İnan Kıraç’la zorla evlendiği ve Kıraç’a eziyet ettiği öne sürülen Emine Alangoya kendisini savundu Son dakika haberleri
Haberturk sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
İş insanı İnan Kıraç’ın iptal edilen evliliği, demans hastalığı, kendisine eziyet edildiği ve mirası ile açılan davada boşandığı eşi Emine Alangoya’nın savcılık ifadesi de ortaya çıktı. Alangoya, İnan Kıraç’ın bakımı ve tedavisi için gereken özeni gösterdiğini, vasilerinin kendisiyle iletişime geçmediğini, seyahatlerin yangın ve boruların patlamasından kaynaklı zorunluluk olduğunu, her şeyin İnan Kıraç’ın isteğiyle gerçekleştiğini söyledi. Alangoya, “Hakkımda kötü intiba yaratmak için böyle bir dava açıyorlar” ifadesini kullandı.
Kıraç’ın boşandığı eşi Emine Alangoya, Kıraç’ın bazı çalışanlar ile yardımcıları hakkında, “Nitelikli Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali” suçlamasıyla dava açıldı. Kıraç’a eziyet edildiği konusunda ise savcılık iddiaları kayda değer görmedi.
İnan Kıraç’ın kızının başvurusuyla açılan davada; İnan Kıraç’ın eski eşi Emine Kıraç’ın savcılık ifadesi de ortaya çıktı. Emine Kıraç, 2 Haziran’da verdiği ifadede üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek, İnan Kıraç’ın sağlığı, bakım ve gözetiminde gerekli özeni gösterdiğini, elinden gelen çabayı göstermesine rağmen vasilerin kendisi ile iletişime geçmediğini söyledi. Soruşturma dosyasına konu edilen ve Kıraç’ın kaçırıldığı iddia edilen seyahatlerin ise zaruri gelişmelerden kaynaklandığını ifade eden Alangoya, 20 Nisan 2025’te müşterek konutlarında su borularının patladığını, 4 Mayıs 2025’te ise ikamet ettikleri yalıda yangın çıktığını, bu sebeple Bodrum’a ve Antalya’ya gittiklerini söyledi.
Alangoya, “İnan Kıraç’ın isteği dışında tek bir hareketim dahi olmamıştır. Kendisine hiçbir şekilde eziyet içeren bir eylemde bulunmadım. Bu şikâyetler, evliliğin iptali dosyasıyla ilgili benim hakkımda kötü intiba yaratma gayretinden kaynaklanmıştır” dedi.
İnan Kıraç’ın diğer vasileri de Alangoya ve diğer çalışanlar hakkında şikâyetçi oldu. Vasiler, “Yazılı onayımız ve talimatımız olmadan vesayet altındaki İnan Kıraç hastaneden taburcu edilemez. Bu hastaneden kaçırma olayında Kamil ve Ali adlı şahıslar suç işlemiş, mahkeme kararına aykırı işlem yapmışlardır” dediler.
İnan Kıraç’ın Garsonu Erkan ise tanık olarak alınan ifadesinde, 8 aydır İnan Kıraç’ın garsonluğunu yaptığını, Emine Kıraç’ın (Alangoya) İnan Kıraç’a bakmaya gelen hemşireleri eve almadığını, diğer çalışanlara İnan Kıraç’ın evde olmadığını söylettirdiğini anlattı.
İnan Kıraç’ın 7 yıldır aşçılığını yapan bir diğer tanık Metin ise, son dönemde İnan Kıraç’ın birçok kez karayolu ile seyahat ettiğini, tarafların Bodrum’da bulunduğu sırada yalıda yangın çıktığını ancak bu yangının yalının kullanımını etkilemediğini, şeker hastası olmasına rağmen İnan Kıraç’a, Emine Alangoya tarafından tatlı verildiğini anlattı.
KARAYOLUYLA SEYAHAT EZİYET DEĞİL
İddialar, ifadeler ve tanık beyanlarını dinleyen savcılığın hazırladığı iddianamede, İnan Kıraç’ın havayolu yerine karayolu ile seyahatinin eziyet suçunu oluşturmadığı belirtilirken diğer iddialarla ilgili ise suç unsurlarının oluştuğu belirtildi.
Kıraç’ın bakımı konusunda gerekli özenin gösterilmediği, demans hastalığıyla ilgili tedavi sürecinin aksatıldığı, seyahatlerin ve hastaneden kaçırma eyleminin gerçekleştiği, aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali suçunun işlendiği ifade edilirken, CMK 253’üncü madde uyarınca uzlaştırma kapsamında olan suçlarla beraber uzlaştırma kapsamında olmayan, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçuyla beraber işlenmiş olması nedeniyle uzlaştırma hükümleri uygulanmadan iddianamenin düzenlendiği ifade edildi.


