İspanya da Türk uyuşturucu çetelerinin kanlı hesaplaşması
Haber Global sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
İlk bulgular, geçtiğimiz pazar günü Torrevieja şehir merkezinde 30 yaşındaki bir Türk gencinin öldürülmesinin arkasında organize suç çeteleri arasındaki bir hesaplaşma olabileceğine işaret ediyordu. Ancak olayın ayrıntılarını netleştirecek olan, Guardia Civil’in (İspanyol Jandarması) uzman ekipleri tarafından yürütülen soruşturma olacak.
Türk basınında öldürülen kişinin kimliğini Dalton çetesinin liderlerinden Caner Koçer olarak bilgisi yer aldı. Bu çetenin, uyuşturucu ticareti ve şantaj faaliyetleriyle bilindiği ve Casperlar adlı başka bir suç örgütüyle çatışma halinde olduğu ifade ediliyor. İspanyol Jandarması, bu bilgileri henüz resmi olarak doğrulamasa da, davaya yakın kaynaklar, Torrevieja’daki silahlı saldırıya uğrayan kişinin büyük olasılıkla Koçer olduğunu aktardı.
Öldürülen rakibin ölümüne dair ilk açıklamayı, Casperlar çetesi, sosyal medya hesapları üzerinden yaptı. Her iki çete de, bu yaz başından itibaren İspanya’da süren rekabetlerini kamuoyuna açık biçimde sergiliyordu. Torrevieja’daki bu olay, bu çatışmaların en son halkası oldu. Daha önce de 20 Temmuz’da Malaga’nın Estepona bölgesinde bir başka silahlı saldırı yaşanmıştı. Taraflar, sosyal medya üzerinden tabanca ve uzun namlulu silahları sergileyerek mesaj vermeye devam ediyor.
Söz konusu suç örgütlerinin, özellikle İstanbul’daki artan polis baskısından kaçmak amacıyla faaliyetlerini İspanya’nın Akdeniz kıyılarına taşıdığı belirtiliyor.
Saldırının Detayları ve GözaltılarŞu ana kadar doğrulanan bilgi, hem öldürülen kişinin hem de silahlı saldırıyı gerçekleştirdiği öne sürülen iki zanlının Türk vatandaşı olduğu. Bu iki kişi şu anda gözaltında. Ayrıca saldırganların kaçışını sağlayan aracın sürücüsü olan üçüncü bir kişi de gözaltına alındı. Yetkililer, şüphelilerin sahte kimlik kullanmış olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.
Saldırı sonrası olay yerine yakın bir bölgede devriye gezen Guardia Civil ekipleri, kurbanı hâlâ hayattayken buldu. Ekipler hızla müdahale etti. Ancak yapılan kalp masajı ve canlandırma çabalarına rağmen, kurban olay yerinde hayatını kaybetti. Cinayet, Pedro Lorca Caddesi ile Rambla Juan Mateo’nun kesişiminde, şehir merkezinde, restoran ve kafelerle çevrili bir bölgede gerçekleşti.
Yaklaşık yarım saat süren kalp masajı girişimlerinin ardından, kurbanın vücudu beyaz bir çarşafla örtüldü ve cenazenin olay yerinden SAMU ambulansı ile kaldırılmasına karar verildi. Bu karar, normalde nöbetçi savcının gelmesini beklemek yerine alınmış ve bu tür olaylar için pek alışılmadık bir uygulama olarak değerlendirildi.
Olay sırasında genç bir çocukla birlikte yürüyen bir anne, kurbanın hemen yanından geçiyordu. Ayrıca çevredeki restoranlarda vardiya öncesi mola veren bazı çalışanlar da saldırıya tanık oldu.
Saldırganların kaçtığı araç, kaçış sırasında Delfina Viudes Caddesi’ni trafiğe kapatmak için kurulan güvenlik bariyerlerini yıktı. O bölgede bir açık hava konseri yapılması planlanıyordu. Bariyeri geçtikten sonra bir yerel polis memuru araca ateş açtı.
Cinayet, ağustos ayının ilk pazar günü, Torrevieja’nın tam kalbinde, turistik bölgede işlendi. Olay yerinde savcılık komisyonunun gelmesi saatler sürebileceğinden, alan gece saat 23.00’ü geçene kadar kordon altında tutuldu. O sırada Castelar Meydanı’ndaki teraslar tamamen doluydu.


