Hem tanıdık, hem yabancı, mitolojinin kol kola yürüdüğü şehir Atina için gezi ipuçları
Haber Global sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Yunanistan’ın başkenti Atina, dönerinden cacığına, baklavasından kahvesine kadar bizimle yarışır lezzetleriyle tanıdık ama bir o kadar da kendine özgü bir şehir. “Ne var canım bizde daha güzeli var,” demek isteseniz de, şehri gezdikçe istemsizce bir sempati beslemeye başlıyorsunuz. Tarihin göbeğinde, biraz kaotik ama bir o kadar da sahici bir şehir burası. Her zaman bir protesto yapan kalabalığa rastlamanız mümkün. Şehirdeki fiyatlar gerçekten uygun. 3 gün için yeme içme dahil müzeler hariç harcayacağınız fiyat 100 Euro. Şehirde çok fazla kültürel yapı olduğu için buralara girişler ücretli kişi başı tam bilet için 30 Euro ödüyorsunuz. Konaklamayı Monastiraki Meydanı yakınında bir otelde yaptım. Her yere yürüme mesafesinde. Metro da çok yakın. Şehre ilk kez gidecekler için ufak tüyoları bu haftaki yazımda sizler için derledim.
ATİNA'DA NE YENİR?Atina mutfağı, Türk mutfağıyla şaşırtıcı derecede benzerlik gösteriyor. Ama tabii her lezzetin bir Yunan yorumu var.
Gyros (Yunan döneri): Bizim dönerin kardeşi. Domuz, tavuk ya da dana etinden yapılabiliyor. Yanında cacık (tzatziki), patates kızartması, domates ve soğanla birlikte pita ekmeğine sarılıyor.

Souvlaki: Et şiş olarak düşünebilirsiniz. Tavuk ya da domuz etiyle hazırlanıyor. Hem sokakta hem restoranlarda kolayca bulabilirsiniz.
Tzatziki: Bildiğimiz cacığın sarımsak dozu biraz daha yüksek versiyonu. Mezelerin baş tacı.
Moussaka: Patlıcan, kıyma ve beşamel sosla yapılan bu fırın yemeği, Yunan mutfağının klasiklerinden.
Deniz ürünleri: Kalamar, ahtapot, sardalya gibi taptaze deniz mahsulleri genellikle ızgarada ya da zeytinyağlı olarak sunuluyor.
Tatlılar: Baklava bizdeki kadar şerbetli değil ama çıtır. Ayrıca bal ve tarçınla servis edilen kızarmış hamur topları olan loukoumades de mutlaka denenmeli.

Atina, tarih ve modern yaşamın iç içe geçtiği bir açık hava müzesi gibi.
Akropolis ve Parthenon: Akropolis, Atina’nın kalbi. Parthenon Tapınağı’na çıkmak biraz efor istiyor ama o manzara tüm yorgunluğa değiyor.

Aşağısında ise Agora, Dionysos Tiyatrosu ve Herodes Atticus Odeonu gibi kalıntılar sizi zaman yolculuğuna çıkarıyor.

Plaka: Akropolis’in eteklerinde yer alan bu tarihi mahalle, dar sokakları, tavernaları ve taş evleriyle otantik bir atmosfer sunuyor.

Monastiraki Meydanı: Sokak sanatçıları, bit pazarları ve restoranlarıyla şehrin en hareketli noktalarından.

Syntagma Meydanı: Parlamento binasının önünde her saat başı yapılan nöbet değişimi turistlerin ilgisini çekiyor.

Psiri: Grafitili duvarları, alternatif kafeleri ve gece hayatıyla daha genç ve enerjik bir bölge.
Ulusal Arkeoloji Müzesi: Antik Yunan medeniyetine dair eşsiz eserleri görmek isteyenler için ideal.
HAVALİMANINDAN ŞEHİR MERKEZİNE ULAŞIM NASIL?
Atina Eleftherios Venizelos Uluslararası Havalimanı, şehir merkezine yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Şehir merkezine ulaşmanın birkaç farklı yolu var:
Metro: En rahat seçeneklerden biri. 3 numaralı mavi hat ile Syntagma Meydanı’na kadar direkt ulaşım var. Bilet fiyatı 6 Euro. Şunu mutlaka not edin; Özellikle saat başlarını kaçırırsanız bir sonraki için ciddi bir sabır testi sizi bekliyor olabilir.

Otobüs: X95 numaralı ekspres otobüs, havalimanı ile Syntagma arasında 24 saat boyunca çalışıyor. Yoğun saatlerde daha yavaş olabilir ama ekonomik bir seçenek.
Taksi: Şehir merkezine sabit ücretle (gece-gündüz tarifesine göre değişen) gidebiliyorsunuz. Yaklaşık 35-45 dakika sürüyor.
Uber/Beat: Yunanistan’da Uber klasik anlamda yok ama “Beat” adında benzer bir uygulama aktif. Taksileri çağırmak için oldukça pratik.


