen, gökyüzü ile yeryüzü arasındaki mesafeyi kaldıran, her şeyi insanla başlatıp, insanla bitiren batıni felsefenin, öğretinin ve aklın kerametine inanan bilgeliktir. Bugün dahi izlerine tanık olduğumuz kültürel ve felsefi varoluşumuzun temelinde Hacı Bektaş Veli’nin emeği, mücadelesi, düşüncesi yatmaktadır.
Biz yolun özüyle, Hakk’ın adaletiyle, Hacı Bektaş Veli’nin sözüyle bir kez daha yüzleşmeye çağırıyoruz.
Alevi Halkına Çağrımızdır:
Kardeşlerimiz, canlarımız…
Bu tür projeler “birlik, kardeşlik, hizmet” gibi süslü sözlerle sunuluyor.
Ama biz biliyoruz ki gerçek birlik özeleştiriden, yüzleşmeden, eşitlikten doğar.
Bizim birliğimiz; yüzyıllardır inançla, direnişle, sevgiyle kurduğumuz birliktir.
O birliği kimsenin parayla, betonla, tabelayla kuramayacağını bir kez daha haykırıyoruz.
Gelin, bilinçle hareket edelim.
Bu külliyeyi bir “ibadet mekânı” değil, siyasi bir vitrin olarak görelim.
Hiçbir Alevi can, kendi kimliğini ve inancını araç eden bir girişime destek olmamalıdır.
Son Sözümüz:
Hacı Bektaş Veli der ki:
“İncinsen de incitme.” Ama biz de biliyoruz ki; “Zalime karşı susmak, zulme ortak olmaktır.”
Biz susmayacağız!
Biz unutturmayacağız.
Biz teslim olmayacağız.
Alevi katliamlarının uzantıları eylemde.
Halkımızın namuslu kesimi direnişte.
Bugün maaş alacağım diye vezir olanlar; yarın halk nezdinde rezil olacak.
Maraş’ı, Çorum’u, Sivas’ı Unutmadık.
İşbirlikçileri unutmayacağız.
Hacıbektaş’ı kurtlar sofrası yaptırmayacağız.
Hızır Paşalar olmayacağız...
***
Hacıbektaş, Hakk’ın, adaletin, özgür inancın toprağıdır.
Hiçbir siyasi proje, bu toprağın rengine, kokusuna, ruhuna sahip olamayacaktır.
Cem’imiz Hakk ile, lokmamız helal ile, yolumuz Pirlerimizin ışığıyla sürsün.”
Hacıbektaş Halk Platformu
Alevi Bektaşi Federasyonu


