İstanbul da yaklaşık 10 bin kişi orman gönüllüsü oldu

İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü Orman Yangınlarıyla Mücadele Şube Müdürü İkram Çelik, orman yangınlarıyla mücadeleye destek vermek isteyen vatandaşların, OGM tarafından düzenlenen eğitimlere katılarak orman gönüllüsü olabileceklerini anımsattı.

Orman gönüllüsü olmak için 18 yaşını dolduranların başvurabileceğine işaret eden Çelik, orman gönüllülerine gerekli eğitimler verildikten sonra yangınlarla mücadelede kendilerinden destek alınması için yasal düzenlemelerin yapıldığını anlattı.

Çelik, orman gönüllüleri içinde çok farklı alanlarda eğitim almış kişiler olduğuna dikkati çekerek, gönüllülerin yangın alanında ihtiyaç duyulduğunda arama kurtarma, ilk müdahale, lojistik destek, bilinçlendirme gibi farklı birçok faaliyette yer alabildiğini dile getirdi.

Orman gönüllüsü olmanın şartları nelerdir?

En az ilkokul mezunu, sağlık yönünden elverişli olduğuna dair sağlık raporu olan, adli sicil kaydı bulunmayan her Türk vatandaşının orman gönüllüsü olmak için başvurabileceğini ifade eden Çelik, "Gönüllü olmak isteyen arkadaşlarımızla önce bir günlük teorik eğitim yapıyoruz. Eğitimde orman yangınlarıyla ilgili bütün detayları sunumlarla anlatıyoruz. Sonra sağlık raporu, sabıka kaydı ve başvuru formu belgelerini istiyoruz. Değerlendirme sınavı yapıyoruz. Bunları tamamlayan arkadaşlarımızı kabul ediyoruz, kimlik çıkarıyoruz" ifadelerini kullandı.

Çelik, orman gönüllüsü olmak için başvuruların e-Devlet ve OGM'nin internet sitesi üzerinden yapılabileceğini, ayrıca Orman İşletme Müdürlüklerine müracaat edilebileceğini aktardı.

Eğitimlerde ekipman kullanımı gösteriliyor

Şartları sağlayanların en az 2 gün eğitim aldığını ve bu eğitimlerin her yıl en az bir kez tekrarlandığını bildiren Çelik, "Uygulamalı eğitimlerde orman yangınlarını söndürmede kullandığımız, arazöz dediğimiz araçların kapasitelerini, yeteneklerini ve arazözlerde bulunan araç gereci nasıl kullanması gerektiğini gösteriyoruz. Sonra da yangında suyu nasıl sıkması, nerede durması, nelere dikkat etmesi gerektiğini detaylı bilgilerle anlatıyoruz" dedi.

Çelik, eğitimlerin özellikle yangın sezonu haricinde, ekim ile nisan ayları arasında yapıldığına dikkati çekerek, ihtiyaç ve talep doğrultusunda yangın sezonu sırasında da eğitim programları düzenlendiğini söyledi.

İstanbul'da 12 bin 500 kişiye eğitim verildi

Uygulama kapsamında, İstanbul genelinde 2020'den bu yana yaklaşık 12 bin 500 kişiye eğitim verdiklerini aktaran Çelik, "Belgelerini tamamlayan, evraklarını bize getiren yaklaşık 10 bin kişiyi sisteme kaydederek gönüllü yaptık" bilgisini verdi.

Çelik, profesyonel olarak yangınla mücadelede ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, "birlikten kuvvet doğar" ilkesiyle farklı meslek gruplarındaki gönüllülerle daha başarılı sonuçlar ortaya çıkacağını dile getirdi.

Türkiye'de çıkan yangınların yaklaşık yüzde 90'ının insan kaynaklı olduğunu, hatta bu yıl oranın yüzde 96'ya yükseldiğini hatırlatan Çelik, "Özellikle rüzgarın şiddetle estiği, nemin düştüğü, sıcaklığın arttığı şu günlerde vatandaşımızın ateş yakmaması, yakanları uyarması ve onları gördüğü anda 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayarak haber vermesini istiyoruz çünkü en önemli şey yangının çıkmaması" değerlendirmesinde bulundu.

"Alevi gördüğümüz zaman bir korku veya panik hissetmedik, zaten eğitimliydik"

İş güvenliği uzmanı ve orman gönüllüsü Meryem Kuru da orman yangınlarıyla mücadele konusunda aldıkları teorik ve pratik eğitimler sayesinde sahada yangınla mücadeleye destek konusunda çok daha cesur davrandığını söyledi.

Kadın gönüllülerin sayısının artması gerektiğine işaret eden Kuru, "Bu eğitimi almış olmak şöyle bir fark yarattı. Aldığımız eğitim sayesinde OGM'nin kullandığı bütün malzemeleri tanıyoruz ve alevi gördüğümüz zaman bir korku veya panik hissetmedik, zaten eğitimliydik" ifadelerini kullandı.

Esnaf Adem Çiçekçi ise eğitim almadan yangına müdahale etmenin büyük bir risk olduğunu belirterek, yangınla mücadeleye destek olmak isteyenlerin mutlaka OGM'nin verdiği eğitimlere katılmasını önerdi.

Çiçekçi, yangına giderken yaşadığı bir olayı paylaşarak, "Bilecik'e yangına intikal ederken, koordinata varış sırasında yanlışlıkla girdiğimiz bir ormanın içinde, görevlilerin olmadığı bir yerde köylülerin toplandığını ve yangının etraflarını sarmak üzere olduğunu gördük. İlk işimiz onları oradan çıkarmak oldu. Zaten biz boşaltıncaya kadar da yangın çok yaklaşmıştı" diye konuştu.

Mali Müşavir Tuncay Özdemir de çıkan yangınlar sonrasında yapılan soğutma çalışmalarında görev alarak ekiplere destek olduğunu söyledi.

Özdemir, orman gönüllüsü olmayı vatan borcu olarak düşündüğünü belirterek, şöyle devam etti:

"Ormanlarımızda bir can daha yanmasın diye Allah'ın vermiş olduğu bir canı daha kurtarabilmek fikriyle başladık. Ormana girdiğimiz zaman canımızın ne olacağını hep ikinci plana attık. Amaç, bir tane daha canlı, bir tane daha ağaç kurtarmak. Bunu da sağladığımızı düşünüyoruz çünkü oraya girdiğimiz zaman ne kadar çalışacağımız, eve ne zaman döneceğimizi hiç bilmiyoruz."