İsrail e karşı Arap NATO su! Türkiye, Mısır, İran önleyici olur mu?

İsrail'in, Gazze katliamı ile başlayan yayılmacı planları, Orta Doğu'da tansiyonu yükseltmeye devam ediyor. İsrail Hava Kuvvetleri’nin, Katar'ın başkenti Doha’da, Hamas üyelerinin kaldığı yerlere yönelik saldırısı, gözleri bölgedeki yeni stratejik denklemlere çevirdi. Saldırının, Hamas’ın Washington ile yürüttüğü ve Doha’nın arabuluculuğunda ilerleyen görüşmelerin hemen ardından gerçekleşmesi ise; Körfez’deki devletlerin ABD ile olan güven ilişkisini derinden sarstı. Yaşanan son gelişmelerin ardından en ilginç öneri ise Mısır yönetiminden geldi. Kahire yönetimi, "Arap NATO’su" fikrini gündeme taşırken, “Ülke sınırlarında Hamas’a yapılacak herhangi bir saldırı savaş nedeni sayılır” açıklamasıyla dikkat çekti. Yaşanan gelişmelerin ardından gözler; Türkiye ve İran’ın pozisyonuna çevrilirken, stratejistlere göre 3 ülkenin ortak hareket etmesi, hem bölgesel dengeyi değiştirecek hem de İsrail'in yayılmacı planlarını sekteye uğratacak kritik bir güç unsuru oluşturabilir.

Prof. Dr. Ünal, Türkiye'nin Mısır yönetimi tarafından gündeme getirilen projeye siyasi destek vermesi gerektiğini ifade ederken, "Türkiye ve İran, Arap NATO'suna askeri-politik danışma desteği verebilir. Dahası istihbarat değişimi ve acil destek gibi sınırlı konular üzerinden işbirliği yapılabilir" diyor.  KÖRFEZ'DE ABD ŞOKU

Yapılan analizlerde ayrıca Doha saldırısının, Körfez monarşileri üzerinde şok etkisi yarattığı, uzun süredir ABD’den beklenen “askeri koruma” ve “kırmızı çizgi” algısının adeta yerle bir olduğu  vurgulandı. İsrail saldırılarının bölgedeki Arap ülkelerini kendi aralarında bir askeri işbirliğine zorlayabileceği, Türkiye'nin de böyle bir ittifaka dışarıdan destek verebileceği; bölge ülkerinin yüzünü Çin ve Rusya'ya dönebileceği de olsaılıklar arasında yer alıyor.

İSRAİL'DE DERİN ÇATLAK!

Türkiye ise Doha saldırısına hızlı ve sert tepki gösteren ülkelerin başında gelirken, madalyonun diğer yanında ise İsrail bürokrasi içinde başlayan ayrışma yer alıyor. Açık kaynaklara yansıyan istihbarat analizlerinde, İsrail'deki güvenlik birimleri arasında görüş ayrılıkları olduğuna özellikle dikkat çekiliyor. Yapılan analizlerde Mossad’ın doğrudan operasyonu yürütme konusunda isteksiz kaldığı, bunun sonucunda Hava Kuvvetlerinin hava saldırısına başvurulduğu iddia ediliyor.

"ARAP NATO'SU

Mısır yönetiminden gelen "Arap NATO"su önerisini yorumlayan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Ünal ise "Sisi'nin Mısır'daki Hamas liderlerine, İsrail'in yapacağı herhangi bir saldırıyı savaş nedeni sayacağı açıklaması İsrail'de ses getirdi. Muhalefet lideri Yair Lapid, Netanyahu politikalarının İsrail'i tecrit etmeye başladığını ve bunun İsrail'in güvenliği açısından ciddi riskler oluşturduğunu söylemeye başladı" dedi.

Mısır Ordusu, Sina Yarımadasına askeri sevkiyat yapmayı sürdürüyor.  "TÜRKİYE ÇOK ÜSTÜN"

Strateji Uzmanı Emekli Tümamiral Deniz Kutluk ise Doha saldırısının, Orta Doğu’da yeni jeostratejik fay hatlarını göstermesi bakımından bir dönüm noktası olduğunu savunan bir diğer uzman. İsrail'in 2002'den bu yana Filistinli grupların liderlerine yönelik suikast politikasının başarısız olduğuna değinen Kutluk’a göre, bu politikanın arkasında İsrail iç siyasetine yönelik üç temel amaç şöyle: "İsrail halkına 'kahramanlık hikayeleri' sunarak siyasi destek sağlamak, şiddeti kullanarak halkın güvenlik endişelerini canlı tutmak ve böylece iktidarın meşruiyetini güçlendirmek. İsrail içindeki bazı çevrelerin Türkiye ile çatışma senaryoları üretmesinin son derece gerçek dışı ve tehlikeli. Türkiye; konvansiyonel askeri güç, nüfus, lojistik ve coğrafi derinlik açısından İsrail'le kıyaslanamayacak kadar üstün."

[email protected]  

Kaynak: Web Özel