Harvardlı Türk doktor Furkan Burak, İstanbul’da Kilo Yönetimi ve Metabolik Sağlık Bölümü açtı
SonTurkHaber.com, Dha kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Harvard Tıp Fakültesi hekimi, araştırmacısı ve öğretim üyesi Doç. Dr. Furkan Burak’ın liderliğinde İstanbul’da Kilo Yönetimi ve Metabolik Sağlık Bölümü açıldı. İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nde gerçekleşen lansmanın açılış konuşmasını Demiroğlu Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çavlan Çiftçi yaptı. Hastanenin Başhekimi Dr. Tolga Dönmez’in de katılımıyla düzenlenen etkinlikte, Doç. Dr. Furkan Burak’ın önderliğinde kurulan bölüm tanıtıldı.
Modern teknolojilerle donatılan ve kişiye özel tedavi yaklaşımları sunan Kilo Yönetimi ve Metabolik Sağlık Bölümü, sağlıklı yaşamı desteklemek amacıyla hizmet vermeye başlıyor.
‘KİŞİYE ÖZEL BÜTÜNLEŞİK BİR PROGRAM OLUŞTURUYORUZ’
Kilo Yönetimi ve Metabolik Sağlık Bölümü’nde uygulanan tedavi hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Furkan Burak, “Cerrah arkadaşlarımıza saygımız sonsuz ama obezite tedavisinde büyük bir devrim var, büyük bir paradigma değişimi var. İlk olarak obezitenin bir hastalık olduğunu bir irade eksikliği olmadığını, sadece bir aylık dramatik bir diyetle çözülemeyeceğini vurgulamak lazım. Buradaki en büyük fark gerçek manada kişiselleştirilmiş bütünleşik ve multidisipliner bir yaklaşım sunulmasıdır. Burada kapıdan giren birinin önce metabolik haritasını çıkarıyoruz. Yani vücut kompozisyonu nedir, yağ kitlesi nedir? Yağ cilt altında mı? Organların içinde mi, etrafında mı? Kas kütlesi nedir? buna bakıyoruz; çünkü kilo verdikten sonra kas kaybı yaşanabilir. Daha sonra metabolizması hızlı mı yavaş mı diye spekülasyona girmiyoruz direkt ölçüyoruz. Dinlenme halinde ne kadar, egzersizle ne kadar yakıyor? Tek tek kaslarını değerlendiriyoruz, egzersize başlamaya ne kadar uygun, buna bakıyoruz. Bunun dışında kasların gücünü değerlendiriyoruz. Kalp, akciğer kapasitesi nedir, egzersiz kapasitesi nedir? bunu önden değerlendiriyoruz. Daha sonra diyetisyenimiz yeme alışkanlıklarını değerlendiriyor. Psikoloğumuz yeme davranışlarını stres yönetimini değerlendiriyor. Uyku uzmanımız uyku hijyenini değerlendiriyor ve hekimlerimiz de obeziteyle gelen diğer problemlerin ne oranda mevcut olduğunu değerlendiriyor. Hep beraber toplanıp kişiye özel bir yıl boyunca uygulayacağımız bütünleşik bir program oluşturuyoruz. Programı burada devam ettiriyoruz” dedi.

‘YENİ BİYOLOJİK İLAÇLARI KULLANDIĞIMIZ BİR PROGRAM YAPIYORUZ’
Doç. Dr. Burak, yeni geliştirilmiş endoskopik bir yöntem olduğunu söyleyerek “Bunun adı gastroplasti. Ameliyat olmadan, 1 saatte endoskopik minimal invaziv girişimle yapılan, aynı gün taburcu olduğunuz ve kesi olmayan aynı zamanda komplikasyon riski çok düşük olan bir prosedür. Bu, 2012 yılında geliştirilen bir yöntem. Dolayısıyla biz tüp mide ameliyatını sona alıp sadece gerekli olduğu durumlarda yaptığımız ama insanların hayat tarzı değişikliğini sürdürülebilir bir şekilde ortaya koyduğumuz ve yeni biyolojik ilaçları kullandığımız bir program yapıyoruz” diye konuştu.

‘İNSANLARI FABRİKA AYARLARINA DÖNDÜRÜYORUZ’
“Obezitenin biyolojisini çözdük” diyen Doç. Dr. Burak, şunları söyledi
“Aslında problemin nereden kaynaklandığını öğrenmiş olduk. Yani ne kadar kilo alırsanız alın beyin bir şekilde buna adapte oluyor. Çünkü enerjiyi depoluyor. Ama bir kişi 200 kilo olsa ve 5 kilo verse bu beyne bir tehdit sinyali olarak gönderiliyor. Bir yok oluş sinyali, dolayısıyla beyin bununla mücadele ediyor. Size aşermeler veriyor, metabolik hızınızı düşürüyor, birçok hormonel dengesizlik oluşturuyor. Biz şunu öğrendik; yani sağlıklı bir birey obezite hastası olduktan sonra vücudunda biyolojik olarak neler değişiyor? Diyelim ki GLP, GIP gibi hormonlar azalıyor. Ya da yağ yapımını artıran hormonlar patolojik olarak artıyor. Biz fazla artanı normale indiriyor, azalanı da geri yerine koyuyoruz. Dolayısıyla tabiri caizse insanları fabrika ayarlarına döndürüyoruz. Herhangi bir sentetik kimyasal ilaç kullanmadan biyolojiyi normale döndürerek bunu tedavi edebiliyoruz.”

‘ENERJİ REGÜLASYONUNUN BİYOLOJİSİNİ ÇÖZDÜK’
Doç. Dr. Burak, “Biz enerji regülasyonunun biyolojisini çözdük. 1984’ten beri GLP-1’in keşfiyle, 1994’te de leptin hormonunun yağ dokusundan keşfiyle başlayan bir süreçle şu an beyinde 100’ün üzerinde mekanizma sizin iştahınızı belirleyen, hedonik beyin dediğimiz haz kısmının yeme davranışını değiştiren, tok olsanız da sinirliyken de yediren bölümün nasıl düzeltilebileceğini bulduk. Buna bütüncül şekilde yaklaşıp tedavi edebiliyoruz. Bu yeni öncü tedavileri de ileri teknolojileri dijital platformları takip sistemini kullanarak burada uygulamasını yapacağız” dedi.

‘DOĞAL GIDALARLA HAZIRLANAN YEME KÜLTÜRÜMÜZÜ KAYBEDİYORUZ’
Türkiye’de çok büyük bir yeme kültürü olduğunu ve bunun kaybedildiğini söyleyen Doç. Dr. Burak, “Evde doğal gıdalarla hazırlanan bir yemek kültürümüz var. Biz Türkiye’de bunu kaybediyoruz. Dünyadaki en kaliteli zeytinyağı Türkiye’de, en kaliteli yemekler farklı farklı yörelerle bizde. Biz bunu kaybediyoruz, daha çok dışarıda, işlenmiş gıdaları yiyerek daha Amerikan tipi beslenmeye geçiyoruz. En büyük yanlışımız kendi kazanımlarımızı kaybetmemiz” diye konuştu.

‘SAĞLIKLI YAŞAM DÖNGÜSÜNE GİRMİŞ OLUYORSUNUZ’
Doç. Dr. Burak, “Bizim ulaşmaya çalıştığımız kısım bozulmuş şeyi tamir edip, hayat tarzı değişikliğini sürdürülebilir hale getirmek. Günün sonunda sağlıklı beslenme alışkanlığını kazanmış, düzenli egzersizini yapabilen, ekran bağımlılığından kurtulmuş, alkol tüketimini çok ciddi azaltmış ya da kesmiş, sigara ve işlenmiş gıda gibi kötü alışkanlıklarını bırakmış bir birey olarak sağlıklı yaşam döngüsüne girmiş oluyorsunuz. Yani insanları yanlış bir kısır döngüden daha sağlıklı bir yaşam döngüsüne alıyoruz” diye konuştu.





