İşte İsrail in gizli planı! Şah rejimini geri getirme
Haber Global sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
İsrail ile İran arasında savaşın sürdüğü dönemde Başbakan Binyamin Netanyahu'nın sıklıkla İran halkına yönelik “rejimini devirmek için fırsat” imalı açıklamaları hiçbir karşılık bulamadı. ABD Kongresi'ndeki kulislere göre İsrail'de resmi söylemlerde vurgulanmayan gizli bir hedefi var. Netanyahu İran'da rejimi kıracak kitle hareketlerini kışkırtarak 1979'da devrilen Şah'ın oğlu Rıza Pehlevi'yi Tahran'a getirmeyi planlıyor. CIA ve bölgesel analizlere göre bu plan İran’da hem rejim muhalifleri hem de halk arasında “yabancı destekli monarşi fantezisi” olarak görülüyor; İsrail’in Pehlevi’yi öne çıkarma çabası ise 1953’teki Musaddık darbesini hatırlatan bir tarihi hatayı tekrarlama riskini barındırıyor. İşte dile getirilmeyen o plana ilişkin süreç:

İran'da 1979 yılında gerçekleşen İran İslam Devrimi ile birlikte ülkenin son Şah'ı olan Muhammed Rıza Pehlevi'nin dönemi de sona erdi. Pehlevi'nin oğlu Rıza Pehlevi ise uzun süredir İsrail ile yakın ilişkilere sahip bir isim olarak biliniyor. Pehlevi Hanedanlığı'nın ülke üzerindeki iddiasını sürdüren Rıza Pehlevi'nin ismi hem İsrail Parlamentosu hem de ABD Kongresi'nde sıklıkla dile getiriliyor. Fransa ve ABD arasında bir yaşam süren Pehlevi, Orta Doğu'da son kez 2023 Nisan tarihinde görüldü. Bu tarihte Kudüs'te İsrail Başbakanı Netanyahu ve Cumhurbaşkanı Herzog tarafından resmi törenlerle karşılanan Pehlevi Kudüs’te Ağlama Duvarı’nda dua etti fakat Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmedi.
ÖFKEYLE KARŞILANIYORRıza Pehlevi'nin İsrail ziyaretinde hiçbir Filistinli liderle temas kurmaması da dikkat çekti. İsrail'de bulunan Kudüs Güvenlik ve Dış İlişkiler Merkezi’nin analizine göre bu ziyaret, İsrail’in Pehlevi’yi “İran muhalefetinin ana lideri” olarak gördüğünü dünyaya ilan etme çabasıydı. Bu süreçte İsrail’de eski İstihbarat Bakanı Gila Gamliel gibi isimler, açık açık rejim değişikliği çağrısı da yaptı. Gamliel, Pehlevi'nin ziyaretinde “İran’da rejimi devirmek için bir fırsat penceresi açıldığını” savundu. Ancak CIA'in analizlerine göre Pehlevi'nin İsrail ile senkronize hareket etmesi İran'da rejime muhalif kitleler arasında bile büyük bir öfkeyle karşılanıyor. CIA analizlerinde ayrıca 1953 tarihine dikkat çekiliyor.
1953 tarihinde İran'ın demokratik yollarla seçilmiş Başbakanı Muhammed Musaddık, ülkedeki Anglo-İran Petrol Şirketi'ni millileştirme çabalarına karşılık CIA ve İngiliz Dış İstihbarat Servisi MI6'in ortak darbesiyle devrildi. Bu darbe İran halkında emperyalizm karşıtı ve dini tabanlı büyük bir öfke yaratırken, analizlere göre 1979'da gerçekleşen rejim değişikliği de bu darbeye tepki olarak doğdu. CIA analizlerine göre ABD ve İsrail 1979 yılında yaşananlara benzer şekilde sorunları çözmek istese de çok daha sert bir tepkiyle karşılaşma olasılığı “neredeyse kesin!”

Pehlevi'nin söylemleri ise İran'da düşmanca karşılanıyor. Rıza Pehlevi, Batı ülkelerinin İran ile nükleer müzakere yapmamaları gerektiğini ve “tehdidi ortadan kaldırmanın en hızlı yolunun rejimin alternatiflerini güçlendirmek” olduğunu dile getiriyor. Gerek İsrail gerekse de ABD'deki düşünce kuruluşları ve istihbarat teşkilatlarına göre politikacıların sahiplendiği bu plan “gerçeklikle hiçbir bağı olmayan bir fantezi” durumunda. Düşünce kuruluşlarına göre Pehlevi ismi İran'da her şeyden önce akıllara ülkenin eski istihbarat birimi SAVAK'ın işkence odalarını, yolsuzlukları ve Batı'ya bağımlılığını getirmekte. CIA analizlerinde ise 2022 yılında ülkede yaşanan öğrenci ayaklanmalarına işaret edilerek ve “sokaklarda mevcut rejimin yanı sıra Şahlık dönemi de lanetlendi” vurgusu yapılarak siyasetçilerin gerçekçi bir yol izlemesi gerektiği uyarısı yapılıyor.
Kaynak: Web Özel


