Hindistanlı tarihçi yorumladı, Şiddet sarmalı devam edecek”
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
İki nükleer güç Hindistan ile Pakistan arasındaki düşük yoğunluklu savaş tüm dünyada büyük tedirginliğe yol açıyor. Bölgesel dengeleri alt üst edebilecek ve küresel çatışmaları tetikleyebileceği yorumları yapılan çatışmaların temelinde ise paylaşılamayan Keşmir bölgesi problemi yer alıyor. Haber Global Web Özel'in sorularını cevaplandıran Hindistan'ın önde gelen tarihçilerinden Profesör Sajal Nag'a göre Hindistan'ın başlangıçtan bu yana savunduğu halkların ortaklığı ve özgür seçim gibi kavramlar Pakistan'da karşılık bulmadı. İki ülke hem Keşmir hem de Bangladeş dolayısıyla 3 kez savaştı. İki ulusun da tarihiyle yüzleşmesi ve birlikte yaşadıkları döneme vurgu yapması ile barış sağlanabileceğini dile getiren Profesör Nag; küresel gerginlik yaratan gelişmeye ilişkin şu çarpıcı açıklamalarda bulundu:

“İki ülkenin çatışmalarının temelinde bölünmeden kaynaklanan tarihsel bir travma ve kapanmamış yara bulunuyor. Mahatma Gandi'nin ölüm oruçlarına girmesine sebep olan ve sonunda öldürülmesine de neden olan barış çabaları iki ülkenin halkında kalıcı bir çözümün imkansızlığı algısı yarattı. Çatışmanın ekonomik ve uluslararası dengeleri bulunuyor ancak bu çatışmalar temelde bir toplum ve kültür travmasının izlerini taşır. Müslüman ve Hindu kimliği üzerinden gerçekleşen bölünme büyük kitlesel ölümlerle gerçekleşti ve bu durum iki ülkenin ortak bir gelecek kurması şansını neredeyse her zaman baltaladı."
CİNNAH'IN DÜŞÜNCESİ YANLIŞTI"Britanya İmparatorluğu'nun 1947'de çekilmesiyle birlikte asırlardır bir arada yaşayan iki halk; iki ayrı millet olarak da parçalandı. Her ne kadar Hindistan, Pakistan'a gitmek isteyenlere serbest bir hak tanımış olsa da milyonlarca insan bu bölünme sonucu hayatını kaybetti. Mahatma Gandi ve Jawaharlal Nehru birleşik ve laik bir Hindistan hayali isterken Muhammed Ali Cinnah ise Müslümanların ayrıldığı iki ayrı ulus fikrinde diretti. Cinnah'ın şiddet de içeren düşünceleri maalesef Pakistan'ın İngiltere'ye karşı değil Hindistan'a karşı öfke duyarak doğuşuna sebep olmuştur."
"Keşmir bölgesi prenslik olarak Hindistan'a halkın talebiyle katıldı. Pakistan'ın bu kararı tanımaması ve işgale girişmesi sonucunda bölge; Hindistan kontrolündeki Cammu Keşmir ve Pakistan denetiminde Azad Keşmir olarak ikiye bölündü. İki ülke, 1947 yılında bölgede ilk savaşını verdi. 1965 yılında ise iki ülke yeniden Keşmir üzerinden çatışmaya girdi ve bu kez Sovyetler Birliği'nin müdahalesiyle barış sağlandı. 1971 yılında bu kez Bangladeş üzerinden bir başka savaş patlak verdi. Bangladeş, Doğu Pakistan olarak anılırken bağımsız bir ülke haline geldi. Pakistan bu yenilginin ardından ülkenin var oluş gayesini Hindistan düşmanlığı üzerine kurmaya başladı. Kısaca Keşmir ve Bangladeş iki ülkenin tamir edilemez travmalarının izlerini taşıyor."

Prof. Dr. Nag, mevcut gerilimin güncel sebebine de değinirken, şöyle devam etti: "Hindistan 2019 yılında Keşmir'in özel statüsünü iptal etti. 2019 yılından bu yana hükümetler Hindistan'da milliyetçilik, Pakistan'da ise dini-militer birliktelik söylemi dile getiriyorlar. ABD'nin Hindistan'a, Çin'in de Pakistan'a verdiği destek dolayısıyla barış daha zor. 1972, 1999 ve 2001'de çok sayıda zirve ve anlaşma imzalandı ancak sürdürülebilir bir gelecek oluşmadı. Çatışmalar düşük yoğunlukta devam edecek ve muhtemelen ABD ile Çin'in devreye girmesiyle de duracak ancak, Hindistan'da 'çözümsüzlüğün sürdürülmesi' olarak adlandırılan şiddet sarmalı varlığını sürdürecek. Gandhi'nin dediği gibi gerçek zafer düşmanların birbirini yok etmesi değil dönüştürmesidir."
Kaynak: Web Özel


