İki Ermeni gençle haber yapan gazeteci Tuğçe Yılmaz a TCK 301 davası Agos
Agos sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Dün gerekçe söylenmeden gözaltına alınan bianet editörü Tuğçe Yılmaz'ın geçen yıl 24 Nisan Ermeni Soykırımı gününde iki Ermeni gençle yaptığı söyleşi nedeniyle hakkında dava açıldığı ortaya çıktı.
Dün gerekçesiz bir şekilde gözaltına alınan Tuğçe Yılmaz'a 24 Nisan 2024'te Ermeni gençlerle yaptığı söyleşi nedeniyle TCK 301'den dava açıldığı ortaya çıktı.
Dün Kadıköy'de GBT kontrolü sırasında gözaltına alınan ve geceyi karakolda geçiren Yılmaz, bugün öğle saatlerinde çıkarıldığı adliyede, gözaltı gerekçesinin 24 Nisan 2024 tarihinde iki Ermeni gençle Ermeni Soykırımı ve Türkiye'de Ermeni olmak hakkında yaptığı söyleşi olduğunu öğrendi.
Dün gözaltı gerekçesi kendisine de avukatına da açıklanmayan Yılmaz, bugün götürüldüğü Çağlayan Adliyesi'nde "Türkiyeli Ermeni gençler anlatıyor: 109 yıldır süren yas" başlıklı haberi nedeniyle 18 Mart'ta kendisine soruşturma açıldığını, dosyanın da iki gün önce mahkemeye gönderilerek davaya dönüştüğünü öğrendi. Yılmaz'a dava ile ilgili öncesinde herhangi bir bildirim yapılmadı.
"Mesleğimin gereği"Yılmaz, bugün 13.30 sularında dosyayla ilgili soruşturma savcısına ifade vermeye başladı. Röportajın iki Ermeni gençle yaptığı görüşmeye dayandığını, herhangi bir kişi, kurum ya da devlet makamını aşağılayan nitelikte olmadığını söyledi. Toplumsal hafızada yer edinen bir olayı iki kaynakla birlikte yeniden gündeme getirmeye çalıştığından bahsetti.
Yılmaz, “Haberimin TCK’nin 301. maddesi ile hiçbir bağlantısı yoktur. Mesleğimin gerekleri vardır ve mesleki haklarım Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Haberi de bu kapsamda yaptım. İçeriğinde sadece röportaj yaptığım kişilerin beyanlarına yer verdim. Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti devletini aşağılamak gibi bir kastım yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
Tuğçe Yılmaz'ın haberi için tıklayın: Türkiyeli Ermeni gençler anlatıyor: 109 yıldır süren yas
Yılmaz’ın avukatlarından Mutlu Serbest usule ilişkin konuştu. Basın Kanunu’nun 26. maddesini hatırlatarak gazetelerde yayınlanan haberlere kamu davası açılmasını öngören 4 ile 6 aylık sürenin aşıldığını söyledi.
Avukat Elif Ergin de “Müvekkilim gazetecidir ve mesleği kapsamında söz konusu röportajı yapmıştır” dedi. Eylemin Anayasa ve Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası sözleşmelerce korunan temel hak ve özgürlükler kapsamında kaldığından bahsetti.
Yılmaz hakkında çıkartılan yakalama kararının usule ve hukuka aykırı olduğundan bahseden Ergin "Müvekkilim hakkında haftada 1 gün imza atma suretiyle adli kontrol hükümleri uygulanmaktadır. Usule uygun çağrılması halinde gelip ifadesini verebilecek bir gazeteci iken hakkında yakalama kararı çıkartılması usule aykırı olduğu gibi yakalandığında Cumhuriyet Başsavcılığınıza müracaat etmesi konusunda taahhüt alınarak serbest bırakılması gerekirken, her hafta Pazartesi günü imza atmaya gittiği karakolda salı günü yakalanarak 1 gece gözaltında kalmıştır. Sabah yanlış adliyeye götürülmüştür. En temel hakları ihlal edilmiştir” diye konuştu.
Yılmaz, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
Türk Ceza Kanunu Madde 301
Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama Suçu
TCK Madde 301
-(Değişik: 30/4/2008-5759/1 md.)
(1) Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Devletin askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
(4) Bu suçtan dolayı soruşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.


