Kapının eşiğinden bile sokmayın! Evin bereketini kaçıran, yoksulluğu çeken 3 şey Sözcü Gazetesi

Kültürel inanışlar ve kadim Feng Shui felsefesi, yaşadığımız mekânların enerjisinin finansal durumumuz üzerinde doğrudan bir etkisi olabileceğini öne sürüyor. 

Bu geleneklere göre, evde bulunan bazı eşyalar veya dikkat edilmeyen küçük detaylar, paranın ve bereketin haneden uzaklaşmasına neden olabilir. 

İşte halk arasında ve Feng Shui'de refahı engellediğine inanılan başlıca unsurlar...

1. Dağınıklık, toz ve kırık eşyalar

Listenin başında dağınıklık ve toz geliyor. Bu unsurların, enerjinin akışını engelleyerek durgunluğa ve finansal ilerlemenin durmasına yol açtığına inanılır. 

Benzer şekilde, kırık tabaklar, çatlak bardaklar veya arızalı ev aletleri gibi onarılmamış eşyaların da negatif enerji yayarak kayıpları ve bereketsizliği çektiği düşünülür. 

Bu inanışlara göre, kırık bir nesneyi evde tutmak, hayatınızdaki "kırıklıklara" ve kayıplara davetiye çıkarmak anlamına gelir.

2. Sızdıran musluklar ve boş cüzdanlar

Halk inançlarında en yaygın bilinen sembollerden biri, damlatan bir musluk veya sızdıran bir sifondur. Bu durum, paranın ve servetin kontrolsüz bir şekilde evden "akıp gittiği" şeklinde yorumlanır. Aynı şekilde, sürekli boş duran bir buzdolabı veya cüzdan da yokluk ve kıtlık bilincini sembolize ederek bereketi engeller. 

Etrafa saçılmış bozuk paralar ise paraya değer verilmediği ve israf edildiği mesajını taşıdığı için olumsuz kabul edilir.

3. Şansı süpürmek 

Kullanılan eşyaların konumu da büyük önem taşır. Örneğin, ters duran veya evin girişine bırakılmış bir süpürgenin, hanedeki şansı "dışarı süpürdüğüne" ve yoksulluğa yol açtığına inanılır. 

Feng Shui felsefesine göre ise evin girişi en kritik noktadır. Dağınık bir antre, kirli bir paspas veya girişi kapatan eşyalar, pozitif enerjinin (Chi) içeri girmesini engelleyerek refahın da önünü keser.

Düzen ve özen bereketi çeker

İlk bakışta batıl inanç gibi görülebilecek tüm bu inanışların temelinde ortak bir mesaj yatar: Düzenin, temizliğin ve özenin olduğu bir mekân, pozitif enerjiyi ve dolayısıyla bereketi kendine çeker. Bu gelenekler, maddi refahın sadece finansal kararlarla değil, aynı zamanda yaşadığımız çevreye gösterdiğimiz saygı ve dikkatle de ilişkili olduğunu hatırlatır.