Kabarcık değil pislik! Kıyılar can çekişiyor
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Sıcak yaz günlerinde serinlemek için sahillere koşan vatandaşlar, artık berrak sular yerine yağlı ve köpüklü bir yüzeyle karşılaşıyor. Kıyıya vuran ince yağ tabakası ve beyaz köpükler, “Denize kanalizasyon mu döküldü, yoksa gemiler sintine mi boşalttı?” sorularını gündeme taşıdı. Uzmanlara göre bu tür kirlilikler iki ana kaynaktan geliyor. İlki, şehirlerin atık sularını taşıyan kanalizasyon hatlarının arıtma yapılmadan denize deşarj edilmesi. Bu durum deterjan, organik madde ve mikropların suya karışmasına neden oluyor. İkinci ve en tehlikeli kaynak ise gemi ve teknelerden yasa dışı şekilde boşaltılan sintine suları. Gemilerin motor ve makine dairesinde biriken yağ, yakıt, kir ve atık su karışımı atıklar temizlenmeden denize bırakıldığında hem deniz ekosistemini zehirliyor hem de halk sağlığını tehdit ediyor.

Uzmanlar söz konusu kirlilik görüntülerinin aynı zamanda balık ölümleri deniz eko-yaşam döngüsünün bozulmasına kadar ciddi sonuçlar doğurduğunu vurguluyor. Sahillerde oluşan bu yağlı köpüklerin kaynağının tespit edilmesi için denetimlerin artırılması ve numune analizlerinin acilen yapılması gerektiği de belirtiliyor. Tekne ve gemilerden kaynaklı kirlilik ise özellikle Antalya'dan Bozcaada'ya kadar uzanan cennet kıyıları tehdit ediyor. Antalya kıyılarında 'meltem' rüzgarı ile oluşan küçük çaplı köpük öbeklenmeleri gelecek günler için endişe yaratırken; Ege kıyılarında da zaman zaman benzer görüntülere rastlanıyor. Artan nüfusu ile hem Antalya sahilleri hem de Bodrum kıyılarında oluşan kirlilik yüküne dikkat çekilirken, turizm sezonu ile tekne yoğunluğunun organik atık sorununu arttırdığı da dile getiriliyor.
ARITMALAR YETERSİZTürkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, kıyılarında görülen çevre sorununun organik kirlilikten kaynaklandığı belirtirken, "Yakın gelecek daha büyük çevre sorunlarını görmemiz kaçınılmaz. Köpüklenme sorunu organik kirlilikten kaynaklanır. Kıyılarımızda plastik atıklarda da artış söz konusu. Birçok vatandaş ve turist ise belirli aralıklarla kıyılarda oluşan köpüklenmeyi, gemi ve teknelerin bıraktığı kabarcık zannediyor. Oysa sorunun nedeni evsel ve kanalizasyon atıklarındaki artış. Türk denizleri hergeçen gün daha fazla kirleniyor. Tekne kirliliği ve artıma sorunları giderilmezse yakında gelecek Ege ve Akdeniz suları da Marmara Denizinin akıbetini yaşar" dedi.
Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı da köpüklenmenin organik atıklardaki artıştan kaynaklandığına dikkat çeken isimlerden. Prof. Dr. Sarı; "Birçok kişinin gemi veya teknelerin yarattığı kabarcık sandıkları köpükler, bazı alg gruplarının aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkıyor. Temizlik maddelerinin arıtılmadan denizlere boca edilmesi de çevre kirliliğine neden oluyor. Atıklar liman veya marinalarda uygun ve belirlenen koşullarda teslim edilmeli. Tekneler sıkı şekilde denetlenmeli" diyor.

Prof. Dr. Meriç Albay (İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Deniz Ve İç Su Kaynakları Yönetimi Bölümü)
"Her yıl Antalya'ya giderim. Son yıllarda öğle saatlerinden sonra köpüklenme oluşuyor. Organik yük artışı Akdeniz için risk teşkil ediyor. Güneydeki turistik beldelerde nüfus artışı ile güneş kremi kullanımı da arttı. Kremler yüzeyde tabakalaşıyor. Ege ve Akdeniz'deki gemi geçişleri ile teknelerin mutlaka atık kontrolü kapsamında sıkı şekilde denetlenmesi gerekir."
Kaynak: Web Özel


