İç cephe nasıl güçlendirilecek?
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Fikret Bila
İsrail-İran hava savaşı sürüyor.
İsrail’in savaş uçakları ve füzelerle İran’a saldırması, İran’ın da yanıt vermesi üzerine başlayan savaş altıncı gününde.
Savaşın nasıl seyredeceği, ateşkes sağlanıp masaya oturulup oturulmayacağı veya daha genişleyip genişlemeyeceği henüz belli değil.
Karşılıklı atılan füzeler Türkiye’den görülebiliyor.
Yanıbaşımızdaki bu savaş elbette Türkiye için bir güvenlik sorunu oluşturuyor.
İsrail-İran savaşa tutuşmuşken Türkiye’de iktidar ve muhalefetten “iç cepheyi güçlendirme” çağrıları geliyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin kutuplaşmaya değil kucaklaşmaya ihtiyacı var. İç cepheyi güçlendirmemiz lazım” açıklaması yapmıştı.
CHP Lideri Özgür Özel de dünkü grup toplantısında iç cephenin önemine dikkati çekti. Ancak siyasetçiler cezaevinde tutulurken iktidarın iç barışı güçlendirmesinin mümkün olmadığını da söyledi.
HDP’in eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş da bir mesaj yayımlayarak iç cephenin güçlenmesi için siyasi amaçlı yargı hamlelerinin durdurulması, tutuklu belediye başkanlarının serbest bırakılmas gerektiğini vurguladı.
Bir ülkenin etrafında savaş varken elbette iç cepheyi güçlendirmek gerekli.
İç cephenin önemini en güzel anlatan, Atatürk’ün tarihe geçmiş şu sözleridir:
“Asıl olan iç cephedir. Dış cephe sarsılabilir, mağlup olabilir fakat hiçbir zaman bir memleketi, bir milleti yok edemez. Önemli olan, memleketi temelinden yıkan, milleti tutsak ettiren, iç cephenin çökmesidir.”
Atatürk’ün bu tarihi sözlerinin anımsanması gereken günlerden geçiyoruz.
Ancak iç cepheyi asıl güçlendirmesi gereken iktidar muhalefete savaş açmış durumda.
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu üç aydır Silivri’de cezaevinde.
Siyaseti ancak hakim karşısına çıkabildiği mahkemelerde yapabiliyor.
Keza Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ da Silivri’de beş ay cezaevinde kaldıktan sonra ancak dünkü duruşmada tahliye edildi. O da siyasetini mahkeme salonlarında savunma yaparken sürdürebildi. Mahkeme Özdağ’a 2 yıl 4 ay hapis cezası verdi.
HDP’nin eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ve iş insanı Osman Kavala sekiz yıldır cezaevinde.
Son seçimde Hatay’dan milletvekili seçilen Can Atalay cezaevinde. Anayasa Mahkemesi Atalay’ın serbest bırakılması yönünde karar verdiği halde cezaevinden çıkamadı. Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Anayasa Mahkemesi kararını Meclis’te okutarak tutanağa geçirdi. Karar Meclis’te okunduktan sonra Atalay’ın serbest bırakılması, Meclis’e gelip görevine başlaması gerekiyordu. Ancak hukuk hiçe sayılarak cezaevinde tutuluyor.
İmamoğlu’nun tutuklanmasından sonra CHP’nin düzenlediği mitinglere katıldıkları gerekçesiyle onlarca üniversite öğrenci aylarca cezaevinde tutuldular. Bazılarının haklarında davalar açıldı.
İmamoğlu’yla birlikte CHP’li sekiz başkanı cezaevinde.
Türkiye’de demokrasi bu halde.
Türkiye’nin birinci partisi CHP’nin belediye başkanları, DEM’li belediye başkanları, haklarında mahkumiyet karar yokken cezaevine atılmışken, muhalefetin siyaset alanı bu kadar daraltılmışken iç barış nasıl sağlanacak, iç cephe nasıl güçlendirilecek?
İktidarın “iç cepheyi güçlendirelim” çağrısı derken önce bu sorunun yanıtını vermesi gerekir.


