Kademeli emeklilik kaç yaşında başlayacak?
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Kıymetli halktv.com.tr okuyucularımız, sizlerde sorularınızı [email protected] e-posta adresime kolaylıkla iletebilirsiniz.
Kademeli emeklilik Türkiye’nin gündeminde öyle bir yer edindi ki artık yalnızca bir sosyal güvenlik tartışması değil, bir toplumsal adalet manifestosu haline geldi. Ancak bu düzenlemenin yalnızca varlığı değil, detayları da milyonlarca insan tarafından dikkatle takip ediliyor. Özellikle yaş sınırı konusu, tartışmaların merkezine oturmuş durumda.
Kulağa sadece bir teknik düzenleme gibi gelebilir. Oysa bu mesele, sadece emeklilik yaşını değil; geçmişten bugüne adalet arayışını, sosyal güvenlik sistemine duyulan güveni ve bir neslin geleceğe dair umutlarını doğrudan ilgilendiriyor. Çünkü işin içinde yalnızca yaş hesabı değil; hakkaniyet, eşitlik ve vicdan var.
Bir Günle 17 Yıl Kaybedenler İçin Umut Nerede Başlıyor?
8 Eylül 1999… Sadece bir tarih değil, bir kuşak için kaderin kırıldığı gündü. O gün sigortalı olanlarla ertesi gün olanlar arasında tam 17 yıla varan emeklilik farkı doğdu. Aynı okuldan mezun olan, aynı işyerinde omuz omuza çalışan iki arkadaşın biri 43, diğeri 60 yaşında emekli olacak. Bu çarpıcı fark, sadece çalışma hayatına değil; toplumsal eşitliğe, hukuk devletine ve insan onuruna da gölge düşürdü.
Bu adaletsizliğe dikkat çeken ve çözüm önerileriyle kamuoyunun karşısına çıkan en etkili yapılardan biri Emeklilikte Adalet Derneği (EMADDER) oldu. Dernek, “kademeli emeklilik” adı altında sadece SGK reformu değil, aynı zamanda sosyal barışın yeniden inşası için bir model öneriyor. Önerilen geçiş modelinde emeklilik yaşının erkeklerde 43, kadınlarda 38’den başlaması planlanıyor. Ancak bu öneriyle ilgili kamuoyunda oluşan teknik ve siyasi tartışmalar da bir o kadar dikkat çekici.
Kulislerde Hangi Yaşlar Konuşuluyor?
Son dönemde Ankara kulislerinde kademeli emekliliğe ilişkin yaş sınırlarının ne olacağı konusunda yoğun bir trafik var. Özellikle sosyal güvenlik bürokrasisi, siyasi karar vericiler ve ilgili uzmanlar arasında “başlangıç yaşı kaç olmalı?” sorusu etrafında çeşitli senaryolar şekilleniyor.
Bir kesim, EMADDER’in önerdiği gibi 43 yaş gibi erken bir başlangıcın toplumun vicdanını rahatlatacağını savunurken, teknik kurumlar bu yaşın SGK’ya orta vadede yük getirebileceğini ifade ediyor. Bu nedenle 43 yaş sınırı, sosyal açıdan haklı; mali açıdan ise temkinli yaklaşılan bir eşik olarak değerlendiriliyor.
Buna karşılık 53 yaş gibi daha ileri bir başlangıcın gündeme gelmesi, toplumda ciddi bir memnuniyetsizlik yaratabilir. Zira bu yaş sınırı, yıllarca prim ödemiş ve EYT’nin sadece bir gün gerisinde kalmış milyonlar için adaletsizliklerin devamı anlamına gelebilir.
İşte tam da bu noktada 48 ile 50 yaş aralığı öne çıkmaya başladı. Bu yaş bandının, SGK’nın yükünü dengeleyebilecek bir formül sunduğu ve toplumsal beklentileri karşılayabilecek bir orta yol olduğu düşünülüyor.
Bunlara ek olarak, sabit yaş modeli de bir alternatif olarak masada duruyor. Yani tüm 1999-2008 arası SGK girişi olanlara tek bir yaşta emeklilik hakkı verilmesi. Örneğin bu yaş erkeklerde 55, kadınlarda ise 53 olarak belirlendiğinde, geçiş süreci daha sade ve yönetilebilir hale gelebilir diye de düşünülüyor. Bu model, EMADDER’in “basamaklı yaş geçişi” önerisinden farklı olsa da toplumsal tepkiyi tamamen göz ardı etmeyen bir yöntem olarak değerlendirilebilir.
Kademeli Emeklilik: Bir Yasayla Birçok Sorunu Çözebilir mi?
Kademeli emeklilik, sadece bir tarih adaletsizliğini değil; staj ve çıraklık mağduriyetini, askerlik ve doğum borçlanması sorunlarını, Bağ-Kur tescil problemlerini ve daha birçok kronik sorunu da bünyesinde çözebilecek kapsayıcı bir modeldir.
Bugün çalışma hayatına erken yaşta başlayan ama sisteme geç kaydedilen yüzbinlerce kişi, “emeklilikte adalet” beklentisini artık sessizce değil, örgütlü ve kararlı bir şekilde dile getiriyor. Bu mücadele, sadece bir STK’nın değil, milyonların ortak sesinin vücut bulmuş halidir.
Gerçek Bir Çözüm İçin Vicdanlara Danışmak Şart
Türkiye’de emeklilik sistemine dair her düzenleme, sadece bugünü değil, gelecek kuşakların güven duygusunu da etkiliyor. Kademeli emeklilik, bu yönüyle bir neslin umudu, devletin vicdanla kuracağı bağın yeni sınavı olabilir. Atılacak adımlar; sadece rakamlarla değil, toplumun adalet terazisinde tartılmalı. Çünkü bu mesele, yalnızca bir yaş hesabı değil, bir hak mücadelesidir.
Bu mücadeleyi özetleyen birkaç cümle, aslında her şeyi anlatıyor:
Bir gün farkla 17 yıl geç emekli olunmaz; bu bir düzenleme değil, toplumsal yaradır.
Kademeli emeklilik, sadece SGK reformu değil; gecikmiş bir eşitlik çağrısıdır.
Yaş değil, hakkaniyet belirlemeli emeklilik sınırını.
Teklif edilen her yaş, bir vicdan tartısında ölçülmeli.
Kademeli geçiş, stajdan çıraklığa, borçlanmadan Bağ-Kur’a tüm mağduriyetleri birlikte çözebilir.
SORU: Mehmet Akif Bey, 3 Nisan 1995 tarihinde sigortalı oldum. Emekli olabilmek için gün sayım yeterli değil. 622 eksiğim var. İhya satın almak istiyorum. Ancak ihyanın tamamını satın alabileceğimi söylüyor SGK. Benim toplam ihya günüm 1347 gündür. Nilay Hanım/Gaziantep
CEVAP: Nilay Hanım, geçmişte ilgili kanunlar kapsamında durdurulan Bağ-Kur sürelerinizi yeniden canlandırabilir yani satın alabilirsiniz. Fakat burada SGK’nın ifade ettiği gibi tamamını satın almanız gerekecektir. Tıpkı bir doğum veya askerlik borçlanması gibi istediğiniz kadarını yani ihtiyacınız olan kadarını satın alamazsınız ya tamamını ya da hiçbirini. Asgari tutardan her bir gün için ödemeniz gereken tutar ise 301,22 TL’dir. 1347 gün için ise asgari ödemeniz gereken tutar 405.743,34 TL olacaktır. İhyada karar kılmadan önce bu ihyayı öderseniz emeklilik statünüzün Bağ-Kur’a geçip geçmeyeceğini iyi düşünün. Eğer emeklilik statünüz Bağ-Kur’a geçerse tekrar SSK statüsünden emekli olabilmek için 1261 gün daha sigortalı çalışmanız gerekecektir.


