İnfaz düzenlemesi maddeleri açıklandı: 19 bin kişi yararlanacak
SonTurkHaber.com, Sonhaberler kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Adalet sisteminde önemli değişiklikler öngören “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, teklifin detaylarını bir televizyon kanalındaki canlı yayında açıkladı.
Abdullah Güler, teklifin Adalet Komisyonu’na havale edileceğini ve komisyon çalışmalarının önümüzdeki günlerde planlanacağını belirtti. Güler, teklifin 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında hazırlandığını dile getirdi.
MAHKÛMLARIN REHABİLİTASYONUNA YÖNELİK ADIMLARYeni infaz düzenlemesinde özellikle mahkum ıslahı, iyi halin güçlendirilmesi, disiplin kurallarına ve mesleki eğitimlere uyum gibi konulara ağırlık veriliyor. Teklif kapsamında 9 farklı kanunda değişiklik öngörülüyor. Hükümlülerin 1 yıllık denetimli serbestlikten faydalanabilmeleri için cezaevinde 10’da 1 oranında süre geçirmeleri planlanıyor.
Cezası iki yılın altındaki suçlar için de benzer bir uygulama öngörülerek, en az 5 gün ceza infaz kurumunda kalınması şartı getiriliyor.
KONUTTA İNFAZ SÜRESİ 3 YILA ÇIKIYORKadın, çocuk ve 65 yaş üstü hükümlüler açısından konutta infaz süresi 1 yıldan 3 yıla çıkarılıyor. 80 yaşını tamamlayanlar için 6 yıla kadar olan hapis cezalarının konutta infaz edilmesine olanak tanınıyor.
Hastalık durumlarına ilişkin olarak, adli tıp raporları doğrultusunda daha insani koşullarda sağlık ve tedavi süreçlerinin yürütülmesine yönelik konutta infaz düzenlemesi de teklifin içinde yer alıyor.
ÇOCUKLAR VE KADINLAR İÇİN ÖZEL DÜZENLEMELERÇocuk hükümlülerin infaz süreçlerinin çocuk kapalı infaz kurumlarında başlatılması, olumlu gözlem raporu bulunan çocukların eğitim evlerine yönlendirilmesi hedefleniyor. Bu çerçevede, büyükşehirlerde çocuklara özel eğitim modellerinin hayata geçirilmesi planlanıyor.
KASTEN YARALAMA VE TEHDİT SUÇLARINA AĞIRLAŞTIRMATeklifte kasten yaralama, tehdit, meskûn mahalde ateşli silah kullanımı gibi suçlara verilecek cezaların artırılması öngörülüyor. Toplu organizasyonlar olan düğün, nişan gibi etkinliklerde işlenen silahla tehdit ve yaralama suçlarına yönelik cezaların da artırılması gündemde.
UYUŞTURUCU VE ALKOLLÜ ARAÇ KULLANIMINA YÜKSEK CEZAAlkol ve uyuşturucu etkisi altında araç kullanma suçu için cezaların artırılması da kanun teklifinde yer aldı. Kamu düzenini tehdit eden ve trafik güvenliğini riske atan bu tür ihlallere karşı daha caydırıcı cezai yaptırımlar öneriliyor.
AYM KARARLARI DOĞRULTUSUNDA YENİ DÜZENLEMELERAnayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının oluşturduğu boşlukların giderilmesi amacıyla noter disiplin işlemleri, yurtdışında faaliyet gösteren firmaların işçi haklarına dair düzenlemeler de teklifte yer alıyor.
İNTERNET KANUNU VE DİĞER HUSUSLARİnternet kanununda bazı değişikliklerin yapılacağı da teklifin maddeleri arasında bulunuyor. Bu kapsamda dijital platformlar ve içeriklere yönelik uygulamaların yeniden düzenlenmesi planlanıyor.
Yeni düzenlemeyle birlikte yaklaşık 19 bin 800 mahkûmu ilgilendiren çeşitli infaz ve salıverme koşullarında değişiklik yapılması öngörülüyor. Teklifin yasalaşması halinde hem cezaların etkinliği artırılacak hem de belirli gruplar için infaz sisteminde daha esnek uygulamalara geçilecek.
YENİ İNFAZ DÜZENLEMESİNİN MADDELERİ ŞU ŞEKİLDEMADDE 1:
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ek 1. maddesinde değişiklik yapılmakta; istinaf ve temyiz sınırlarında esas alınacak tarih, hüküm tarihi yerine davanın açıldığı veya şikayet başvurusunun yapıldığı tarih olarak belirlenmektedir. Bu değişiklik, Anayasa Mahkemesi'nin iptali doğrultusunda yapılmaktadır.
MADDE 2:
1512 Sayılı Noterlik Kanunu'nun 125. maddesi, disiplin cezalarının belirlenmesinde ölçülülük ve hukuki güvence ilkelerine uyum sağlanması amacıyla yeniden düzenlenmektedir. Anayasa Mahkemesi'nin iptali doğrultusunda hazırlanan yeni metinle, eylem-ceza ilişkisi netleştirilmektedir.
MADDE 3:
Noterlik Kanunu'nun 126. maddesi yeniden yazılarak disiplinsizlik halleri ve bunlara karşı uygulanacak disiplin cezaları açıkça belirlenmiştir. Cezalar; uyarma, kınama, para cezası, geçici görevden uzaklaştırma ve meslekten çıkarma şeklinde sistematik olarak tanımlanmıştır. Bu madde de Anayasa Mahkemesi'nin iptali doğrultusunda düzenlenmektedir.
MADDE 4:
Noterlik Kanunu'nun 127. maddesi tamamen yenilenerek, bir üst veya alt derece disiplin cezası verilmesi şartları ve zamanaşımı süreleri belirlenmektedir. Aynı nitelikteki tekrar fiillerde daha ağır, olumlu sicil hâllerinde daha hafif ceza verilmesi öngörülmektedir.
MADDE 5:
Noterlik Kanunu'nun 157. maddesi yürürlükten kaldırılmaktadır. Disiplin hükümlerinin 125 ve 126. maddelerde yeniden düzenlenmiş olması nedeniyle bu maddenin uygulanabilirliği kalmamıştır.
MADDE 6:
Noterlik Kanunu'nun 159. maddesinde yer alan "(B) bendi" ifadesi, yeni sistemle uyumlu olarak "ikinci fıkrasının (l) bendi" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 7:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda değişiklik yapılarak, istinaf ve temyiz sınırlarının belirlenmesinde karar tarihi yerine dava tarihinin esas alınması öngörülmektedir. Bu düzenleme de Anayasa Mahkemesi'nin iptali doğrultusunda yapılmaktadır.
MADDE 8:
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 35. maddesinde, suça teşebbüs halinde verilecek süreli hapis cezalarının alt ve üst sınırları artırılmaktadır. Ağırlaştırılmış müebbet yerine 14–21 yıl, müebbet yerine 10–18 yıl hapis cezası getirilmektedir. Bu düzenleme, diğer maddelerdeki ceza artışlarıyla orantılıdır.
MADDE 9:
Kasten yaralama suçunun temel cezası 1 yıl 6 aydan başlamak üzere artırılmaktadır. Basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek fiillerde ve kadına karşı işlenmesi halinde alt sınır yükseltilmektedir.
MADDE 10:
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarında ceza sınırları yükseltilmekte; mağdurun zarar görme derecesine göre alt sınırlar 4–6 yıl, ölüm halinde 10–14 yıl veya 14–18 yıl olarak yeniden düzenlenmektedir.
MADDE 11:
Tehdit suçunun cezaları caydırıcılığın güçlendirilmesi amacıyla artırılmaktadır. Malvarlığına yönelik tehditlerde hapis cezasının alt sınırı bir aydan iki aya çıkarılmakta, nitelikli tehdit hallerinde (silahla, örgüt gücüyle vb.) cezanın üst sınırı 7 yıla çıkarılmaktadır.
MADDE 12:
Genel güvenliği kasten tehlikeye sokan fiillere yönelik cezaların artırılması öngörülmekte olup, kamu düzenine yönelik tehdit oluşturan eylemlerle daha etkin mücadele etmek üzere ses ve gaz fişeği atabilenler dahil (kurusıkı tabanca) edilerek, ayrıca toplu bulunulan yerlerde bu fiilin gerçekleştirilmesi halinde ceza ağırlaştırılacak şekilde düzenlenmiştir.
MADDE 13:
5237 sayılı Kanunun 179. maddesinde yapılan değişiklikle, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun cezası artırılmaktadır. Özellikle alkol veya uyuşturucu etkisiyle araç kullananlara yönelik cezalar ağırlaştırılmış, caydırıcılığın artırılması hedeflenmiştir.
MADDE 14:
5237 sayılı Kanunun 223. maddesinde yapılan değişiklikle, yol kesme ve ulaşım araçlarının hareketini engelleme fiilleri daha etkin şekilde cezalandırılacaktır. Cebir ve tehdit suçun unsuru olmaktan çıkarılarak, hukuka aykırı her türlü yol kesme, araç durdurma, kaçırma veya alıkoyma eylemleri bu madde kapsamında suç sayılacaktır. Suç işlenirken başka bir suç da işlenirse, faile her iki suçtan ayrı ayrı ceza verilecektir.
MADDE 15:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesinde yapılan değişiklikle, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun toplu alanlarda işlenmesi hâli seri muhakeme usulü kapsamı dışına çıkarılarak bu nitelikli fiillere daha ciddi ve caydırıcı şekilde müdahale edilmesi sağlanmaktadır.
MADDE 16:
5275 sayılı Ceza İnfaz Kanununun 11. maddesinde yapılan değişiklikle, çocuk hükümlülerin cezalarının önce çocuk kapalı ceza infaz kurumlarında infazına başlanması, ardından çocuk eğitimevlerine gönderilmeleri öngörülerek infaz sürecinde çocuklara uygun bir geçiş süreci sağlanmaktadır.
MADDE 17:
5275 sayılı Kanunun 15. maddesinde yapılan düzenlemeyle, çocuk hükümlülerin cezalarına çocuk kapalı ceza infaz kurumlarında başlanması ve iyi hâl değerlendirmesi sonucuna göre çocuk eğitimevine geçişleri sağlanmaktadır. Kasıtlı suçlarda 3 yıl, taksirli suçlarda 5 yıl veya daha az ceza alan çocuklar doğrudan eğitimevlerinde kalabilecektir. Uygun şartları taşıyan bazı çocuk tutuklular da eğitimevlerinde barındırılabilecek, ancak güvenlik riski taşıyanlar hariç tutulacaktır.
MADDE 18:
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesinde yapılan değişiklikle, denetimli serbestlikten yararlanmak isteyen hükümlülerin, koşullu salıverilme tarihine kadar olan sürenin en az onda birini ceza infaz kurumunda geçirmesi zorunlu hale getirilmiş ve bu sürenin beş günden az olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu düzenlemeyle, hükümlülerin cezaevinde belirli bir süre kalması sağlanarak cezanın caydırıcılığı ve infazın etkinliği artırılmak istenmektedir.
MADDE 19:
5275 sayılı Kanunun 108. maddesinde yapılan değişiklikle, ikinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülere koşullu salıverilme imkânı tanınmaktadır. Süreli hapis cezaları için koşullu salıverilme oranı dörtte üç olarak uygulanacaktır. Hükümlünün salıverilmeden yararlanabilmesi, 89. maddeye göre yapılacak iyi hâl değerlendirmesine bağlıdır. Bu değerlendirmede; hükümlünün kurallara uyumu, yükümlülüklerini yerine getirme düzeyi, eğitim ve iyileştirme programlarına katılımı ile sosyal davranışları dikkate alınacaktır.
MADDE 20:
5275 sayılı Kanunun 110. maddesinde yapılan değişiklikle, geceleyin ve hafta sonu infaz sınırı kasten işlenen suçlarda 3 yıl, taksirli suçlarda 5 yıl olarak belirlenmiştir. Hafta sonu infazı, cezaevinin uygun görmesi halinde hafta içi de uygulanabilecektir. Ayrıca, konutta infazın kapsamı genişletilmiş ve özel infaz usulüne tabi hükümlülerin denetimli serbestlikten yararlanmasına imkân tanınmıştır. Düzenleme özellikle kadınlar ve çocuklar lehine geliştirilmiştir.
MADDE 21:
5275 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinin sekizinci fıkrasında yapılan değişiklikle, ikinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülere koşullu salıverilme imkânı tanıyan 108. madde değişikliğine uyum sağlanmaktadır.
MADDE 22:
5275 sayılı Kanuna eklenen geçici maddeyle, 105/A maddesinde yapılan değişikliğin, yani denetimli serbestlikten yararlanmak için cezaevinde en az onda bir süre kalma şartının, bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce işlenen suçlara uygulanmayacağı düzenlenmektedir.
MADDE 23:
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanununun 2. maddesinde yapılan değişiklikle, Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda "içeriğin çıkarılması" tanımı güncellenmiş ve artık içeriklerin internet ortamından çıkarılması şeklinde tanımlanması öngörülmüştür.
Ayrıca, "uyarı yöntemi" tanımı netleştirilerek, ihlalin ilk bakışta anlaşıldığı durumlarda BTK veya ilgili kişilerce doğrudan içerik veya yer sağlayıcıya bildirim yapılabileceği düzenlenmiştir.
MADDE 24:
5651 sayılı Kanunun 8. maddesinde yapılan değişiklikle, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda "içeriğin çıkarılması" kavramı yeniden tanımlanarak, içeriklerin internet ortamından çıkarılması şeklinde düzenlenmiştir.
Ayrıca, iptal kararındaki ilgili gerekçeler dikkate alınarak maddenin dördüncü, dokuzuncu ve on birinci fıkralarında da değişiklik yapılmaktadır.
MADDE 25:
5651 sayılı Kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 9. maddesi, iptal Kararı doğrultusunda yeniden düzenlenmektedir. Kişilik haklarının ihlali iddiasıyla sulh ceza hâkimliğine başvuru imkânı tanınmakta; ihlalin ilk bakışta anlaşılması hâlinde 24 saat içinde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilebileceği kabul edilmektedir. Kararlara itiraz yolu açık tutulmakta, hâkim veya merciin tarafları dinlemesi mümkün kılınmaktadır.
MADDE 26:
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 27. maddesinde yapılan değişiklikle, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına uyum sağlanmaktadır. Düzenlemeyle, iş sözleşmesinde hukuk seçimi yapılmış olsa dahi, hâkimin takdiriyle sözleşmeyle daha sıkı ilişkili olan hukukun uygulanabilmesine imkân tanınmaktadır. Ancak çalışma süresi, tatil, izin gibi işin yapıldığı sırada uygulanmak zorunda olan hususlarda işin yapıldığı yer hukuku geçerli olacaktır.
MADDE 27:
6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanununun 28. maddesinde yapılan değişiklikle, Yargıtay ve Danıştay'dan Kurul üyeliğine seçilenlerin, yüksek mahkemeye döndüklerinde Kurulda geçirdikleri sürenin görev süresinden sayılmaması düzenlenmektedir. Ayrıca, görev süresi sona eren Kurul üyelerinden adli yargıdan gelenlerin Yargıtay'a, idari yargıdan gelenlerin ise Danıştay'a boş kadro şartı aranmaksızın atanması ve boş kadro yoksa ilk boşalan kadroya öncelikli olarak yerleştirilmeleri hükme bağlanmaktadır. Amaç, Kurul üyeliği görevinin önemine uygun bir statü güvenliği sağlamaktır.
MADDE 28:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ek 1. maddesi Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı doğrultusunda yeniden düzenlenmektedir. Yapılan değişiklikle, istinaf ve temyiz kanun yollarına başvuru ile temyiz incelemesinde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırların belirlenmesinde, hükmün verildiği tarih yerine davanın açıldığı tarih esas alınacaktır. Islahla miktar artırımı durumlarında da açılış tarihi dikkate alınacaktır.
MADDE 29:
Yürürlük maddesidir.
MADDE 30:
Yürütme maddesidir.


