İstek parça kavgasında öldürülen müzisyenin annesinden tepki: İyi halden indirildi, tahrikten indirildi derken cezalar indi

Müzisyen Onur Şener, 2 Ekim 2022'de, Çankaya ilçesinde sahneye çıktığı eğlence mekanında, istek parçayı çalmadığı gerekçesiyle çıkan kavgada, boğazı cam bardakla kesilerek öldürüldü. Olaya karışan bakanlıkta iş müfettişi İlker Karakaş, Ali Gündüz (36), savunma sanayi alanında elektrik mühendisi Semih Soyalp (36) ile Gözde Gündüz ve Jale Erberk hakkında Ankara 31'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Mahkeme heyeti tutuklu sanıklar İlker Karakaş ve Ali Gündüz'e 'Kasten öldürme' suçundan önce müebbet hapis cezası verdi. Bu ceza takdir indirimi uygulanarak her iki sanık için de 25'er yıla düşürüldü. Tutuklu sanık Semih Soyalp, tutuksuz sanıklar Jale Erberk ve Gözde Gündüz ise delil yetersizliğinden beraat etti.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin İlker Karakaş'a 'Kasten öldürme' suçundan verdiği 25 yıl hapis cezasını hukuka uygun buldu. Mahkeme, sanıklar Ali Gündüz'e aynı suçtan verilen 25 yıl hapis cezasını kaldırarak, 'Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma' suçundan 12 yıl hapis cezası verdi. Tutuksuz sanık Soyalp'e verilen beraat hükmünü de bozarak, 'Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma' suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırdı. Kararla birlikte Soyalp tutuklandı. Tutuksuz sanıklar Gözde Gündüz ve Jale Erbek'e yerel mahkemece verilen beraat kararları da hukuka uygun bulundu.

Yargıtay ise sanık İlker Karakaş'a 'Kasten öldürme' suçundan verilen 25 yıl hapis cezasını hukuka uygun bularak onarken, sanıklar Ali Gündüz ve Semih Soyalp'e 'Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma' suçundan verilen hapis cezası kararlarını bozdu. Yargıtay, Gündüz ve Soyalp'in, suçun işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak suretiyle 'yardım eden' olarak katıldıkları gerekçesiyle 'Kasten öldürmeye yardım' suçundan cezalandırılmaları gerektiğini belirtti. Sanıklar Gözde Gündüz ve Jale Erbek'e verilen beraat kararları da hukuka uygun bulundu.

Onur Şener'in annesi Leyla Şener, verilen cezaları az bulduğunu belirterek, "Oğlumun ölümüyle ilgili verilen cezayı çok az buluyorum. Ağırlaştırmış müebbetti, düştü. İyi halden indirildi, tahrikten indirildi derken, cezalar indi de indi. Çok mutsuzum bu yüzden. Hak etmedi benim oğlum. Böyle bir ölümü, böyle katledilmeyi hak etmedi. Bir müzisyendi, sanatçıydı. Oraya gelen insanlar onu dinlemeye geldiler, müzik dinlemeye. Ayrıca da hatır için alındılar içeri. Müzikhol kapanmıştı. Kapanan yere aldılar ve oğlumu bu olayın neticesinde, hiç olmadık yere kaybettim. Bu konuda verilen cezaları çok hafif buluyorum. Ve bütün sebebinin de bu hafif cezalar olduğunu düşünüyorum. Kabul edemiyorum. Herkesin ceza alması gerekir diye düşünüyordum. Neden o iki kadın arkadaş serbest bırakıldı? Neden? Hepsi beraber işlemişler. Hak etmiyordu benim oğlum, sevgi dolu bir insandı. Bütün arkadaşları, büyükleri tarafından sevilen, neşeli, sevgi doluydu" dedi.

Baba Erhan Şener ise "Zaten başlangıçta verilen cezaları biz yeterli bulmamıştık. 5 sanığın aynı cezayı, ağırlaştırılmış müebbet cezası almasını istiyorduk. Fakat maalesef isteğimiz gerçekleşmedi. Fakat Yargıtay safhasında da en azından, az verilen cezaların bozulması bir nebze olsun, belki ileride bu cezaların arttırılması şeklinde oluşursa bizim için çok daha iyi olur. En azından biraz içim soğur. Yavrum da orada belki mezarında bir nebze rahat olur” diye konuştu.

Şener ailesinin avukatı Meltem Banko ise "Biz olayda müşterek failliğin olduğunu düşünüyoruz. Bu noktada kadın sanıkların da ceza alması gerektiğini tekrar vurgulayacağız. Yargıtay, 2 sanık için verilen cezayı yerinde görmeyerek tekrar yargılama yapılmasına karar verdi. Biz burada en başından beri müşterek faillik olduğunu söylüyoruz. Zira ilk hareket İlker Karakaş'tan geldi. Fakat sonrasında olayın devamında Ali Gündüz ve Semih Soyalp'in bu cinayete sebebiyet verdiği açıkça ortada. Çünkü ilk darbe ile maktul hayatını kaybetmemişti. Sonraki ortaya çıkan eylemlerle maktul hayatını kaybetti. Biz toplumdaki cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik bir cezanın çıkmasını bekliyoruz. Tüm sanıklar bakımından Türk Ceza Kanunu 82'nci maddesi bağlamında cezalandırma talep ettik. Dolayısıyla bizim ve ailenin içini rahatlatacak ceza aslında Türk Ceza Kanunu 82'nci maddeden her bir sanığın ayrı ayrı cezalandırılması. Aile bunun dışında verilecek her türlü cezanın ne kamuoyu vicdanını ne de kendilerini rahatlatabileceğini düşünmüyor. Dolayısıyla bizim esaslı talebimiz bu yönde" dedi.