İznik Gölü alarm veriyor: Kuraklık dev boyutlara ulaştı

Türkiye'nin 5. Büyük Gölü'nde Su Seviyesi Kritik Eşiği Aştı, İskeleler Karada Kaldı

Türkiye'nin en büyük 5. gölü olan ve Marmara Bölgesi'nin incisi olarak bilinen İznik Gölü, alarm veriyor. Küresel ısınmanın etkileri ve plansız su tüketimi sonucu göl su seviyesi kritik eşiği aşarak, kuraklık tehlikesini gözler önüne serdi. Son yıllarda yaşanan su çekilmesi, göl çevresindeki yaşamı ve ekosistemi tehdit ederken, yetkililer ve çevre örgütleri acil önlem çağrısında bulunuyor.

Gölün yüzölçümü 310 kilometrekare olmasına rağmen, su seviyesindeki düşüş son yıllarda hızla arttı. Özellikle Orhangazi ve İznik sahillerindeki iskeleler, suyun çekilmesiyle birlikte kullanılamaz hale geldi. 2015-2018 yılları arasında yolcu taşımacılığında kullanılan Akşemseddin Deniz Otobüsü'nün yanaştığı iskele ayakları, artık tamamen karada bulunuyor. Arşiv fotoğrafları ile günümüzdeki manzara arasındaki dramatik fark, kuraklığın boyutunu açıkça ortaya koyuyor.

Bölge halkı, kuraklığın nedenleri arasında sanayi tesislerinin aşırı su tüketimi ve bilinçsiz sulama yöntemlerini gösteriyor. Tarım arazilerinde kullanılan vahşi sulama teknikleri, gölün su kaynaklarını önemli ölçüde azaltırken, sanayi tesislerinin su ihtiyacını karşılamak için açılan derin kuyular da gölün beslenmesini engelliyor. Uzmanlar, bu durumun devam etmesi halinde İznik Gölü'nün geri dönüşü olmayan bir kuruma sürecine girebileceği uyarısında bulunuyor.

DSİ Bursa Bölge Müdürlüğü yetkilileri, su seviyesindeki düşüşün nedenlerini araştırdıklarını ve çözüm önerileri geliştirmek için çalışmalar yürüttüklerini belirtiyor. Ancak, çevre örgütleri ve bölge halkı, daha hızlı ve etkili önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Sürdürülebilir su yönetimi politikalarının uygulanması, tarımda modern sulama tekniklerine geçilmesi ve sanayi tesislerinin su tüketiminin denetlenmesi gibi adımların ivedilikle atılması gerektiği belirtiliyor.

İznik Gölü'nün kuraklıktan kurtarılması için sadece yerel yönetimlerin değil, merkezi hükümetin de devreye girmesi gerektiği ifade ediliyor. Uzmanlar, gölün korunması için kapsamlı bir eylem planı hazırlanması ve bu planın tüm paydaşların katılımıyla hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, İznik Gölü'nün Marmara Bölgesi için sadece bir hatıra olarak kalabileceği endişesi taşınıyor.

İznik Gölü'ndeki kuraklık tehlikesi, su kaynaklarının bilinçli kullanımının ve sürdürülebilir çevre politikalarının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Gölün kurtarılması için acil önlemler alınmazsa, sadece İznik Gölü değil, tüm Marmara Bölgesi'nin ekosistemi olumsuz etkilenecek. Yetkililerin ve toplumun işbirliğiyle, bu doğal güzelliği gelecek nesillere aktarmak mümkün olabilir.