İmamoğlu’nun avukatı Pehlivan’ın tutuklanması... Özgür Özel: Adalet tutuklandı
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, vefat eden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek anısına, Hacı Bayram-ı Veli Camisi’nde lokma dağıttı. Özel, cuma namazını kıldıktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özel, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in cenazesine tüm Türkiye’den olduğu gibi Ankara’dan da çok sayıda katılım olduğunu hatırlatarak, "Milletvekillerimiz Adnan Bey de Murat Bey de bugün Hacı Bayram Veli’de Ferdi Zeyrek’in ruhuna hayır yaptırmak istemiş. Bugün geldik, o hayra iştirak ettik. Yarın malum Ferdi’nin kızı Nehir’in üniversite sınavı var. İlk andan itibaren defalarca ‘Beni şimdi sınava kim götürecek?’ diyordu. Ben de söz vermiştim, ‘Merak etme babanın yerine ben seninle sınava geleceğim’ diye. Yarın Nehir'imizi üniversite sınavına sokacağız. Hem Nehir’e, hem de yarın sınava girecek olan bütün öğrencilerimize başarılar, zihin açıklığı diliyoruz. Bu sınavı düşünerek, öğrencilere rahatsızlık vermemek, hem fiziksel olarak rahatsızlık vermemek, hem de akıllarının bir başka yerde olmaması için üniversite sınavları bittikten sonra pazar akşamı saat 17.00’de Tekirdağ’da yapacağız mitingimizi" ifadelerini kullandı.
‘BENDEN BAŞLATSIN’
Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik soruşturma kapsamında itirafçılara baskı yapıldığı yönündeki paylaşımlara soruşturma başlatılacağı yönündeki iddialara ilişkin, "Hemen benden başlasın. Ben başsavcılığın ve savcıların bazen avukatları olmadan, bazen avukatları varken çağırıp, hatta ve hatta Kandıra Cezaevi’nden kişiyi alıp, Çağlayan’a götürüp, herhangi bir odada başsavcı ve iki savcının birlikte, ‘Avukatım nerede?’ diyen kişiye ‘Avukata gerek yok, sohbete çağırdık’ deyip, onu iftiracı olmak, itirafçı olmak ve iftira atmak üzerine önce motive etmeye çalıştıklarını, daha sonra da baskı yaptıklarını bizzat dinlemişim. Şimdi buyursun, re’sen soruşturmayı benden başlatsın. Bunu söyleyecek 10'lar, 100'ler, milyonlar adına ben söylüyorum kardeşim. Hiç elini korkak alıştırma, soruşturmayı başlat. Ama bu soruşturmanın sonunda günü geldiğinde baskı yaptığın kişiler, itirafçı olmaya zorladığın kişiler, iftiraya zorladığın kişiler bir gün senin hakkında bunu söylediğinde bu soruşturmanın muhatabının sen olacağını ve cezalandırılanın da sen olacağını bil kardeşim. Bu hem hukuken suçtur, hem vicdanen sorunludur, hem de Allah katında en büyük günahlardan biridir" diye konuştu.
'MASUMİYETİMİ İSPAT EDECEĞİM' DİYOR'
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘itirafnameler’ paylaşımının sorulması üzerine ise Özel, “Ekrem Bey’in paylaşımı çok yiğitçe, çok mert bir paylaşım. İnsanları, kadınları, çocuklarıyla, babaları evlatlarıyla tehdit ediyorlar. Daha şimdi defalarca itirafçı olmak için getirip getirip götürdüğü değerli bir arkadaşımızın evladını gözaltına alıp, babasına evladı üzerinden gözaltı süresi boyunca tehditte bulunuyor. Bilmiyor muyuz? Anlamıyor muyuz? O yüzden Ekrem Bey diyor ki ‘Arkadaşlar, evlatlarınız için istedikleri iftiraları atın, ben bu yükü sırtımda taşırım.’ Çünkü iftira atılacak da ne olacak arkadaşlar? Şimdi ‘Yasak var’ diyorlar, işlerine geleni yandaş basına servis ediyorlar, işlerine geleni akşam televizyonlarda tartıştırıyorlar kendilerince, duruyorlar. Eninde sonunda iddianame çıkacak. Şimdi şöyleydi, böyleydi, yalanla, iftira ile oynayanlarla; iddianame çıktığında kedinin fareyle oynadığı gibi oynayacağız. Çünkü elde kanıt yok, çünkü bunlar iftira. Bu lafın bir somut karşılığının olması lazım. Onu göreceğiz. Ekrem Başkan’a iftira atıp da özgür kalacak varsa, Ekrem Başkan diyor ki, ‘Benim özgürlüğümü evlatlarınızın huzuruyla, geleceğiyle değişmeyin, ben içeride kalmaya razıyım. Dedikleri şeylerin yalan olduğunu bile bile imzalayın çıkın, nasılsa ben masumum, haklıyım. Masumiyetimi ispat edeceğim’ diyor. Mertçe bir tutumdur” dedi.
'SAVUNMA MESLEĞİ, ADALET İÇİN OLMAZSA OLMAZDIR”
Özel, Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan’ın tutuklanmasına ilişkin soru üzerine, "En kutsal mesleklerden bir tanesi savunma mesleğidir, avukatlıktır. Çünkü adaletin yerine gelmesi için olmazsa olmazdır. Ekrem İmamoğlu kendisini savunsun diye yetki vermiş. O verdiği yetki ile kendisini savunmaya uğraşan arkadaşı şununla suçluyor; 'Efendim işte itirafta bulunanların ifadelerini ele geçirmeye çalışmak'. Kendileri o ifadeleri yandaş kanallara veriyorlar, hepimiz okuyoruz. Hatta olmayacak bir iştir, savcıya müzahir internet siteleri var, sahibinin kim olduğu belli olmayan. Oralara servis ediyorlar. Avukatın bunları edinip de 'Hangi iftirayla muhatabız' diye öğrenmeye çalışmasını suç yapmış. Bu savunmanın olmazsa olmaz işlerinden bir tanesi onun işi. Efendim diğer mahkumlara avukat yolluyormuş. Böyle bir şey var mı, yok mu bilmiyorum da. Benden bir sürü mahkum, bir sürü mağdur, bir sürü mazlum bu şartlarda savunma için, avukat için destek istiyor. Bak buradan birisi sesleniyor. Dönüp baksan kim bilir o da ne isteyecek? Bir avukatın kendi davasını, müvekkilinin davasını, müvekkilinin arkadaşlarının davasını savunmak ve buna çalışmak kadar doğal bir hakkı yoktur. Buna engel olmaya çalışmak, adalete engel olmaktır. Dün adalet tutuklandı, dün savunma mesleği tutuklandı, dün bir avukat tutuklandı. Bir avukatın tutuklanması, nasıl gözaltına alınacağı, ifadesinin alınacağı, tutuklanacağı belli. Barolar Birliği de buna dikkat çekiyor. Hiçbir şey tanımadan, Adalet Bakanlığı’nın iznine tabi olan bir konuda ne Adalet Bakanlığı’nı tanıyor. Yani dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın yaptığı Sayın Yılmaz Tunç’a hakarettir, onun şahsında Adalet Bakanlığı’na, Barolar Birliği’ne, İstanbul Barosu’na hakarettir; ‘Sizi tanımıyoruz’ demektir.”


