İstanbul’un şifa köşesi: Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi
Trthaber sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
İstanbul’un ortasında hem doğayla baş başa kalmak hem de şifa kaynağı bitkileri tanımak için özel bir yer var: Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi…
2005 yılında faaliyete geçen bahçe, Türkiye’nin ilk tıbbi bitkiler bahçesi olma özelliğini taşıyor. Zeytinburnu Belediyesi bünyesinde bulunan 14 dönümlük arazide yaklaşık 720 tür tıbbi bitki yetiştiriliyor. Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi’ni benzeri botanik mekanlardan ayıran en önemli özellik ise tematik bir yapıya sahip olması. Buradaki her bitki, belirli bir tıbbi ya da aromatik özelliğine göre gruplandırılmış.
[Fotoğraf: TRT Haber]
Bahçeyi klasik botanik bahçelerinden ayıran en önemli unsurun tıbbi bitki çeşitliliği olduğunu belirten Dr. Biyolog Tuğçe Ağba Sevencan, “Türkiye'de tıbbi bitki anlamında en çeşitli bahçe diyebiliriz. Bahçemizde pestisit, herbisit gibi bir kimyasal kullanılmıyor. Tamamıyla biyolojik yöntemlerle bahçenin bakımı yapılıyor. Buradaki amacımız tıbbi bitkilerle ilgili farkındalık oluşturmak ve ziyaretçilere tıbbi bitkilerle ilgili bilgiler verebilmek” diyor.
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi, her yaştan ziyaretçiyi ücretsiz olarak ağırlıyor. Doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenlerin yanı sıra çeşitli eğitim kurumlarından ve meslek grubundan kişiler de bahçenin ziyaretçileri arasında yer alıyor.
Yıl boyu ziyaretçi eksik olmuyorZeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi yalnızca gezinti yapılacak bir yer değil… Aynı zamanda bir doğa laboratuvarı gibi… Yıl boyunca düzenlenen etkinlikler sayesinde okul grupları, üniversite öğrencileri, aktarlar ve hekimler burada bitkilerin yetişme süreçlerini gözlemliyor.
Sevencan, ziyaret yoğunluğunun özellikle çiçeklerin ve bitkilerin en aktif olduğu mayıs ile ekim ayları arasında arttığını belirtiyor. Bunun dışında kalan dönemlerde ise bahçenin daha çok eğitim amacıyla ziyaret edildiğini ifade ederek şöyle konuşuyor:
“Okul grupları ve üniversite akademik grupları bahçeye gelerek bitkilerin her aşamasını, tohum halinden fidan haline kadar yakından takip ediyor. Ayrıca bahçıvan, aktar ve hekim grupları da bahçemizi ziyaret ediyor. Bu nedenle bahçemize ilgi yılın her döneminde oldukça yüksek.”
Tıbbi bitkilerle ilgili eğitim veriliyorBahçede, Sağlık Çevre Okulu kapsamında bir eğitim alanı da bulunuyor. Burada tıbbi bitkilerle ilgili yaklaşık 110 farklı eğitim programı düzenleniyor. Programların bir kısmı çocuklara, bir kısmı yetişkinlere yönelik olup hem ücretli hem de ücretsiz seçenekler sunuluyor. Sevencan, talep eden gruplara, ihtiyaç doğrultusunda farklı eğitimler de açılabildiğini söylüyor:
“Yaz döneminde tıp fakültesi, eczacılık, tıbbi ve aromatik bitkiler, ziraat, botanik gibi bölümlerden zorunlu stajyerler geliyor. Bunun dışında bütün bölümlerden de gönüllü stajyerler gelip, bahçemizde pratik eğitimler alıyor. Her bitkiyi adasında tanımaya, koklamaya, onunla ilgili çalışmalar yapmaya ve eğitimlerine destek vermeye katkı sağlıyorlar.”
[Fotoğraf: TRT Haber]
Bahçede ticari bir üretim yapılmıyor. En temel hedef, bitkilerin biyolojik çeşitliliğini korumak ve gelecek nesillere aktarmak. Bunun için de bitkinin tohum aşaması hayli önem taşıyor. Sevencan, “Birçok bitkiyi tohumunu alana kadar bekletiyoruz. Bunun dışında bitkinin tedavi için kullanılan kısımlarını da döneminde hasat ederek kurutuyoruz. Eğer o sene fazla çıktıysa küçük paketler halinde ihtiyacı olan kişilere verebiliyoruz” diyor.
Tropikal serada kahve bile yetişiyorZeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi’nde iki sera bulunuyor. Bunlardan biri üretim, diğeri ise tropikal bitkiler için ayrılmış. Tropikal serada İstanbul koşullarında yetişemeyen çok sıcak ya da tropikal iklimlerde görülen türler yer alıyor. Avokado, hindistan cevizi, mango, moringa, kahve, kumpat, aloe vera gibi 80 tür bitki yetiştiriliyor. Ayrıca Türkiye’de yetiştirilen muz, turunçgiller ve demirhindi gibi geleneksel türler de serada bulunuyor.
Ziyaretçilere sürprizler tropikal serayla bitmiyor… Özellikle okul öncesi çocukların büyük ilgi gösterdiği kümes hayvanları da yer alıyor.
[Fotoğraf: TRT Haber]
Bitkilerin artıkları bile değerlendirilerek burada doğaya geri döndürülüyor. Sevencan, bunun için yaptıkları kompost çalışması için şunları söylüyor:
“Bahçede çok fazla bitki artığı çıkıyor. Bunların hepsini bir yere yığarak kompost şeklinde biriktiriyoruz. Belirli sürelerde alt-üst ederek bitkinin organik bir içeriğini oluşturmuş oluyoruz. Gerektiği zamanlarda da bunları kullanabiliyoruz. Yani aslında bahçede bir döngü söz konusu.”
Herbaryum, kurutma odası, küçük bir laboratuvar ve tohum bankası da yine bahçede bulunan alanlar arasında yer alıyor. Sevencan, “Asıl önemli olan kısım burası. Çünkü bitkilerin devamı burada sağlanıyor” diyor.
Gönüllü bahçıvanlar iş başındaZeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi’nde isteyen herkesin katılabildiği “Gönüllü Bahçıvanlık” çalışması da büyük ilgi görüyor. Üstelik katılımcıların herhangi bir deneyimi olması gerekmiyor. Sevencan, haftanın altı günü gelen gönüllü bahçıvanlarla ilgili şu bilgileri veriyor:
“Arkadaş grupları, özel firmalar gelip farkındalık eğitimi gibi etkinlik günleri düzenliyor. Yine topluma hizmet projesi kapsamında liseler, üniversiteler öğrencilerini getirip burada gönüllü bahçıvanlık yaptırıyor. Böylece toprağa dokunmuş oluyorlar. Bu da İstanbul gibi bir metropolde terapi gibi gelebiliyor.”


