İşte en kapsamlı rapor! Marmara nasıl kurtarılacak?
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Marmara Denizi'nden yeniden müsilaj tehlikesi belirirken Marmara Denizi havzasının yüz ölçümünün yüzde 30'unun 2030 yılına kadar korunmasını hedefleyen, havza ölçeğinde doğal alanların ve ekosistemlerin korunduğu bir restorasyon stratejisi olan "Marmara Denizi: Restorasyon Yol Haritası" çalışması bölgedeki bütün paydaşların kullanımına açıldı. Rapora göre 2022 sonbaharından 2024 ilkbaharına kadar süren on altı ay boyunca hazırlanan çalışmanın, deniz biyologları, mühendisler, şehir plancıları, hukuk uzmanları, araştırmacılar, öğrenciler ve sivil inisiyatifler gibi çeşitli paydaşların katkılarıyla şekillendirildiği belirtildi.

2021 yazında, Marmara Denizi'nin devasa müsilaj kütleleriyle kaplanarak eşi benzeri görülmemiş bir çevresel krizle karşı karşıya kaldığı hatırlatılan raporda yıllar boyunca Marmara Denizi’ne yapılan atık su deşarjı, tarımsal akış ve sanayi kirliliğinin, denize aşırı miktarda azot ve fosfor gibi besin maddeleri taşıdığı belirtilerek havzanın kirlilik durumlu ile ilgili şu önemli saptamalarda bulunuluyor:
NEHİR ÇIKIŞLARI ÖNEMLİ"Marmara Denizi havzasının güneyinde yer alan nispeten az gelişmiş üç nehrin (Biga, Gönen, Simav-Susurluk) kıyı ile buluştuğu alanlar, çözünmüş oksijen seviyelerinin önemli ölçüde daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum, daha geniş havzanın hidrolojik ağının ve su toplama alanının Marmara Denizi’ndeki su kalitesi için ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır."
ÖLÜ BÖLGE OLABİLİRMarmara Denizi’ndeki müsilaj krizinin, Meksika Körfezi ve Baltık Denizi gibi dünyanın diğer ölü bölgelerine çarpıcı bir şekilde benzediği hatırlatılarak şu uyarılarda bulunuluyor: "2008 yılında yapılan bir araştırmaya göre dünyada 400’den fazla ölü bölge bulunmaktadır ve bu sayı önceki değerlendirmelere göre önemli bir artış göstermiştir. Ölü bölgeler öldürücüdür: Bu oksijen tükenmiş veya hipoksik sularda çok az organizma hayatta kalabilir ya da hiçbir organizma yaşayamaz."
Marmara Denizi'nin Nilüfer Nehri ve Karacabey deltası gibi daha küçük havzalardan oluştuğu belirtilirken, "Havza ölçeğinde planlama, korunması, restore edilmesi veya yönetim müdahalelerinin önceliklendirilmesi gereken kritik alanları belirlememize olanak tanır" ifadelerine yer veriliyor.

Raporda havzaların korunmasıyla ilgili şunlar yer alıyor; "2030 yılına kadar ekosistemlerin ve doğal alanların %30’unu korumak, ciddi kirlilik ve çevresel bozulma nedeniyle ölü bölge ilan edilen Marmara Denizi gibi bir havzanın iyileştirilmesine önemli katkı sağlayabilir. Havzadaki kalan tüm ormanlar ve kıyı habitatlarının milli parklar veya deniz koruma alanları gibi koruma statüsüne alınması, bölgenin %25 oranına ulaşmasına yardımcı olabilir. Bu harita, tehdit altındaki türlere yaşam alanı sağlayan ve onların iyileşip çoğalmasına olanak tanıyan kritik habitat alanlarının bir listesini göstermektedir. Bu alanların korunması, restore edilmesi ve 2030 yılına kadar uyarlanabilir şekilde yönetilmesi, bu %30 hedefine ulaşmak için gereklidir."
"Sulak alanlarda bozulmuş hidrolojik süreçlerin onarılması için doğal su akışlarının desteklenmesi hedeflenmelidir. Sulak alanlara olan su giriş ve çıkışları engellenmemeli, ve baraj, set, yol, altyapı gibi engellerin kaldırılarak ekosistem dostu çözümlerle iyileştirilmesi sağlanmalıdır."
[email protected]
Kaynak: Web Özel


