İki Özgür korkusu
Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Samimiyetle söyleyeyim ki, kendisini Hürriyet’in Ankara Temsilci Yardımcılığım sırasında tanıdığım Gürsel Tekin’in, yargı yoluyla AKP iktidarınca Özgür Çelik yerine CHP’nin İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum olarak atanmasına şaşırmadım.
Türkiye Cumhuriyeti tarihini yazmış CHP’de genel sekreterlik ve milletvekilliği yapmış Tekin’in, “Ne kayyumu kardeşim? Siz kim oluyorsunuz da beni partime kayyum atıyorsunuz?” demeyip, aksine koşa, koşa bu görevi kabul etmesine de hiç ama hiç şaşırmadım.
Ayşenur Arslan’ın “halktv.com.tr”de önceki gün yayımlanan “Bir Gürsel Tekin hatırası” başlıklı yazısının özellikle son paragrafını okuyan, ne demek istediğimi çok iyi anlayacaktır.
Kayyum atanmasının kendisi için de sürpriz olduğunu belirten Gürsel Tekin’in kuyruklu yalan söylediği, daha bu beyanatı verir vermez ortaya çıktı.
1.5 yıl önce CHP’den istifa ettiğini söyleyen, kayyum atanınca “istifa etmedim” diyen Tekin’in, karardan bir gün önce partiye üyelik borçlarını yatırması, herhalde kendisine karar öncesi gördüğü rüyada malum oldu!
Tekin’in kayyumluğu kabul ettikten sonra, 31 Mart seçimlerinde Türkiye’nin birinci partisi olmuş, her ankette AKP iktidarı ile arayı daha da açan günümüz CHP’sine “cenaze” yakıştırması yapıp, “Ortadaki bu cenazeyi kaldırmamız lazım, kokuyor” demesi ise siyasi terbiyeye yakışmayan bir söylem.
Deniz Baykal sonrası partiye genel başkan olması için elinden tutup kapı, kapı gezdirdiğin Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki parti, artık sayısını unuttuğumuz, girdiği her seçimden hezimetle çıkarken, “cenaze” olmuyor…
İktidar tarafından her yöntem kullanılarak üzerine gidilen ama buna rağmen Özgür Özel ve kurmaylarının kararlılığı ile yapılacak ilk seçimlerde iktidar olmaya hazır, sadece partililerin değil, demokrasiden, adaletten, hukuktan yana olan bu ülkenin demokrat insanlarının da desteğini alan CHP “cenaze” öyle mi?
Adama işte burada “dur” derler.
Sayın Tekin’in “cenaze” arıyorsa önce kendisine, ama kendisinden önce de sokağa çıkacak yüz bulamayan, Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne kapıdan mı pencereden mi girdiği belli olmayan çoktan siyasi mevta olmuş “Topuklayan Efe” Özlem Çerçioğlu’na bakması yeterli olacaktır.
Görünen köy kılavuz istemez.
İstanbul CHP’ye kayyum kararından sonra Adalet Bakanı Yılmaz Tunç yaptığı açıklamayla, CHP Genel Merkezi için de benzer kararın alınabileceğinin işaret fişeğini yaktı.
Ne var ki, Özgür Özel de, Özgür Çelik de, AKP ve minik ortağının arzuladığı, genel merkezlerde oturdukları koltuklardan kalkmayan, dört duvar dışına çıkmayan siyasetçiler değiller.
Her iki Özgür de teşkilatçı, insanları demokratik kurallara uygun şekilde sokağa dökmeyi başaran, devamlılığı ve bu cesareti aşılayan insanlar.
Türkiye genelinde ve İstanbul’un ilçelerinde yapılan mitinglere coşkulu katılım, bunu net şekilde ortaya koymakta.
İstanbul için alınmış ve genel merkez için de beklenen kayyum kararını adalet ve hukuk kavramları çerçevesinde konuşmanın, tartışmanın ve değerlendirmenin bir anlamı yok. Çünkü iktidarın böyle bir derdi yok ki, neyi tartışacaksınız.
Ancak AKP-MHP koalisyonunun görmek istemediği bir gerçek var.
Her iki Özgür de, şartlar ne olursa olsun, hak, hukuk, adalet peşinde koşan ve bir an önce seçim sandığını önünde görmekten asla taviz vermeyecek milyonlar yarattılar.
Sanırım CHP’nin başında Kemal Kılıçdaroğlu’nu görme hayaliyle yanıp tutuşan Erdoğan’a da, Bahçeli’ye de her gece korkulu rüyalar gösteren bu gerçek.


