Hasadı başladı, faydası çok ama bilen az: Marketlerde kilosu 130 lira Sözcü Gazetesi

Türkiye’de çok tanınmayan ama sağlık açısından oldukça değerli olan alabaş (kohlrabi), turpgiller familyasından bir sebze. Görünümü şalgam ve turp arasında bir yerde duran alabaş, hem yumrusu hem de yeşil yapraklarıyla sofralara geliyor. Avrupa’da özellikle Almanya ve İsviçre mutfaklarında yaygın olarak tüketilen alabaş, Türkiye’de ise son yıllarda market raflarında kendine yer bulmaya başladı.

Alabaş, düşük kalorili yapısına rağmen vitamin ve mineral bakımından zengin bir sebze.

- Bağışıklık sistemi için: C vitamini açısından oldukça zengin. Soğuk algınlığına karşı koruyucu etki sağlıyor.
- Sindirim dostu: Lif oranı yüksek olduğu için bağırsakları düzenliyor ve kabızlığı önlüyor.
- Kalp ve damar sağlığı: Potasyum içeriği sayesinde tansiyonun dengelenmesine yardımcı oluyor.
- Kilo kontrolünde: Tok tutucu özelliğiyle diyet listelerinde tercih ediliyor.
- Antioksidan deposu: Hücreleri serbest radikallerden koruyor, yaşlanmayı yavaşlatıyor.
- Kemik sağlığına destek: Kalsiyum ve magnezyum bakımından zengin olduğu için kemikleri güçlendiriyor.

Alabaş, serin iklim sebzelerinden biri. Genellikle ilkbahar başı ve yaz sonu dönemlerinde ekiliyor. Ekimden sonra yaklaşık 8–10 hafta içinde yumrusu olgunlaşıyor. Yumru kısmı 6–8 santimetre çapına ulaştığında en ideal hasat zamanı geliyor. Daha büyük boyutlara ulaştığında lifli ve sertleşmiş oluyor. Bu nedenle erken hasat edilen taze alabaş, lezzeti ve besin değeri açısından daha tercih ediliyor. Türkiye’de en çok Ege ve Marmara bölgelerinde yetiştiriliyor.

Uzun yıllar pazarlarda nadiren görülen alabaş, artık büyük zincir marketlerde de satılıyor. Özellikle market raflarında kilosu 130 TL’ye kadar çıkan fiyatıyla dikkat çekiyor. Bu rakam sebze-meyve fiyatlarının çok üzerinde olsa da, alabaşın sağlığa faydaları ve az bulunurluğu nedeniyle yüksek etiketle satıldığı belirtiliyor. Organik üretim ve sınırlı arz da fiyatların artmasında etkili.

Alabaş, mutfakta çok yönlü kullanılabilen bir sebze. Çiğ olarak doğrayıp salatalarda tüketilebileceği gibi, rendelenerek yoğurtlu meze yapılabiliyor. İnce dilimlenip sotelenerek garnitür olarak da servis edilebiliyor. Bunun yanı sıra çorbalara katılabiliyor, sebze yemeklerine eşlik edebiliyor ve hatta turşusu kurulabiliyor. Almanya’da genellikle haşlanarak et yemeklerinin yanında servis edilen alabaş, Türkiye’de de farklı tariflerle sofralara girmeye başladı.