Hızlı ve temkinli olmalıyız: Kürt’ün onuru Türk’ün gururu Yerel Gündem Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Terörsüz Türkiye sürecinin tarihi bir fırsat olduğunu belirterek, bu konuda ‘altın oran’ın “Kürt’ün onuru, Türk’ün gururu” olduğunu açıkladı. Sürecin bir devlet politikası olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, Meclis’te kurulacak komisyon ve çalışmaları ile ilgili olarak ‘Parlamentoya görev şimdi geldi’ mesajı verdi.
50 YIL TERÖRLE GEÇTİ
Cenevre’de Altıncı Dünya Parlamento Başkanları Konferansı’na katılan Kurtulmuş, Cenevre dönüşü gazete yöneticilerinin sorularını yanıtladı. Kurtulmuş’un verdiği mesajlar özetle şöyle:
“Yüz yıllık Cumhuriyet'in 50 yılı terörle geçti. Şimdi tarihi bir fırsat ortaya çıktı. Bu sürecin süratle tamamlanması, örgütün silahlarını bıraktığının tespiti, tescil edilmesi lazım. Meclis de bu sürecin takibini yapacak tabii ki.”
BÖLÜNMÜYORUZ PARÇALANMIYORUZ
“Bir başka esas mesele ise tam manasıyla bir güven ortamı oluşturabilmek. Bunun için de altın oran;
‘Kürt’ün onuru, Türk’ün gururu.’ Kürt yurttaşlarımızın; ‘Herkesin Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğu güveniyle, böyle bir hissiyat içerisinde’ süreci sahiplenmelerini; Türk yurttaşlarımızın da ‘Bölünmüyoruz, parçalanmıyoruz, tam aksine, bu konuda bir tehdit teşkil eden örgüt tasfiye ediliyor’ hissiyatı içinde süreci sahiplenmelerini arzu ediyoruz.”
HIZLI VE TEMKİNLİ OLMALIYIZ
Burada bir birliğin, mutabakatın, uzlaşının sağlanması lazım. Bu ciddi bir mesai gerektiriyor. Bu konuda fikri olan grupların, STK’ların, üniversitelerin, hukuk camiasının, kanaat sahibi olanların dinlenmesi lazım. Bu süreçte yüz kez düşünüp bir kere konuşarak, çok temkinli davranarak, en kısa süre içerisinde bu işin bitirilmesi lazım ki, gündemimizden bu sorunu tamamen kaldıralım.
BU BİR DEVLET POLİTİKASI
Süreç iyi yönetilirse Türkiye için bir imkân, bir fırsat olduğu kanaatindeyim. Bu, asla A partisinin, B partisinin, tek bir partinin siyasetinin konusu değildir. Partilerin günlük siyaset yapmak için tonlarca meselesi var. Tekraren söylüyorum, bu A partisinin, B partisinin meselesi değil; herhangi bir iktidar ya da muhalefet tartışması değil. Bu, Türkiye’nin ortak meselesidir, bir devlet politikasıdır, bir millet politikasıdır. Süreç başından itibaren kendi rotasında gayet makul bir şekilde işliyor. Açıklamalar arka arkaya geldi. Arkasından dikkat ederseniz, Meclis’te komisyonun kurulması için mutlaka silahların bırakıldığının gerektiği açıklamaları geldi, başladı, süratle devam edecek.
GÖREV ŞİMDİ PARLAMENTONUN
Dolayısıyla bundan sonra, terörsüz bir Türkiye için gerekli yasal düzenlemeler yapılması konuşulabilir. Parlamentoya görev şimdi geldi. İçeride ve dışarıda bu işin olmamasını isteyen bazı unsurlar olabilir, provokasyonlar olabilir, bunlar mümkündür. Bunun için de güvenlik birimlerimizin çok etkili, çok müteyakkız bir şekilde süreci takip etmesi lazım.
NEDEN NİTELİKLİ ÇOĞUNLUK?
Yasal düzenlemeler yapılacaksa, bu tabiatı gereği çok nitelikli bir iştir. Salt çoğunluk, konunun doğası gereği doğru değildir. Zaten başından beri biz de beşte üç nitelikli çoğunluğun en sağlıklı yol olduğunu söyledik ve bunu partileri temsil eden arkadaşlarla paylaştık. Doğrusu budur. Normal bir yasa çıkarma prosedürü değildir. Bu nedenle beşte üç çoğunluğun olması doğrudur.
EMPERYALİSTLERİN OYUNUNA GELMEDİK
“Özellikle Amerika’nın Irak’ı işgaliyle birlikte ortaya çıkan süreçte iki konu üzerinden fay hatları oluşturulmaya çalışıldı. Bunlardan birisi etnik çatışma, diğeri mezhep çatışması... Türkiye’yi de bu sürece düşürmeye çalıştılar. Ama tüm emperyalist oyunlara rağmen, Allah’a çok şükür, bu ülkenin Türkleri ve Kürtleri kategorik olarak asla birbirlerine düşman olmadılar. Türkiye, bu bölgenin amiral gemisidir. Eğer biz Terörsüz Türkiye’yi başarılı bir şekilde oluşturursak, bu aynı zamanda terörsüz bir bölge demektir.”
İsrail Türkiye’ye bulaşamaz
İsrail’in hedeflerinin ne olduğunu bilmeyenlerin Orta Doğu’da siyaset yapmaması gerektiğini kaydeden Kurtulmuş şunları ifade etti:
“İsrail’in, Orta Doğu’da Arz-ı Mevud planları var. Hatta planın da ötesinde, İsrail tarafından adım adım uygulamaya konulduğunu görüyoruz. Küresel emperyalizmin bölge siyasetiyle, Türkiye’nin bölge siyaseti varoluşsal bir karşıtlık içerisindedir. Tabii ki bundan rahatsızlık duyacaklar.”
NETANYAHU TRANS HALİNDE
“Bütün bunlara rağmen İsrail’in, Türkiye’ye bulaşmayı düşünmeyecek kadar akıllı bir ülke olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar Netanyahu fanatik bir anlayışla, yani transa kapılmış bir ruh hali içerisinde sağa sola saldırıyorsa da Türkiye’ye bulaşmamanın gerektiğini bilecek kadar aklı vardır diye düşünüyorum.”
FİLİSTİN DAVASI KIBRIS İLE AYNI
“Filistin davası, bizim için millî bir davadır. Filistin davasının bizim için Kıbrıs davasından ayrı bir tarafı yoktur. Dolayısıyla biz bunu sadece Arapların, sadece Filistinlilerin bir meselesi olarak görmüyoruz; Türkiye’nin millî davası olarak görüyoruz.”
Filistin şimdiden kazandı
Filistin’in şimdiden kazandığını belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Her şeyin bir haddi var, ‘Gayretullah’a dokundu’ diye bir inancımız var. Bu kadar büyük zulümler, bu kadar büyük insanlık suçları işlemek ve bilerek, isteyerek işlemeye devam etmek, insanlığın kaldıracağı bir şey değil. İsrail, bu saldırılarıyla insanlığın ve halkların vicdanını kanatmış, midesini bulandırmıştır. Bunun çok açık sonuçları görünüyor. İsrail’in saldırılarına başladığında savaş gemilerini İsrail için Akdeniz’e gönderen bazı Batılı ülkelerin, nihayet Gazze’de yaşanan zulmü görerek ‘Biz Filistin devletini tanıyacağız’ diye demeçler vermeye başlaması, kendi halklarının gösterdiği reaksiyon sayesindedir. Bir taraftan İsrail’e dokunulmuş, diğer taraftan da insanlık cephesi ayağa kalkmıştır. İnsanlık cephesi tamamıyla Filistin halkının yanındadır.”
Anayasa siyasi iklim meselesi
“Anayasa çalışmasıyla Terörsüz Türkiye çalışmalarının birbiriyle hiçbir irtibatı yoktur, ikisi tamamıyla ayrı konulardır. Ama anayasanın konuşulması siyasi iklim meselesi. Benim şahsi kanaatim, Türkiye’nin 12 Eylül anayasasından artık kurtulması gerektiğidir. Evet, maddeleri değişmiş olabilir ama burada saklı olan darbeci ruh, anayasanın metinleri içerisinde toplanmıştır. Ama nasıl bir anayasa olacak? Sivil, özgürlükçü, kapsayıcı, kuşatıcı, demokratik bir anayasa olacak. Çağın problemlerine, milletin ihtiyaçlarına cevap verecek bir anayasa olacak. İnşallah Türkiye bunu yapar diye düşünüyorum.”
Zirve seneye Türkiye’de
“Parlamentolar Arası Birlik (PAB), bütün dünya parlamentolarının üye olduğu en üst kuruluş. Bir nevi parlamentoların Birleşmiş Milletler’i gibi bir yer. Her sene iki Genel Kurul yapılıyor, 152’ncisini önümüzdeki sene, 2026’nın Nisan ayında İstanbul’da yapacağız. Biz 30 senedir bu toplantılara ev sahipliği yapmamışız. Bu, Türkiye’ye verilen önemin, değerin de bir göstergesi.”
İSTEYEN DAVET EDEBİLİR
Kurtulmuş, komisyonun şehit ailelerini de dinleyip dinlemeyeceği sorusuna, “Komisyon, kimi dinlemek istiyorsa, kimin bu konudaki kanaatlerini almak istiyorsa davet edecek” yanıtını verdi.


