Ümit Özdağ ın savunmasını İsmail Saymaz anlattı: Bu utanç son bulmalı
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasıyla tutuklu bulunduğu dosyada 142 gün sonra ilk kez hâkim karşısına çıktı. Silivri (Marmara) Cezaevi yerleşkesinde bulunan İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Özdağ, 51 sayfalık bir savunma sundu. Özdağ’ın savunması 2 saat 10 dakika sürdü.
Duruşmayı takip eden Halktv.com.tr Yazarı İsmail Saymaz, salonun -2. katta yer aldığını ve içeriye sınırlı sayıda izleyici alındığını aktardı. Saymaz’a göre 100’ü aşkın avukat ve çok sayıda siyasetçi Özdağ’a destek vermek için duruşmada hazır bulundu. CHP’den Mahmut Tanal ve Sibel Suiçmez, İYİ Parti’den Lütfü Türkkan ve Hakan Şeref Olgun, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ile, Atatürkçü Düşünce Derneği yöneticileri de duruşmaya katıldı.
İsmail Saymaz, Özdağ'ın 51 sayfalık iddianamesinden çarpıcı kısımları aktardı.
Özdağ savunmasında şu ifadeleri kullandı:
"Ben ne Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiğim için ne de Kayseri’de Suriyelilerle yaşanan gerilimi tahrik ettiğim için buradayım. Gerçek neden, PKK ile iktidar arasındaki mutabakata yönelik eleştirilerimdir.""Ben eğer dışarıda olsaydım, 'PKK’yla görüşmeyin, anayasayı değiştirmeyin' diye uyaracaktım. Bu yüzden tutuklandım. PKK ile iktidar arasında bir mutabakat var ve ben bunun yüzünden cezaevindeyim""TÜRKİYE'DE MUHALİFLER İKİNCİ VATANDAŞ"Saymaz, Özdağ'ın yargı sistemini de sert sözlerle eleştirdiğini aktardı:
"Türkiye’de muhaliflere uygulanan hukuk, Mandela öncesi Güney Afrika’daki beyaz azınlık rejimiyle ve 1940-50’li yıllarda ABD’de siyahlara uygulanan ayrımcılıkla aynıdır. Biz ikinci sınıf vatandaşız. Bu ülkenin zencisiyiz."SAYMAZ AKTARDI! ÖZDAĞ'A AÇILAN SORUŞTURMAYA ÖNCEDEN TAKİPSİZLİK VERİLMİŞSaymaz’a göre Özdağ’ın savunmasında dikkat çekici bir diğer nokta, Kayseri olaylarıyla ilgili kendisine yöneltilen suçlamaların dayanağının zayıf olmasıydı. Özdağ, yalnızca bir retweet üzerinden suçlandığını, o paylaşım hakkında daha önce takipsizlik kararı verildiğini hatırlattı.
Özdağ'ın savunmasında sığınmacı karşıtı açıklamalarını bir milli güvenlik sorunu kapsamında değerlendirdiğini belirten Saymaz, Zafer Partisi liderinin ifadesinden şunları aktardı:
"Küresel stratejik göç, Türkiye için bir milli güvenlik sorunudur. Bunu söylemek siyasetçinin görevidir, suç değildir."Saymaz, Ümit Özdağ'ın davayı 1944’teki Türkçülük Davası ve 1980’deki MHP Ana Davası ile aynı düzlemde gördüğünü belirtti.
"BU UTANÇ SON BULMALI"Saymaz, duruşmanın sakin geçtiğini ve mahkeme başkanının Özdağ’a insani bir tutum sergilediğini ifade etti.
Saymaz, Ümit Özdağ'a 'şahit' olduğunu belirterek şöyle konuştu:
Bu utancın son bulması gerekir. Ümit Özdağ, sadece iddianame öyle söylüyor, böyle söylüyor diye değil, ben de bir gazeteci ve yurttaş olarak şahidiyim ki Ümit Özdağ herhangi bir kışkırtma hareketinin, , başını çeken bir kimse olmadı.Ümit Özdağ ne Kayseri'de ne de yurdun bir başka köşesinde ne Afganlara ne Suriyelilere herhangi bir şiddet hareketinin çağrısını yapmadı. Evet, sığınmacıların ülkeden gitmesi gerektiğini savundu. Birileri bunları politik olarak hata bulabilir, hatalı bulabilir, gayri insani bulabilir. Ama, bir siyasetçinin ve toplumun bir kesiminin böyle düşündüğünü biliyoruz ve bunu ifade etme hakları vardır.Bu da suç değildir.Ümit Özdağ, Türkiye'de etkin muhalefet, eden bir siyasetçinin, etkin bir siyasetçi olmanın, etkin muhalefet yapan bir siyasetçi olmanın 142 gündür bedelini ödüyor. Bu bedelin bugün itibariyle ve daha fazla sürmeden bitirilmesi gerekiyor.

