Herkesin Y kuşağı olarak bildiği, ‘Sandviç Kuşağı’ tükenmişlik sendromunda zirvede! Milenyum kuşağı nedir? Milenyum kuşağı kaç doğumlu?
Mynet sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Amerikan bir sigorta şirketi tarafından yayımlanan yeni bir rapor, tükenmişlik sendromunun tüm yaş gruplarında yaygın olduğunu, ancak 1981-1996 yılları arasında doğan milenyum kuşağını en yoğun şekilde etkilediğini ortaya koydu.

“Sandviç kuşağı” olarak da bilinen milenyumların %66’sı orta veya yüksek düzeyde tükenmişlik yaşadığını bildiriyor. X kuşağında bu oran %60, Z kuşağında %56, baby boomer kuşağında ise %39 olarak ölçüldü. Uzmanlar, milenyumların iş-özel yaşam dengesi kurmakta zorlandığını ve mevcut destek mekanizmalarının yetersiz kaldığını belirtiyor.
EKONOMİK BELİRSİZLİK VE BAĞLANTI BASKISIMilenyum kuşağı, ekonomik belirsizlik, jeopolitik gerilimler ve rekabetçi iş piyasası gibi dışsal faktörlerin yanı sıra, özgün zorluklarla karşı karşıya. Sürekli çevrimiçi olma baskısı, yüksek performans beklentileri ve talepkar iş ortamları, bu kuşağın tükenmişlik oranını artırıyor.
Rapora göre, milenyumlar daha önceki nesillere kıyasla daha yoğun bir çalışma temposuna maruz kalıyor ve bu durum zihinsel sağlıklarını olumsuz etkiliyor.

Milenyum kuşağı, hem çocuklarına hem de yaşlanan ebeveynlerine bakım sağlamak zorunda kalan “sandviç kuşağı” olarak tanımlanıyor. Yeni yapılan bir araştırmaya göre, bu sorumluluğu taşıyan çalışanların %60’ından fazlasının tükenmişlikten endişe duyduğunu gösteriyor.
İK Direktörü Wes Burke, bakım yükünün yalnızca evle sınırlı kalmadığını, iş yerinde devamsızlık ve verimlilik kaybına yol açtığını vurguluyor. Bu durum, çalışanların yaşam kalitesini düşürürken işverenleri de etkiliyor.
RAPOR, İŞVERENLERE ÇAĞRIDA BULUNDU!Rapor, işverenlerin tükenmişlikle mücadelede aktif rol oynaması gerektiğini savunuyor. Hibrit çalışma modelleri, daha fazla ücretli izin ve öz bakım programları gibi sağlık odaklı yan haklar, çalışanların zihinsel sağlığını desteklemede etkili olabilir. İşverenlerin bu adımları atması, hem çalışan refahını hem de kurumsal verimliliği artırabilir.

Milenyum kuşağı, 1981-1996 yılları arasında doğanları kapsayan, “Y kuşağı” olarak da bilinen nesildir. 2025 itibarıyla 29-44 yaş aralığında olan bu grup, dijital çağın ilk nesli olarak teknoloji, internet ve küreselleşmeyle şekillenmiştir. Yaklaşık 2 milyar kişiyi temsil eden milenyumlar, esneklik, anlam arayışı ve yenilikçilikle tanınır.
“Sandviç kuşağı” olarak anılan bu nesil, hem çocuklarına hem de yaşlanan ebeveynlerine bakım sağlama yüküyle karşı karşıya. Araştırmalara göre, %66’sı tükenmişlik yaşıyor; ekonomik belirsizlik, yoğun iş temposu ve çevrimiçi olma baskısı zihinsel sağlıklarını tehdit ediyor.


