İsmail Saymaz Serdar Öktem suikastındaki yeraltından sesleri anlattı
Halktv sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
İstanbul Şişli’de 6 Ekim’de aracında uğradığı silahlı saldırıyla hayatını kaybeden MHP’li Avukat Serdar Öktem, kamuoyunun yakından tanıdığı bir isimdi.
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetinde sanıklar arasında yer alan Öktem’in öldürülmesinin ardından Halktv.com.tr Yazarı İsmail Saymaz, çarpıcı bilgiler paylaştı.
Saymaz, Öktem’in kamuoyunca Sinan Ateş suikastı kapsamında tanındığını belirtti.
“Bu suikast kapsamında kendisi 2. kez gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Yaklaşık 1 buçuk yıl cezaevinde kaldı” diyen Saymaz, Öktem hakkındaki iddiasının, tetikçiyi taşıyan araçla aynı güzergahta seyretmek olduğunu aktardı.
Ünlülere şafak operasyonunda İsmail Saymaz'dan dikkat çeken detaylar
Öktem'in Ateş suikastında daha önce tetikçileri temin etmekle suçlanan Doğukan Çep’in avukatı olduğunu hatırlatan Saymaz, telefon şifrelerini vermediği için dosyasının ayrıldığını ve komiser Mustafa Ensar Aykal ile birlikte tahliye edildiğini kaydetti.
YERALTINDAN GELEN SESLERSaymaz’a göre Öktem yalnızca bir avukat değil, aynı zamanda “kriminal çevrelerle içli dışlı” biriydi:
Serdar Öktem'in de Casperler grubu lideri İsmail Atız'ın avukatı olduğu ifade ediliyor. Fakat bu sadece teknik bir görev olarak icra edilmemiş. "Yeraltından gelen" seslere göre yeraltı dünyasından gelen seslere göre aslında Serdar Öktem Casperler grubuyla ilişkisini avukatlığın ötesinde taşımış. Söylenen o ki yani sanki grubun bir üyesi gibi hareket ettiği, işte arkadaşlık ilişkilerinin ötesine geçtiği iddia ediliyor.Daltonlar grubu tarafından hedef seçilmesinin de bu yüzden olduğu ileri sürülüyor. Yani bir hukukçu bir avukat sınırlarının dışında da hareket etmesi. Daha yeri ilişkiler. Daha iç içe geçen ilişkiler. de konuşulduğu gibi biraz. adının Casperlerle beraber anılmasına neden olduğu. Yani bu ilişkilerinin avukatlık sınırını geçtiği, Casper'ler grubuyla artık anılmaya başlandığı söyleniyor. Daltonlar grubu tarafından da hedef seçilmesinin bu olduğu ileri sürülüyor.Saymaz, saldırının profesyonel bir infaz olduğunu vurguladı:
Şimdi tabii bunu doğrulayan bir başka gelişme ne? Serdar Öktem öldürüldüğünde Serdar Öktem'i öldürenler çok profesyoneller bir kere. Serdar Öktem'i belli ki takip ediyorlar.iş yerinden çıktıktan hemen sonra bir başka arabacıdan onun arabasına ateş ediliyor. İki uzun namlulu silah, iki de tabancalarla ateş ediliyor.Zaten kurşunların tamamına yakını şoför mahallenin bulunduğu cama isabet ediyor. ve Serdar Öktem'in başına, yüzüne, boynuna isabet eden kurşunlarla onu öldürüyorlar. Yüzünün tanınmayacak halde olduğu, o şekilde ateş edildiği belirtiliyor.Çok uzman ve profesyonel bir suikast timinin geldiği söyleniyor. Fakat dönüp baktığımızda 5 saldırganın ikisinin 18 yaşının altında olduğunu görüyoruz.Casperlar'ın lideri olarak bilinen İsmail “Hamuş” Atız’ın Öktem’le olan yakınlığına dikkat çeken Saymaz, Atız’ın 116 suçtan arandığını, Temmuz’da Almanya’da yakalanıp serbest kaldıktan sonra İtalya’da tekrar tutuklandığını dile getirdi.
DALTANLAR-CASPERLAR ÇEKİŞMESİSaymaz, Daltonlar ve Casperlar arasında yaşanan çatışmaların Türkiye’den Avrupa’ya taştığını hatırlattı:
“3 Ağustos’ta Daltonlar’ın önemli isimlerinden Caner Koçer İspanya’da öldürüldü. Failin Casperlar üyesi Burak Bulut olduğu tespit edildi. 25 Eylül’de ise Koçer’in arkadaşı Furkan Yavuz Belçika’da öldürüldü.”Bu suikastlerin ardından Daltonlar’ın karşı hamle yaptığı bilgisini de Saymaz aktar. Saymaz, sosyal medyada Daltonlara yakın hesaplardan “intikam alındı” mesajlarının yayıldığını söyledi.

Suikast gerçekleştiren Daltonlar ve diğer örgütler genelde mesajlarını TikTok'ta ya da Instagram'da veriyorlar. bildiğim kadarıyla yani bir Dalton üyesi, yöneticisi, yurt dışında bulunan bir Dalton üyesi suikast üzerine İspanya'da öldürülen Caner Koçer'in fotoğrafını paylaşarak intikam alındı. Sen rahat uyu aslanım diye mesaj verdi. Bu olayı Daltonların üstlendiği sonucuna bizi götürüyor. Zaten şüphelilerin kimliği de bunu doğruluyor. Belli ki Daltonlar tarafından bu yüzden hedef alındı."ÖKTEM GERÇEKTE NE İÇİN ÖLDÜRÜLDÜ?
İsmail Saymaz, Öktem suikastının Caner Koçer'in intikamı için olduğu söylense de evraklardaki dikkat çeken bilgileri atardı:
“Şimdi Daltonların 3 Ağustos'ta kendi üyeleri olan Caner Koçer'in öldürülmesini intikamı olarak bu saldırdığı gerçekleştiriyor ileri sürülüyor ya. Fakat bizim elimizdeki evrakla bunu böyle olmama ihtimalini de gösteriyor. Niçin? Ne gibi? Şimdi Serdar Öktem'le ilgili Daltonlar tarafından eylem yapılacağına dönük bilgi bizi bilginin ilk belgeye düşme tarihi 17 Mayıs 2025. Yani Caner Koçer'in öldürülmesinden 3 ay önce.”"SAVCIYI ÖLDÜRECEKSİN DEDİLER ÖKTEM ÇIKTI"Saymaz, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün Daltonlar soruşturması kapsamında gözaltına aldığı bir kişinin ifadesine dayandırdığı bu istihbaratın açık ve net olduğunu belirtti:
Bu bilginin ardından emniyetin ve savcılığın 17 ve 20 Mayıs’ta can güvenliği için resmi yazılar gönderdiğini belirten Saymaz, süreci şöyle özetledi:
“17 Mayıs 2025. Hemen Organize Şube Bakırköy ve Şişli'ye Şişli İlçe Emniyet Müdürlüklerine yazı yazıyor. Diyor ki Serdar'ın evi Bakırköy'de, işi Şişli'de gidin diyor. Buna tebliğ edin can güvenliği yönünden risk altında olduğunu tebliğ edin.”Saymaz, sürecin daha sonra savcılığa taşındığını belirterek şunları söyledi:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Organize Suçlar Bürosuna gönderiliyor. O da organize yani savcılığın organize masası da bürosu da 20 Mayıs 2025'te yine İstanbul Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şubesine çok ivedi başlıklı bir yazı yazıyor. Can güvenliği yönünden önlem alınması için müdürlükleri uyarın diyor.”Saymaz, savcılığın uyarısına rağmen emniyetin gerekli adımları atmadığını belirtti:
“20 Mayıs 2025'te savcılık uyarıyor. Bundan daha etkili bir uyarı olabilir mi? Fakat anlayamadığım bir şekilde emniyet bu vurguya rağmen rutin bir işleyiş izliyor. Ne yapıyor? Haziran'da Temmuz'da, 7 Temmuz'da, 25 Ağustos'ta gidiyorlar şeye. Serdar Öktem'e diyorlar ki seni vuracaklar. Can güvenliği tehdidin var. Sen diyorlar git valiliğe koruma için başvur.”“Bu arada o sonuçlanıncaya kadar al sana 112. Bir sıkıntı olduğunda 112'yi ara. Aramadın mı Asayiş Şubeyi ara. Olmadı mı? Kuştepe Polis Amirliğini ara. Biz de arada devriye ile orada tur atacağız. Merak etme diyorlar. Bu yaklaşık 4 ay boyunca böyle gelişiyor.”"İŞLEMLER TAMAMLANAMADAN ÇAĞRILI KORUMA VERİLİYOR"Saymaz, savcılığın açık uyarılarına rağmen koruma sürecinin tamamlanmadığını vurguladı:
“20 Mayıs'ta Savcılık yazmış. Emniyetin zaten 17 Mayıs'ta elinde var. 20 Mayıs'ta Savcılık da uyarmış. Daha savcılık yapacağını yapmış. Demiş ki can güvenliği yönünden bütün önlemlerin alınması. Haziran, 7 Temmuz 25 Ağustos Eylül'e geldik. 4 ay. 4 ay boyunca rutin bir işleyiş izlenmiş. Git valiliğe başvur. Olmazsa şuraya ara, buraya ara. Serdar Öktem koruma için başvurmuş mu? Başvurmuş. Eylül ayında geçen ay. Ne olmuş? DHKP-C tarafından tehdit ediliyorum diyerek başvuruda bulunmuş. Fakat istihbarat ve terörle mücadele şubesi demiş ki böyle bir tehdit filan yok. Başka bir ilgisi yok bu konunun. Ama organize şube Daltonlar elindeki Daltonların tehdit ettiği yönündeki bilgi notunu sunuyor. Fakat kendisiyle ilgili il koruma kurulundaki koruma işlemleri yani yakın koruma verilmesi yönündeki işlemler tamamlanamadan çağrılı koruma veriliyor ve cinayet koruma işlemi tamamlanmadan gerçekleşiyor.”"NOKTA ATIŞ İSTİHBARAT VERİLİYOR"Saymaz, durumun ihmal olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:
“İşte burası açıklanmaya muhtaç bir durumdur. Elinize 17 Mayıs ve 20 Mayıs itibariyle Serdar Öktem'e Daltonlar grubu tarafından bir suikast eylemi yapılacağına dair açık nokta atışı istihbarat geliyor. Savcılığın yazısı can güvenliği yönünden bütün önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Yani koruyun diyor. Fakat bu 4 ay boyunca gerçekleştirilmiyor. Ağırdan alınıyor ya da bütün bir işlem yapılıyor. Eninde sonunda kendisi de o Eylül ayında koruma için başvuruyor. Fakat işlemler tamamlanmıyor ve Ekimin 6'sında tam da 5 ay önce tespit edildiği üzere suikast Daltonlar tarafından tam da belirtilen şekliyle gerçekleştiriliyor.”Saymaz son olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Şimdi bu bu korkunç bir ihmal. Dolayısıyla açıklanmaya muhtaç bir durum var. Serdar Öktem neden korunmadı? Açıklanmaya muhtaç Senaryolar var. Avukatına da sordum. Avukatı da bu arada yüzde 80 oranında bunu Dalton'dan gerçekleştirdiğini söylüyor. Avukatı diyor ki iki ihtimal olabilir. Genelde emniyet koruma hizmetini fuzuli görüyor. Polisi sahada görmek istiyor. Korumanın istismar edildiğini söylüyor. Bunda haklılık payı var. İkincisi şu da olabilir. Emniyet Sinan Ateş suikastine karışmış birini olma tereddüdünü yaşamış olabilir. Ya bununla ya Sinan Ateş'i korumadınız bir de o cinayete karışmış olanı mı koruyorsunuz gibi bir eleştiri de onları duraklatmış olabilir. Bilmiyorum ama sonuçta burada bir ihmal var. Bu açıklanmalı. Bu bir ihmal var ve bunun bir bedeli de olmalı yani. Çünkü ortada İstanbul'un orta yerinde Çağlayan Adliyesine birkaç kilometre mesafede bir başka suikaste hakkında bir başka siyasi suikastin sanıkları arasında olan kendisi de tanınan bir kişi yani adeta gövde gösterisi diye yorumlanabilecek bir suikastle öldürüldü. Bu büyük bir asayiş açığıdır. Aynı zamanda şimdi ben şunu diyorum. Daltonların yaptığı muhakkak. Burada bitiriyorum. Daltonların bu işi yaptığı muhakkak. Ben de öyle düşünüyorum. Ancak Daltonların 3 Ağustos'ta öldürülen suikaste uğrayan üyelerin intikamı için bunu yaptığı bilgisi elimizdeki belgelerle örtüşmüyor. Çünkü Serdar Öktem'e Daltonların suikast hazırlığında olduğunu 17 Mayıs'tan beri biliyoruz. Bu birincisi. Acaba diyorum yine bunu Daltonlar yaptı ama bir başka unsur. Şu an bilmediğimiz bir başka güç Daltonlar üzerinden Serdar Öktem'le ilgili kendi hesabını mı gördü. Bunun da cevabını bulmak lazım.”

