İntihar ve cinayet vakaları, yapay zeka dost mu, düşman mı?
Haber Global sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Yapay zeka uygulamaları son günlerde intihar ve cinayet haberleri ile gündemde. Geçtiğimiz günlerde 56 yaşındaki Stein-Erik Soelberg'in annesini öldürdükten sonra, cinayetin ardından yapay zeka ile sohbet etmesi küresel kamuoyunda şok etkisi yarattı. Uzmanlar, olayın yapay zeka sohbet botu kullanımına bağlı olarak belgelenen ilk cinayet vakası olabileceğini belirtiyor. Bir başka olayda da Adam Raine adlı 16 yaşındaki bir gencin ailesi, oğullarının intihar etmesinin ardından ChatGPT'nin bunu teşvik ettiği iddiasıyla yapay zekaya dava açtı. Dava dosyasına göre bot, gencin intihar düşüncelerini onaylarken, intihar yöntemleri hakkında detaylar verdi. Yaşanan olaylar teknolojinin karanlık yönlerini de gözler önüne serdi. Yapay zeka firması yaşananların ardından ebeveyn denetimi getireceğini duyurdu.
TERAPİST TEPKİSİ VEREMEZYapay zekanın neden olduğu son ölümcül olayları değerlendiren Psikolog ve Aile Danışmanı Özge Öztaşçı, ruh sağlığı uzmanlarının ahlaki ve mesleki yükümlülükler taşıdıklarına dikkat çekerek, "Yanlış hareket ettikleri bir durumda ya da hastanın hayatını riske attıklarında bunun sonuçları olduğunun farkındadırlar" dedi. Öztaşçı, "Danışan gözünden olayı ele aldığımızda karşımızdakinin insani yargılama duygularına sahip olmaması ve eleştirmemesi; kolay erişim, ekonomik gibi diğer nedenlerle birlikte; yapay zekayı terapist yerine koymaya neden oluyor. Fakat bizim duygusal varlıklar olarak ihtiyaç duyduğumuz anlayış, empati, terapötik süreçler, güven, müdahale ve koruma duygularının hiçbirini yapay zeka bir danışana sunamıyor. Üstelik bir meslek profesyonelinin kolayca algılayıp müdahale edeceği kriz durumlarında yetersiz kalıp, karşısındaki kişiye sadece sınırlı sağaltım sağlayan cevaplar veriyor" diye konuştu.

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Serdar Nurmedov ise yapay zekanın kişiler üzerinde etkileri olduğunu belirterek, "Örneğin, sorulan her soruya hızlı ve sanki sizi anlıyormuşçasına cevaplar vermesi kişiye anlaşılmış olma hissi verir. Bu durum yalnızlık çeken bireyler için geçici bir rahatlama sağlar. Öte yandan son yıllarda adından sıkça söz ettiren Yapay Zekâ Psikozu da söz konusu. Çünkü bireylerin yapay zekâ ile haddinden fazla özdeşim kurması gerçeklik algısının bozulmasına sebep olabilir" dedi.
Nurmedov, uyarılarının devamında şunları söyledi: "Örneğin haberlere konu olan intihar hususunda ruh sağlığı profesyonelleri ciddi bir risk algıladıklarında aile bireylerine haber verir veya müdahale eder. Oysa yapay zeka sohbeti sürdürebilir. Bir diğer risk ise, gerçek anlamda duygusal sezgiye sahip değildir. Öte yandan yapay zekanın verdiği yanıtlardan kim sorumlu henüz net değil. Çünkü halihazırda yapay zekânın verdiği zararlar için doğrudan bir hukuki düzenleme yok."

Klinik Psikolog Ceylan Şengül ise, yapay zeka psikozunun gerçeklik algısını bozabileceğine dikkat çekti. Şengül, şöyle konuştu: "Yapay zekâ ile konuşan, etkileşim içinde olan kişiler eğer yalnız ,sosyal becerisi düşük, sağlıklı arkadaş ilişkileri kuramıyorlarsa bu kişilerde daha fazla olumsuz etki yapabilir. Kişiler kimi zaman terapistin onu yargılayacağını da düşündüğü için dürüst davranamaz ya da bazı bilgilerin deşifre edileceğini düşündüğü için kaçınmak isteyebilir. Yapay zeka iletişimin de çoğu zaman tartışmadan kaçınan, onaylayıcı cevaplar verir ve böylelikle de gerçeklik kontrolü zayıflayabilir. Kimi zaman sanrısal düşüncelere kayma yapay zekânın kendi zihnini kontrol ettiğine, kendisine özel mesajlar verdiğine, hatta bilinç kazandırdığına inanabilir. Bu da psikoza benzer belirtilerle anılır."
Kaynak: Web Özel


