Hikmet Çetin ve MHP... Sözcü Gazetesi

Sevgili okurlarım, Hikmet Çetin abimizi taa Planlama döneminden, en az 35 yıldan beri tanırım. O zaman ben zurnanın son deliği, abimiz ise İktisadi Planlama Dairesi Başkanı idi.

Hikmet Çetin şimdi hapis yatmakta olan CHP’li başkanları kurtarmak için MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’la görüşüyor ve onun sözlerini kamuoyuna aktarıyor.

Başta İmamoğlu olmak üzere başkanların hapis yatmasına MHP karşı imiş! Tutuksuz yargılanmaları gerekirmiş.

Hikmet Abi kusura bakmasın ama Feti Bey hem onu ve hem de kamuoyunu kandırma peşinde.

Hükümet ortağı ve destekçisi olan bir parti eğer bu görüşe gerçekten sahipse bunu aylar öncesinden belli eder, böylesine hukuksuzluklara, şaklabanlıklara karşı çıkardı.

Saygı Öztürk’e konuşan Hikmet Abi Feti Bey’le konuştuktan sonra şöyle demiş:

“Ben işaret aldım, tutuksuz yargılanacaklar. Duruşmalar başlayınca yargılamaların tutuksuz sürmesini bekliyorum. Bu konuda adım atılacağı izlenimini aldım.”

★★★

Bu sözler acaba MHP’nin resmi görüşü müdür?

Hiç sanmıyorum çünkü eğer öyle olsaydı MHP bu hukuk skandalları konusundaki görüşlerini aylar öncesinde açıklardı.

Önemli konularda konuşan, Apo ile ilgili sürpriz önerilerini bile dile getiren Devlet Bahçeli son olaylarla ilgili görüşlerini açıklar ve bizler de bu vesile ile öğrenmiş olurduk.

Nitekim Hikmet Abi kendisine bu dileklerini iletirken Feti Bey CHP’ye kayyum atama rezaletine de değinmiş, bu konularda kendisine “Doğru söylüyorsunuz” demekle yetinmiş.

Ama gel gelelim bu laf inandırıcı olmaktan uzaktır.

Sadece nezaket gereği söylenmiş bir cümleden öteye geçmez.

MHP lütfen daha ciddi olsun!

Sevgili okurlarım, şimdi bir sürü rezaletleri, skandallar dizisini her gün izliyoruz. Ama filmin sonu henüz gelmedi. İstesek de istemesek de, daha nicelerini izlemek zorunda kalacağız.

Şu memleketin haline bir bakınız, şimdi çeşitli hukuk oyunlarıyla ana muhalefet partisini kapattırmak peşindeler.

Kafalar karışık. Bundan sonra neler olacağını deneyimli hukukçular bile bilmiyor. Bir mahkemenin verdiği kararı öteki bozuyor.

Hukuk çiğnendi, siyasette taşlar yerinden oynadı...

Ve utanarak söylüyorum, dengeleri altüst etme sürecinde büyük paralar ve çıkar ilişkileri dönüyor. Başta İmamoğlu olmak üzere çok sayıda CHP’li belediye başkanı tutuklu. Kimin ne zaman ne yapacağı bilinmiyor.

Soruyorsunuz, ne olacağını bilen yok!..

Çünkü ortada hukuk denilen bir kavram kalmamış.

Bunun adına “Türkiye yüzyılı (!)” dediler, komik bir yutturmacadır.

★★★

Türkiye’de muhalefet belediyeleri, baskıya en açık yerler. Hele CHP’den seçildiyseniz ve iktidarın elinde sizi korkutacak birtakım bulgular varsa, eninde sonunda size bir kanaldan ulaşıyorlar.

“Bak arkadaş, elimizde seninle ve bazı yakınlarınla ilgili şöyle bilgiler ve belgeler var. Biz bunları şimdilik devreye sokmuyoruz, üzerlerini örtüyoruz ama daha fazla bekleyemeyiz. Şimdi senden ricamız gel bizim partiye, biz de olanların üzerine bir sünger çekip seni koruma altına alalım.”

Açığı olan muhalefet belediye başkanları, belediye meclisi üyeleri ve benzerleri kendilerine gelen bu teklifleri reddedemiyor çünkü aksi takdirde yargılanacaklarını ve başlarına iş açılacağını biliyorlar.

CHP’li bazı başkanlar bu konuda bir numaralı hedef!

“Sen CHP’den istifa edip arkadaşlarınla birlikte gel bize, hem sana hem de belediyene kesenin ağzını açalım, her türlü olanağı sağlayalım. Borçlarını ödeyelim!..”

Böyle öneriler memleketin dört bir yanında çok sayıda CHP’li belediye başkanına ve ekip arkadaşlarına gidiyor.

Bu yöntem ahlaka uygun olmasa bile büyük ölçüde tuttu. Korkup istifa edenler, AKP’ye geçenler oldu ve bundan sonra da olacak.

Bu gibilerin isimlerini her gün medyada izliyoruz.

Zannetmeyin ki bunlar partilerini bir ilke uğruna değiştirdiler!

Hayır, irili ufaklı her birinin düşüncesi birdi:

“AKP’ye geçmezsem bunlar benim başıma iş açacak. O halde geçiyorum!”

Hemen belirteyim, aynı gerçek iktidara transfer olan bazı milletvekilleri için de geçerlidir. Bu gibiler için Meclis’te ve sarayda özel törenler düzenlenir, yakalarına parti rozeti bizzat Recep Tayyip tarafından takılır!

Türkiye yüzyılı işte budur!