Kamu kaynağıyla KKM vurgunu Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
AKP’nin 2023 seçimlerini kazanma aracı olan, yoksuldan zengine servet transferine olanak sağlayan Kur Korumalı Mevduat’la (KKM), şirketlerin ve bankaların adeta kamu kaynağını yağmaladığı öne sürüldü. Ekonomist Erol Taşdelen, KKM ile devlet kaynağının sıfır risk ile sömürüldüğünü yazarken kamu kurumlarının, ‘KKM soygununu’ denetlemediğini öne sürdü.
DEFALARCA TEKRARLANDI
Bazı şirketler ve bankaların KKM sistemini ‘suistimal’ ettiğini kaydeden Taşdemir, ‘krediyle KKM’ye giden yol’ olarak adlandırdığını süreci şu ifadelerle anlattı:
“Örneğin bir şirket 10 milyon lira kredi aldı. Bu tutar hemen KKM hesabına yatırıldı. Döviz kuru arttıkça kamu, kur farkını karşıladı. Vade sonunda şirket hem ana parasını hem de kur farkını kazandı. Kredi geri ödendiğinde ise şirket büyük kazanç elde etmiş oldu.” Taşdelen, anlattığı sürecin defalarca tekrarlandığını iddia ederek “10 milyon TL’nizi KKM yaptırıp bloke ettiriyorsunuz ve nakit karşılığı kredi alıyorsunuz. Bu parayı başka bankaya aktarıp aynı işlemi terar yapıyorsunuz.

Ekonomist Erol Taşdelen
Aynı anda KKM hesabı açılıyor. Baştaki 10 milyon TL’nizi belki 100 milyon TL’lik KKM yapmış oluyorsunuz. Bazı örneklerde 15-20 farklı hesapla aynı döngünün tekrarlandığı iddia ediliyor” dedi. Kamu denetim kurumlarının zaafı olduğunun tartışıldığının altını çizen Taşdelen, “Hazine ve Merkez Bankası (TCMB), bankaların bildirdiği listeleri sorgulamadan KKM hesap sahiplerine ödeme yaptı. BDDK ise bankaların bu kredileri hangi amaçla kullandırdığını izleyebilirdi. MASAK da çoklu KKM hareketlerini, kısa sürede krediyle gelen paraların aynı bankada park edilmesini ‘şüpheli işlem’ saymalıydı” eleştirisini yaptı.
Ekonomist Erol Taşdelen, finansal sisteminin bekçileri olan kurumların bu düzeni ya göremediğini ya da sessiz kaldığını belirterek “Her iki senaryo da endişe verici” diye konuştu. Taşdelen, ‘Ne yapılmalı’ sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Kredi kullandığı gün KKM yapan firmaların/firma ortaklarının listesi çıkarılmalı. Kârlar faizleriyle birlikte geri tahsil edilmeli. Bankalara idari ve cezai yaptırımlar uygulanmalı. Sorumlu kamu görevlileri hakkında soruşturma açılmalı.”


