İnsanlığın isterse her şeyi başarabileceğinin kanıtı: Ozan tabakasındaki delik hızla kapanıyor

Bu olumlu haber, Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) ozon tabakasının incelmesini küresel bir tehdit olarak kabul eden ilk belge olan Viyana Sözleşmesi'nin 40. yıl dönümüne ithafen yayınladığı Ozon Bülteni'nin ardından duyuruldu.

Son yıllarda yapılan çalışmalar Antarktika üzerindeki ozon tabakasının durumunun önemli ölçüde iyileştiğini ve bunun uzun vadeli iyileşme eğilimiyle uyumlu olduğunu gösteriyor. Bu iyileşmenin bir kısmı doğal atmosfer değişikliklerinden kaynaklansa da, bilim insanları daha önemli bir noktaya odaklanıyor: Sürdürülebilir iyileşme süreci, küresel toplumun ozon tabakasını tahrip eden kloroflorokarbonlar (CFC'ler) gibi yıkıcı kimyasalları kademeli olarak terk etmesinden sonra başladı.

Dünya yüzeyinden kilometrelerce yukarıda bulunan ozon tabakası, canlıları zararlı ultraviyole ışınlarından korur. Ozon tabakası olmasaydı, cilt kanseri, katarakt, bağışıklık sistemi hasarı ve ekosistem bozulması riski önemli ölçüde artardı.

1987'de kabul edilen Montreal Protokolü sayesinde, yaklaşık 200 ülke saç spreyi, soğutucu akışkanlar ve yangın söndürme köpüklerinde kullanılan CFC'leri kullanımdan kaldırdı ve ozon tabakasının 2040 yılına kadar çoğu bölgede iyileşmesi bekleniyor. Mevcut eğilimler devam ederse, Antarktika üzerindeki meşhur ozon deliği de 2066 yılına kadar tamamen kapanacak.

Ozon tabakasının son dönemdeki iyileşmesi, sağlık, iklim değişikliği, gıda güvenliği ve biyolojik çeşitlilik gibi diğer Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşılmasını da hızlandırdı.

Asıl soru, insanların bundan sonra ne yapacağı. Ancak bilim insanları, bu haberi çevre koruma alanında nadir görülen küresel bir başarı ve bilimin uluslararası iş birliğiyle bir araya geldiğinde gezegenimizin en ciddi sorunlarının nasıl çözülebileceğinin bir örneği olarak değerlendiriyor.