İki yetmez, on olsun! Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Sevgili okurlarım, Devlet Bahçeli’nin gündeme taşıdığı akılalmaz fikirler memleketi iyice sarstı. Şu cumhurbaşkanı yardımcılığı konusundan söz ediyorum.
Evet, bu beyefendi bu kez karşımıza yine ipe sapa gelmez bir öneri ile çıktı. Tipik bir zihni sinir projesi.
Cumhurbaşkanı yardımcılarından biri Kürt, biri de Alevi olsun!
Onun bu sözleri aslında Kürt ve Alevi yurttaşlarımıza en büyük saygısızlığı içeriyor. Demek ki Kürt ve Alevi vatandaşlarımız için cumhurbaşkanlığını falan düşünmüyor.
Şimdi konuya girmeden önce size Anayasamızın 106. maddesini anımsatayım. Doğrusunu isterseniz bunu ben de bilmiyordum, bu saçma sapan konu gündeme gelince öğrenmiş oldum.
Maddenin özeti şöyle:
“Cumhurbaşkanı, seçildikten sonra bir veya daha fazla cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilir. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanır ve görevden alınır...”
İşin özü bu iki cümlede yatıyor.
★★★
Şimdi gelelim Devlet Bey’in laflarına...
Aklına nereden esti ya da o lafları kulağına kim ‘fısıldadı’, bilemeyiz.
Durup dururken bu konuyu gündeme taşıdı, insanlarımızın etnik kökeninden ve mezhebinden dem vurdu.
Cumhurbaşkanı yardımcılarından biri Kürt, diğeri Alevi olsunmuş!
Peki ama cumhurbaşkanı kim olacak!
Devlet Bey açıkça söylemiyor ve hiçbir zaman söyleyemez ama kafasındaki fikir hazır.
Bugün olduğu gibi, yani Recep Tayyip gibi Sünni Müslüman olacak!
★★★
Dedikleri gerçekleşirse bu memleketin has evlatları olan Kürtlerin ve Alevilerin ağzına da bir parmak bal çalınmış olacak.
“Biz cumhurbaşkanı yardımcılarımızı bile sizlerden seçtirdik!”
Ben size söyleyeyim, Devlet Bahçeli bu anlamsız lafları kendiliğinden söylemez, söyleyemez.
Ona bunları söyleten ya ‘birileri’ ya da ‘birisi’ var...
★★★
Devlet Bey günün birinde siyaset sahnesinde muhteşem(!) bir gösteri yapmaya karar veriyor.
Hiç beklenmeyen, hele de kendisinden hiç beklenmeyen bu gösteri önceden planlandığı gibi sahneleniyor.
Örneğin günün birinde Meclis toplantısına girdiğinde, daha yerine bile oturmadan DEM milletvekillerinin oturduğu sıralara gidip ellerini sıkıyor, adına Apo denilen teröristin Meclis’e gelip konuşma yapmasını herkesin ve kameraların önünde istiyor...
“Öcalan gelsin Meclis’e, partisinin grup toplantısında konuşsun, örgütün feshedileceğini ve silahların bırakılacağını söylesin.”
★★★
İşin ilginç yanı ise İmralı’daki baş terörist onun bu çağrısından sonra ortalığa açılıp saçıldı, kendisine bir sürü yeni haklar verildi.
O kadar ki, İmralı cezaevinde ekibiyle birlikte videolu mesajlar çekmesine bile (bütün cezaevi kuralları altüst edilerek) izin verildi...
Ve Devlet Bahçeli bu olanların hemen ardından “PKK’nın önderi Öcalan” demeye başladı!
Sonrasına hep birlikte tanık olduk.
Irak topraklarında sergilenen tiyatronun açılış töreni ve 30 militan tarafından silahların sözüm ona yakılması...
Şimdi size soruyorum, onun siyaset sahnesinde yer alan bu sözleri ve yaptıkları acaba kendisi tarafından mı icat edilmişti ya da başkaları tarafından mı kulağına fısıldanmıştı?
Beyefendi kusura bakmasın ama, bana öyle geliyor ki onun bu süreçte yaptıkları ve ağzından çıkan sözler, Devlet Bahçeli’nin kulaklarına ‘birisi’ tarafından fısıldanıyor.
Kimdir o ‘birisi?’
Acaba Saray’da oturan olabilir mi?
Ben bilemem valla, bilsem söylerdim yani!
★★★
Sevgili okurlarım, şimdi Devlet Bey’in en son icadı ile karşı karşıyayız...
Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak bir Kürt ve bir Alevi seçilsin.
Ancak, bence bu kadarı yetmez.
Bu memlekette her kökenden, her mezhepten milyonlarca insanımız yaşıyor. Aralarında hiçbir husumet, düşmanlık, ayrımcılık yok.
Anayasanın yukarıda değindiğim 106. maddesi, cumhurbaşkanı yardımcılarının sayısı konusunda herhangi bir kısıtlama getirmiyor. Örneğin Sünni Müslüman olan Recep Tayyip şu anda isterse, anayasa uyarınca kendisine istediği kadar yardımcı atayabilir.
★★★
Bu memlekette milyonlarca Kürt, Çerkez, Laz, Arap, Boşnak var. Onların temsilcilerini kendisine cumhurbaşkanı yardımcısı olarak seçebilir!
Ama öyle bir seçimin adil olması ve büyük kitleleri kapsaması gerekir. Bu konuda önerim şudur:
Dört büyük takımın temsilcilerini de yardımcılıklarına seçsin. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor...
İşte o zaman Bahçeli Bey’in Kürt-Alevi isteği bir ölçüde yerine gelmiş olur ama bu da yetmez. Dört büyük kulübün o göreve seçilecek taraftarları Recep Tayyip-Devlet Bahçeli ikilisi sayesinde en az 60 milyonu temsil eder!
Valla düşündüm taşındım, aklıma başka bir çare gelmedi. Bu yazımı okurken lütfen benim de Bahçeli Bey gibi zırvaladığımı düşünmeyin.
Aslında ben her ikisini de severim. Onlar bu memleket uğruna canlarını bile vermeye hazır olan kahramanlardır.
Bu önerileri getirirken ikisine de karınca kararınca katkım olsun istedim yani, beni anladınız mı!


